Examples of using "النّافذة" in a sentence and their turkish translations:
Sami pencereyi açtı.
Leyla pencereden dışarı baktı.
- Sami pencerenin önünde durdu.
- Sami pencerenin önünde dayanıyordu.
- Sami bu pencereyi düzeltebilir.
- Sami bu pencereyi onarabilir.
Sami pencereden bir sandalye attı.
Leyla pencereden dışarı baktı ve Sami'nin arabasını gördü.
Sami pencerenin kilitli olmadığını biliyordu.