Examples of using "مدرسة" in a sentence and their turkish translations:
Okul açacağız.
Burası bir okul.
sonra özel bir okula gittim daha sonra da yatılı bir okula.
ders işlediğim uzun günün bir akşamı
Bir devlet okulunda eğitim gördü.
Ben bir dil okulunda çalışıyorum.
Ben bin kişinin olduğu bir okuldan geliyorum.
Kenya'da bir okula gittim
İzmir Atatürk Lisesinden mezun oluyor
Ticaret yüksek okuluna gittim.
Leyla, pazar okulu öğretmeniydı.
Yanında okul binası resmi ile, cümle şöyle: "Dün, okula 'boşluk".
KIPP anlaşmalı okullarının yönetiminindeyim,
Thame Okulu'nu Google Haritalar'da ziyaret edin
Leyla, pazar okulu derslerini verdi.
Okul orası işte, sınıfın içine ben niye kitaplık yapmayayım?
ve liseyi bitiriyorum, iyi bir okula başlıyorum.
Vefa lisesinde 11 yıl okudu
Tom gelecek yıl yatılı okula gidiyor.
Ben bir doktor ya da hemşire ya da öğretmen olmak istiyorum.
iyi bir okula gidemememiz ya da kötü notlar almamız değil,
Güney Carolina eyaletinde Charleston'da şehir içindeki bir okula gittik.
aynı zamanda okulda büyük ihtimalle zorbalığa maruz kalan çocuklar.
Fadıl'ın ailesi onu Kahire'deki prestijli bir okula kaydetti.
Ama, mesele şu ki, South Dakota'da
Şu anda Chang'ın okulu, 5'ten daha az kayıtlı öğrenci bulunduran,
Kurduğum vakıf aracılığıyla para topluyor ve Thame Okulu'nu destekliyorum.
Bu kez, öfkeli, büyük bir erkek pars eyalet başkenti Bangalore'daki bir okulda.