Translation of "تكون" in Turkish

0.024 sec.

Examples of using "تكون" in a sentence and their turkish translations:

لن تكون وحيدا.

Kendi başına olmayacaksın.

تكون ماري زوجتي.

- Mary benim karım.
- Meri benim karım.

متى تكون مشغولاً؟

Ne zaman meşgulsün?

يجب أن تكون هذه مزحة، حقاً يجب أن تكون مزحة.

Bu bir şaka olmalı, bak gerçekten şaka olmalı.

من الأفضل أن تكون مستمعًا جيدًا على أن تكون استعراضًا.

İyi bir dinleyici olmak iyi bir şovmen olmaktan yeğdir.

عندما تكون على اليمين

O noktaların sağda olması,

في البداية، تكون صعبة.

İlk başta zor.

كيف تكون حالة العقل

Mutluluğumuz ve mutsuzluğumuza karar veren şey

أن تكون مليئة بالعوائق،

engellerle dolu olabilir,

أعتقد أنها تكون هذه:

Sanırım şu olabilir:

يمكن أن تكون تحولية.

Dönüşümsel olabilir.

يجب أن تكون ملتزماً

Bağlılık sürmeli,

وأحيانا تكون خاطئة جدًا.

Bazen oldukça yanlış gidiyor.

اعنى ان تكون امينا

Diyorum ki, dürüst olalım,

لن تكون هناك مشكلة

hiçbir sıkıntı olmayacaktı

حتى تكون على علم

o yüzden bilgi sahibi olun ki

يجب أن تكون خجِلًا.

Kendinden utanmalısın.

عليك أن تكون صبوراً.

Sabırlı olmak zorundasın.

من تكون يا ترى.

O kim acaba?

جيد أن تكون هنا.

Burada olmak güzel.

أرادت أن تكون معلمةً.

O bir öğretmen olmak istedi.

لن تكون بتلك السهولة.

O kadar kolay olmayacak.

هل تفضل أن تكون بدين وقبيح أو أن تكون نحيف ومثير؟

Şişman ve çirkin olmayı mı yoksa zayıf ve seksi olmayı mı tercih edersiniz?

عندما تكون متحفزا بما تريد ،

İstediğin şeylere göre motive olursan

ماذا يعني أن تكون ذكرا؟

Erkeksi olmak ne anlama gelir?

ماذا يعني أن تكون رجلا؟

Erkek olmak ne anlama gelir?

‫ربما تكون بقرة.‬ ‫رائحتها عفنة.‬

Muhtemelen bir inek. Çok kötü kokuyor.

‫ربما لا تكون فكرة سيئة.‬

Bu muhtemelen kötü bir fikir değil.

‫ويجب أن تكون قوياً هنا.‬

Buradayken güçlü olmanız gerekir.

أحيانا، القصيدة تكون حقيقة جداً

Bazen, şiir o kadar dürüsttür ki

عندما تكون حاضرة في الثقافة،

sahip olduğu güce şahit oldum.

تكون عبر القصص وليس المزاح.

hikâyelerden geçtiğini keşfettim.

تحتاجُ بالتأكيد لأن تكون شاعرًا.

bir şair olmanız gerekir.

حتى عندما تكون غير مريحه،

bu, rahatsız edici olmaya başlasa bile.

‫لكن ليلًا، تكون عدائية جدًا.‬

Ama geceleri şaşırtıcı derecede vahşi bir ortam oluşur.

‫أي زلّة قد تكون مميتة.‬

Kaymak, ölümle sonuçlanabilir.

ويجب أن تكون الجمهوريات مختلفة.

Cumhuriyet farklı bir şey olmalı.

يمكنك أن تكون حول المنزل

evin sadece etrafında olabilirsin

من الجيد أن تكون محايدًا

nötr olmada fayda vardır

بحيث تكون المدخنة الأخيرة مرئية

en son baca görünecek şekilde

لماذا تخدم الملكة؟ وكيف تكون؟

kraliçeye hizmet etmek neden olabilir? ve nasıl olabilir ki?

لا يمكن أن تكون حقيقية.

bu doğru olamazdı.

عليك أن تكون مهذباً أكثر.

Biraz daha kibar olmalısın.

يمكن للحصبة أن تكون خطيرةً.

Kızamık oldukça tehlikeli olabilir.

لا يمكن أن تكون جاداً.

Ciddi olamazsın.

لم اتوقع ان تكون هنا .

Burada olmanı beklemiyordum.

من المفترض أن تكون نائماً.

Uyuyor olman gerekiyor.

من الصعب أن تكون والداً.

Bir ebeveyn olmak zor.

هي تريد أن تكون مطربة.

O, bir şarkıcı olmak istiyor.

عندها تكون هذه الوظيفة المرضية.

tatmin edici bir mesleğe sahip oluyorsunuz.

أتود أن تكون صديقي الجديد؟

Yeni arkadaşım olmak ister misin?

لم لن تكون هنا غدا؟

Neden yarın burada olmayacaksın?

ماري أرادت أن تكون كاتبة.

Mary yazar olmak istiyordu.

أن تكون بمفردك هو أمر جيد.

Hayır, tek başınalık güzeldir.

أنا أتحدث عن أن تكون وحيدًا.

Yalnız olmaktan bahsediyorum.

والآن، فإن النصيحة التقليدية تكون كالآتي:

Şimdi, bu durumda geleneksel tavsiye şu şekilde:

ولن تكون مشاعر سيئة أو سلبية؟

dememe konusunda bir anlaşma yapalım mı?

لا يمكن أن تكون خارج العقل"

zihnin dışında arayamayız.''

فأن تكون نفسك هو أمرٌ ثوري.

Çünkü kendiniz olmak devrimseldir.

ومن المرجح أن تكون النتيجة مجحفة.

ve bunun sonucunun adaletsiz hissettirmesi olasıdır.

‫يمكن لهذه الشجرة أن تكون صالحة.‬

Bu ağaç oldukça iyi olabilir.

‫إذن هذه الرحلة‬ ‫لن تكون سهلة.‬

Bu yolculuk kolay olmayacak.

‫لذا يجب أن تكون واسع الحيلة.‬

Bu yüzden yaratıcı olmalısınız.

وعند الظهيرة، تحتاج لأن تكون بناءً.

Ama öğlen, kesinlikle bir yaratıcı olmanız gerekir.

‫لكن قريبًا، لن تكون موجودة لحمايته.‬

Ama yakında annesi onu korumak için yanında olmayacak.

‫يجب أن تكون مستويات الضوء مناسبة.‬

Işık, tam doğru seviyede olmalıdır.

‫وفي بعض الأماكن،‬ ‫تكون هي المهيمنة.‬

Bazı yerleri de ele geçirmeye başlamışlardır.

‫أيمكن أن تكون هذه نافذة للمستقبل؟‬

Bu, bir gelecek vizyonu olabilir mi?

‫يُفترض أن تكون بمكان ما هنا.‬

Buralarda bir yerde olmalı.

وغالباً ما تكون الإنجليزية لغتهم الثانية.

ve İngilizce genellikle ikinci dilleri.

تكون قيمته لهم فقط 75 سنتا

dürüst davranmaları için herhangi bir

عندما تكون الطائرة على وشك التحرك

uçak tam hareket etmek üzereyken

هل من الضروري أن تكون مجنونا

illa ki deli olmak mı gerekiyor

لماذا يجب أن تكون مهمة للغاية

neden bu kadar çok önemli olsun ki

أتمنى أن تكون من بينكم ولكن

Eğer aranızda umuyorum yoktur ama

هل من الضروري أن تكون طرفا

illaki bir taraf olmak mı gerekiyor

دع فلسفة بوب مارلي تكون فلسفتك

Bob Marley'in felsefesi sizin de felsefeniz olsun

لن تكون آمنًا حتى يموت آخرهم.

Sonuncusu ölene kadar güvende değilsiniz.

تكون برامج التنوع والشمول أكثر قوة.

çeşitlilik ve katılım programları daha da güçlenir.

بأنك لا تستحق أن تكون محبوباً.

sevilmeye değmediğini hatırlatan.

قال إنها لن تكون بدون خريطة.

Haritasız olmaz dedi.

من تكون أهم بكثير مما تملك

Ne olduğun neye sahip olduğundan daha önemlidir.

ينبغي أن تكون مسؤولًا عن أفعالك.

Eylemlerin için sorumlu olmalısın.

أمر رائع أن تكون لديك أسرة.

Bir aileye sahip olmak mükemmel.

لا يمكنني التركيز عندما تكون هنا.

Sen buradayken konsantre olamam.

الخطوة الأولى دائماً ما تكون الأصعب.

İlk adım her zaman en zorudur.

من تكون تلك الفتاة الجالسة هناك؟

Şurada oturan kız kim?

القطة التي عثرت عليها تكون لي.

- Bulduğun kedi benimdir.
- Bulduğun kedi benim.

ألا تحس بالملل عندما تكون وحيداً؟

- Yalnız olduğun zaman sıkılmadın mı?
- Yalnız olduğunda sıkılmaz mısın?

من المحتمل أن تكون عندي قرحة.

Muhtemelen bir ülserim var.

كانت ليلى تستحقّ أن تكون سعيدة.

Leyla mutlu olmayı hak etti.

أنا لا أتحدث عن أن تكون بمفردك.

Tek başınalıktan bahsetmiyorum.

ولكن أيضًا وببساطة فعندما تكون بصحةٍ جيدة،

hem de sağlıklı olduğunuz zaman

لذلك ان تكون فقيرا ومحروم وغير نبيل

Aslında, yoksul, hak sahibi olmayan, soylu olmayan demek

وأنت تكون مترددًا جدًا لتغيير هذه الصورة.

ve bu resmi değiştirmek konusunda çok isteksizsiniz.

للقيام بأفعال تكون مفيدة لهم في المستقبل

yaptıkları için şimdi ödüllendirirsen, ne olacak?