Translation of "وحدها" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "وحدها" in a sentence and their turkish translations:

تعيش جدتي وحدها.

Büyükannem tek başına yaşıyor.

ولن تُحل بالحلول التقنية وحدها.

ve yalnızca teknoloji ile çözümlenmeyecek.

‫عليها العودة للعثور عليه...‬ ‫وحدها.‬

Annenin dönüp onu bulması gerek. Tek başına.

إنها خائفة من السفر وحدها.

O, yalnız seyahat etmekten korkardı.

‫حوالي 5 آلاف شخص في العام‬ ‫في "الهند" وحدها.‬

Yalnızca Hindistan'da yılda 5.000 ölümden sorumlu.

العربية لن تكون وحدها في سيناريو انقراض المدن. بل

bölgesi kentsel yok olma senaryosunda yalnız olmayacak. Aksine,

مدرسة تشانغ الآن هي واحدة من 1000 في غانسي وحدها

Şu anda Chang'ın okulu, 5'ten daha az kayıtlı öğrenci bulunduran,

‫بينما يحوم الخطر في الظلام،‬ ‫لا يمكنها المخاطرة بتركها وحدها.‬

Tehlike karanlıkta kol gezerken onları yalnız bırakma riskine giremez.

ربما هناك الآلاف من القصص الأخرى التي فشلت فيها الحمية وحدها

Tek başına diyetin işe yaramadığı binlerce başka hikâye olabilir

- طلبت منا أن نتركها وحدها.
- طلبت منا أن نتركها و شأنها.

O, bizim onu yalnız bırakmamızı istedi.

القصص لا تنسى أكثر من الحقائق وحدها بقدر 2 إلى 10 مرات.

Hikâyeler, tek başına salt bilgiden 2 ile 10 kat daha hatırlanabilir.

يؤثر على ما يقرب من ستة ملايين شخص في الولايات المتحدة وحدها.

demansın en yaygın nedeni.