Examples of using "أمام" in a sentence and their turkish translations:
Onu hâkim karşısına çıkarırlar.
Televizyonun karşısında uyudum.
Seni okulun önünde bekleyeceğim.
Gezegenimiz gözlerimizin önünde değişiyor.
İki ilmek, biri diğerinin önünde.
özellikle bu dinleyici kitlesi için.
ekranında herkes karşısında
çocuğunun gözleri önünde katlediliyor
İstasyonun önünde bir kahve dükkanı var.
- Kapının önünde senin için bekliyorlar.
- Kapının önünde seni bekliyorlar.
topluluk karşısında konuşma heyecanı geliyor.
- Sami pencerenin önünde durdu.
- Sami pencerenin önünde dayanıyordu.
Hepinizin gözünde canlanmıştır muhakkak.
erkeklerin bu klişe erkeklik özelliklerini
Qutuz'un ise karşısında zor bir görev vardı.
çok zor seçimler yapmak zorundasınız:
Kadın kütüphanenin önünde duruyor.
Git ve arabanın yanında dur.
Evin önünde tanımadığım bir adam var.
Tom'un önünde ağlamak istemiyordum.
Sami, kızının önünde Leyla'yı yumrukladı.
Diğer top da gözünüzün önünde kayboluyor
Gidiyor, kara tahtanın başında halkını bilgilendirmeye çalışıyor.
ve bu gülüp geçebileceğim bir şey değildi
Tom kamyonu Mary'nin evinin önünde park etti.
Ama ben onu hiçbir zaman insanların önüne çıkarmak istememiştim.
Rıhtımda otururken bir gün
ayna ya da video kamerayı deneyin.
kubbe depreme dayanamadı
Şimdi yeni kral Hjorvard'ın önüne çıkarıldı….
insanlar karşısında ölsem daha iyi.
Öğretmenin önünde oturan kız öğrenci Almanyalıdır.
Fadıl karısının önünde Rami'yi vurdu.
Bu yüzden onun için zor olanı yaptı ve 100 kadar arkadaş ve akranının
Başkalarına limit koyabildiğimiz gibi
Sağ kanatta ise, Kartaca gemileri Romalıları ikiye katlamış durumda.
Herkesin gözü önünde sanki böyle ışınlanmış gibi ya
o ortamla aranda hiçbir engel bulunmaması çok yardımcı oluyor.
Topluluk karşısında konuşmanın bir eğitimi olmalı dedim
Kara tahtanın başına geçmiş ‘Ali ata bak’ yazıyor.
ve insanların geçmişte devrimlere, dönüşümlere
o gölün yanında durduktan 54 gün sonra
Bilgisayarın başında öylece oturmayın. Bir karar vermelisiniz.
İyi tahkim edilmiş şehir doğrudan saldırıları püskürttü.
Dedi ki ''Zaten topluluk karşısında konuşma heyecanı duymanın
Keşke Tom arabasını evimin önüne park etmeyi bıraksa.
ve hemen sayıları gittikçe artan dinleyicilere şarkı söyletmeye başladı
Bir bilgi, sosyal medyada gözümüzün önüne düştüğünde
Bilgisayarın başında öylece oturmayın, bir karar vermelisiniz.
Bilgisayarınızın başında öylece oturmayın, karar verme zamanı.
Akıncıların dağılmasının ardından Macarlar, biçimlenmiş
90'larda ülke çapında televizyon kanallarında boy gösterirdi
Adliyenin basamaklarından inerek çıktığımda bir basın fırtınası vardı.
müvekillerin yüzde 99'u mahkemeye geri dönüyorlar,
Karınları aç bir şekilde, askerler çadırlarının önünde düzen aldılar, hava şartları oldukça sertti.
gösteren Mareşal Soult ile bir düello yapmak istedi . Soult meydan okumayı görmezden geldi.
Suchet paniği başlatan davulcuyu buldu ve onu tüm
topluluk karşısında konuşma heyecanımı kontrol altına alabilmek için
şu anda sizin karşınıza gelip de binlerce kişi karşısında konuşabiliyorsam
herkes karşısında görüntüde olduğu içinde öğretmen aynı zamanda öğrencilerini de kontrol edebiliyor
3.000 esrpadişahın huzuruna çıkarıldı ve derhal idam edildi.
Bu top ağaçların üzerinden geçip yeşilin önündeki topraklara yetecek kadar uçtu.
yani hocam, ben de şu sahneye çıktığımda
Tom çoğu günleri turistik yerlerin önünde para istemek için harcadı.
Kurumsallıktan uzak,sadece kendi yasaları olan,dışarıya kapalı bir şirket.
Göğüs göğüse çarpışmaya uygun olmayan Moğollar,kararlı Müslüman süvarilerine dayanamazlardı
daha fazla birim çekiyordu . Kral Joseph ve Jourdan, Vitoria'da mağlup olduktan sonra, Suchet'in
. Yeni bir On Üçüncü Kolordu düzenledi ve - Napolyon'un Leipzig'deki yenilgisinin ardından - altı aylık bir kuşatmaya dayandı.
Kennedy'nin kongrede konuştuğu gibi, Amerika Birleşik Devletleri sadece on beş dakikalık uzay uçuşu
Ezilen Türk piyadeleri bu yeni orduya dayanamadı ve yakında parçalandı