Translation of "يوجد" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "يوجد" in a sentence and their turkish translations:

لا يوجد يوم

Mutlu olmak istemediğimiz

‫لا يوجد شيء.‬

Hayır, hiçbir şey yok.

بالفعل، يوجد فارق.

Şimdi, işte açıklık.

لا يوجد أساسات،

Temel atmak yok,

الآن يوجد متحف

şimdi bir de müze oluşu var

لأنه لا يوجد

Yoktur çünkü

لا يوجد نقود

Abi para yok

ماذا يوجد هناك؟

Oradaki nedir?

لا يوجد أمل.

Ümit yok.

لا يوجد باب.

Hiç kapı yok.

لا يوجد شك.

Hiç şüphe yok.

لا يوجد عمل.

İş yok.

- لا يوجد شخص معصوم.
- لا يوجد شخص معصوم من الخطأ.

Hiç kimse mükemmel değildir.

- لا يوجد أحد في البيت.
- لا يوجد أحد في المنزل.

Evde kimse yok.

لا يوجد قائد نظيف

Kusursuz lider yok,

لا يوجد زر سحري.

büyülü bir tuş yok.

لأنه لا يوجد توازُن.

Çünkü denge sistemi diye bir şey yok.

بل يوجد ثلاث منافع.

Üç avantaj mevcut:

لا يوجد حل سحري.

Sihirli bir çözüm yok.

يوجد في حواسب السحابة.

bir karar destek sistemi kurduk.

لا يوجد قماش نظيف،

Temiz,

لا يوجد شيء خفي

bilinmezlik sinsilesi hiçbir şey yok

ألا يوجد أشخاص حولك؟

Sizin de çevrenizde şöyle insanlar yok mu?

لذلك لا يوجد مدير

yani bir yönetici yok

لا يوجد وجه مقارنة.

Aslında bir karşılaştırma yapmak yersiz.

لا يوجد شيء هناك.

- Orada bir şey yok.
- Orada hiçbir şey yok.

لا يوجد أي أمل.

- Hiç umut yok.
- Ümit yok.

يوجد مقهى أمام المحطة.

İstasyonun önünde bir kahve dükkanı var.

هل يوجد شيء يُزعِجَك؟

Bir şey seni rahatsız ediyor mu?

ماذا يوجد في الحقيبة؟

Bu çantada ne var?

يوجد هاتف في غرفتي.

Odamda bir telefon var.

وبهذا الدماغ يوجد فصان،

ve bu beyinde iki tane lob var,

يوجد وحش تحت سريري.

Yatağımın altında bir hilkat garibesi var.

هل يوجد دواء للغباء ؟

Aptallık için bir tedavi var mı?

هل يوجد ماء هنا؟

Orada su var mı?

هل يوجد متجر هنا؟

- Burada bir dükkân var mı?
- Burada bir mağaza var mı?

هل يوجد متجر هناك؟

- Orada bir dükkân var mı?
- Orada bir mağaza var mı?

كم يوجد من سؤال؟

Kaç tane soru var?

يوجد حريق هائل هناك.

Orada büyük bir yangın var.

لأن هذه المرة يوجد عمق ولكن مرة أخرى لا يوجد جسم مائي

çünkü bu sefer derinlik var ama yine su kütlesi yok

المسلمون أناس عاديّون و يوجد هناك مسلمون طيّبين كما يوجد مسلمون سيّئين.

Müslümanlar da diğer insanlar gibidir; iyisi de vardır, kötüsü de.

في كل قصه يوجد بطل.

Her öyküde bir kahraman vardır.

يوجد العديد من الخلايا الشاذة

orada çok fazla anormal hücre var.

يوجد هناك شيئان، هل رأيتموهما؟

Orada bir şey var iki tane, gördünüz mü?

اذا لا يوجد وصفة للتعلم.

Bu nedenle, öğrenmek için bir tarif yok.

لكن لم يوجد وقت للاستسلام.

Ama artık pes etmek yoktu.

لا يوجد أي عضو آخر،

Başka hiçbir organ,

لم يوجد اغتصاب وعنف جنسي؟

Tecavüz ve cinsel istismar neden oluyor?

بالتأكيد يوجد هنا أصحاب أعمال.

Burada mutlaka işverenler vardır.

لأنه يوجد الكثير من الشكوك

Çünkü Paul gibi erkeklerin dinlemesi

‫لا يوجد وسيلة للخروج عبره.‬

Buradan geçiş yok.

‫مذهل، يوجد منحدر هائل هنا.‬

Vay canına, devasa bir uçurum.

‫يوجد هنا شجرة تنوب صغيرة.‬

Bakın, küçük bir köknar ağacı.

لحسن الحظ، يوجد شيءٌ ما،

Neyse ki, böyle bir şey var:

حيث لا يوجد هناك ساعة،

Saat yok,

أينما يوجد هذا الوقود البديل،

Bu motivasyon nerede olursa olsun,

ولكن يوجد هناك شيء آخر

Ama mimariyi daha da

‫الليلة، يوجد ما يكفي الجميع.‬

Bu gece herkese yetecek balık var.

‫يوجد بالتأكيد شيء معدني هناك.‬

Evet, aşağıda kesinlikle metal bir şey var.

لا يوجد عزيز. لا يمكن

olmuyordur canım. Olmaz yani

لا يوجد شيء اسمه الأخلاق

ahlak denen bir şey yok

لا يوجد شواهد في الإسلام

İslamiyet'te mezar taşı yoktur

لا يوجد غيره ، أليس كذلك؟

başka yok yani değil mi başka yok!

لا يوجد تكبير الآن الضعف

değil mi Zoom şimdi güvenlik açığı var

يوجد دائمًا مهندس من حولك

Sizin de çevrenizde mutlaka bir mühendis vardır

يوجد هناك فندق عبر الشارع.

Sokağın karşısında bir otel var.

لا يوجد شك بخصوص إخلاصه.

Onun dürüstlüğü hakkında hiç şüphe yoktur.

كم مسجدا يوجد في إسطنبول؟

İstanbul'da kaç tane cami var?

لا يوجد أسئلة حول هذا!

Bunun hakkında bir soru yok.

يوجد حمام سياحة وصالة بولينج.

Bir yüzme havuzu ve bir bovling pisti var.

هل يوجد أي شئ مُهِم؟

Önemli bir şey var mı?

هل يوجد شيئ في ذهنك؟

Aklında bir şey var mı?

لا يوجد نقص في العمل

İş sıkıntısı yok.

لا يوجد أحد في البيت

Evde kimse yok.

أين يوجد مخبَز من فَضلك؟

Affedersiniz, fırın nerede?

لا يوجد سبب لئلا أفعله.

Onu yapmamam için bir neden yok.

فلنقل أن هنا يوجد طائر

Burada bir kuş var, diyelim ki,

كم شخصاً يوجد في المتجر؟

Mağazada kaç kişi var?

يوجد امرأة تقرأ في المكتبة

Bir kadın kütüphanede kitap okuyor.

لا يوجد لدي أسرار أخرى

Başka sırlarım yok.

فقط لا يوجد عندي وقت

Sadece vaktim yok.

يوجد العديد من الأسباب البيولوجية والفسيولوجية

Bunun böyle olmasının birçok biyolojik ve

يوجد 3 فقط لم يظهروا علاقة

Bağlantının olmadığı sadece üç nokta var.

يوجد فصل واحد تخرج على يدي.

Benim mezun ettiğim bir tane sınıf var.

في ذلك الوقت كان يوجد قانون:

O zamanlarda bir yasa var:

‫يوجد الكثير منها‬ ‫بطول الساحل هنا.‬

Buradaki kıyıda bunlardan bir sürü var.

لكن لا يوجد طريقة جيدة لقياسها

ancak ne ölçüde olduğu hala saptanamamıştır.

لا يوجد علاج، ولكن هناك ...إلخ."

Tedavisi yok ama pek çok a-la-la-la-la.''

يوجد على اليمين معهد هارفارد للفنون.

Sağdaki ise Harvard Sanat Müzesi.

‫لكن هنا، يوجد بالغون أقلاء لحمايته.‬

Ama bu tepede onu koruyacak pek yetişkin yok.

حسناً، تحت الجليد يوجد الصخر الصلب

Buzun altında ana kayalar olur.

يوجد الكثير من الأشخاص المصابين بالفاس

başı fesli bir sürü insanlar var

لا يوجد أحد يمكننا التنافس معه

Rekabet edebileceğimiz kimse yok

E لا يوجد جوجل وهلم جرا.

E Google ve benzeri şeyler de yok o zaman

لا يوجد جزء واحد من جسدي -

Vücudumun bir parçası yok -

يوجد الكثير من المعابد في كيوتو.

Kyoto'da birçok tapınak vardır.