Examples of using "معنا" in a sentence and their turkish translations:
Bizimle burada kal.
Bizimle gel.
İşbirliğine minnettarım.
Bizimle gidiyor musun?
Bizimle gelebilirsin.
Niçin bizimle birlikte gelmiyorsun?
Gel bizimle otur.
Tom bizimle yaşamaya gelecek.
Burada uzun süre kalmayacaklar
Sayfanın "İletişim" sayfasını inceleyin.
Fakat bizle farklılık gösteren durumlar da var
Ya bizimlesin ya da bize karşısın.
Tom üç ay bizimle yaşadı.
Belki Tom'u bizimle götürmeliyiz.
ve sonra bu bizimle kalıyor.
Belki de bizimle kalabilirsin.
iPhone'larımız vardı,
Bunu kız kardeşlerimize, dostlarımıza, kuzenlerimize yayıyoruz.
Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız.
Belki bizimle gelsen iyi olur.
Bugün bizimle bulunmandan çok mutluyum.
Sinemaya gidiyoruz. Gel bizimle.
Bizimle kimin geldiğini bilmek istiyorum.
Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız. Tamamdır!
Tom bizimle sahile gitmek istedi.
asıl sorulacak soru şu ama sorun koltukta mı bizde mi
yine kadının yeri bizde aynıydı
Sonunda aramızdan bazıları bira içti, bazıları da hapse girdi.
çünkü konu tamamen fizik kurallarından ibaret.
O bizimle Fransızca olarak konuşmaya çalıştı.
Bizimle birlikte yemek yemek istememesinin sebebi bizden hoşlanmamasıdır.
Yanlış olduğu çok açıkken neden halâ bizimle?
sosyal çevremde ya da yemek masamızda
Corona virüsü ile başımıza gelenlere benzer bir senaryo
Bir dahaki sefere kampa gittiğimizde bizimle gelmeyi düşünmelisin.
- Eğer bizimle değilsen o zaman bize karşısın.
- Eğer bizimle değilsen, bize karşısın.
Telefon hattını keserek iletişimi yeterince sekteye uğratmış olduk. En dramatik tarafı da birkaç polis memurunun bizimle gelmesiydi.