Examples of using "فقدان" in a sentence and their turkish translations:
o da kan kaybından öldü, dedi bitti.
arkadaşlık eksikliği veya kaybında oluşur.
Çünkü kariyerimi kaybetmekten korkarım.
Çünkü güvenli alanımı kaybetmekten korkarım,
Dünyadaki orman kaybını durdurabilirsek
hikâyenizi taşıyan yeri kaybetmenin verdiği ızdırabı bilirsiniz.
Bu sadece duygu ve hareket kaybı değil.
Fadıl'ın kayıp olduğu bildirildi.
ve bu da orman tahribine dayalı salınımlara neden oluyor.
Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.