Examples of using "جدتي" in a sentence and their turkish translations:
Büyükannem tek başına yaşıyor.
Kız kardeşim anneanneme benzer.
etrafı insanlarla çevrilmişti.
Büyükannem ölmeden bir yıl kadar önce,
Büyükannemin her zaman söylediği gibi:
Büyük büyük annem "feminist" kelimesini bilmiyordu
Eşcinsel olduğumu bilmiyordu.
Ama büyükannemin
Ama büyükannem öldükten sonra bu güven dalışa geçti
büyükannemin hep söylediği bir söze geliyoruz.
Annem beni bir süre Nijerya'da yaşamam için anneannemin yanına gönderdi.
Büyükannem her zaman yiyeceği boşa harcamanın bir günah olduğunu söyledi.
Büyük annem kanser olduğu için ölüp ölmeyeceğini merak ediyorum."
O gün anneannem kanser ameliyatı olduğu için oradaydı.
ninemin Urmston'daki evinde
Ailemdeki herkes içinde, en çok büyükanneme yakın hissettim.