Examples of using "سيارته" in a sentence and their turkish translations:
O, onun otomobili.
Şu, onun arabası.
Amcam bana arabasını verdi.
Onun kendi arabası var.
O, arabasını yıkıyor.
O, arabasına bindi.
Onun arabası bir ağaca çarptı.
O, arabasını binanın arkasına parketti.
- Kendi arabasını sürüyor.
- Kendi arabasını kullanıyor.
Her birinin kendi arabası var.
Bu Tom'un genellikle arabasını park ettiği yer.
O, arabasını sürmeme izin vermezdi.
Amcan sana arabasını sürdürür mü?
Sürücü arabasını hızlandırdı.
Arabası nehre düşmeden önce birkaç kez döndü.
üstelik arabasıyla kimseye haber vermeden
Keşke Tom arabasını evimin önüne park etmeyi bıraksa.
Sami sadece Leyla'yı aramak için araçla Kahire'den İskenderiye'ye gitti.
Tom çoğunlukla hız limitinin biraz üzerinde sürer.