Examples of using "هواتف" in a sentence and their turkish translations:
iPhone'larımız vardı,
Tabii, yaşlılar için tuvaletli bir cep telefonu.
Dışarı çıktım o zamanlar cep telefonu filan yok, ankesörlü telefonlar var.
O sırada burası merkezî bir noktaydı çünkü cep telefonu diye bir şey yoktu.