Translation of "مدرسة" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "مدرسة" in a sentence and their turkish translations:

سنفتح مدرسة.

Okul açacağız.

هذه مدرسة.

Burası bir okul.

ذهبت إلى مدرسة خاصة، ثم ذهبت إلى مدرسة داخلية.

sonra özel bir okula gittim daha sonra da yatılı bir okula.

في مدرسة دنفر الابتدائية،

ders işlediğim uzun günün bir akşamı

تعلم في مدرسة عمومية.

Bir devlet okulunda eğitim gördü.

أعمل في مدرسة للغات.

Ben bir dil okulunda çalışıyorum.

درست في مدرسة فيها ألف شخص،

Ben bin kişinin olduğu bir okuldan geliyorum.

لقد سافرت إلى مدرسة في كينيا،

Kenya'da bir okula gittim

تخرج من مدرسة إزمير أتاتورك الثانوية

İzmir Atatürk Lisesinden mezun oluyor

أنا ذهبت إلى مدرسة ثانوية تجارية.

Ticaret yüksek okuluna gittim.

كانت ليلى معلّمة في مدرسة الأحد.

Leyla, pazar okulu öğretmeniydı.

مثلاً، البارحة ------ إلى المدرسة مع صورة مدرسة.

Yanında okul binası resmi ile, cümle şöyle: "Dün, okula 'boşluk".

أنا في مجلس إدارة مدرسة كيب المستقلة،

KIPP anlaşmalı okullarının yönetiminindeyim,

تفضل بزيارة مدرسة تيم في خرائط Google

Thame Okulu'nu Google Haritalar'da ziyaret edin

كانت ليلى تقدّم دروسا في مدرسة الأحد.

Leyla, pazar okulu derslerini verdi.

هذه مدرسة، لماذا لا أضع مكتبة في الفصل؟

Okul orası işte, sınıfın içine ben niye kitaplık yapmayayım?

وانتهيت من المدرسة الثانوية، أنا بدأت مدرسة جيدة.

ve liseyi bitiriyorum, iyi bir okula başlıyorum.

درس في مدرسة Vefa الثانوية لمدة 11 عامًا

Vefa lisesinde 11 yıl okudu

سيذهب توم إلى مدرسة داخلية في العام القادم.

Tom gelecek yıl yatılı okula gidiyor.

أريد أن أصبح طبيبة أو ممرضة أو مدرسة.

Ben bir doktor ya da hemşire ya da öğretmen olmak istiyorum.

اننا لن نحصل على مدرسة جيدة أو درجات سيئة

iyi bir okula gidemememiz ya da kötü notlar almamız değil,

فذهبنا إلى مدرسة متواضعة في تشارلستون، بولاية كارولينا الجنوبية،

Güney Carolina eyaletinde Charleston'da şehir içindeki bir okula gittik.

ينتمون أيضاً إلى المجموعات الأكثر عرضة للتنمر في مدرسة.

aynı zamanda okulda büyük ihtimalle zorbalığa maruz kalan çocuklar.

سجّل والدي فاضل ابنهما في مدرسة راقية في القاهرة.

Fadıl'ın ailesi onu Kahire'deki prestijli bir okula kaydetti.

كما ترون، كنت أدرس في مدرسة ثانوية بـولاية "داكوتا الجنوبية"

Ama, mesele şu ki, South Dakota'da

مدرسة تشانغ الآن هي واحدة من 1000 في غانسي وحدها

Şu anda Chang'ın okulu, 5'ten daha az kayıtlı öğrenci bulunduran,

لقد جمعت تبرعات من خلال مؤسستي الخاصة ودعمت وما زلت أدعم مدرسة تيم.

Kurduğum vakıf aracılığıyla para topluyor ve Thame Okulu'nu destekliyorum.

‫هذه المرة، فهد ذكر كبير في حالة هياج‬ ‫في مدرسة محلية‬ ‫في عاصمة الولاية، "بنغالور".‬

Bu kez, öfkeli, büyük bir erkek pars eyalet başkenti Bangalore'daki bir okulda.