Translation of "الأوقات" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "الأوقات" in a sentence and their turkish translations:

"في غالب الأوقات

''Çoğu zaman

الأوقات المنصرمة في الشواطئ،

sahildeki geçmiş zamanlar,

أحيانا في بعض الأوقات.

Belki bazen.

وعنف في بعض الأوقات.

hatta bazen şiddete sebep oluyor.

وقد ساعدتها بتخطي الأوقات الصعبة.

Bu zor zamanları geçirmesine çok yardımcı oldu.

- بعض الأطفال يلعبون ألعاب الفيديو في جميع الأوقات.
- بعض الأطفال يلعبون ألعاب الفيديو في كل الأوقات.

Bazı çocuklar sürekli video oyunu oynar.

نقرأ لنضيع، لننسى الأوقات العصيبة التي نعيشها،

Kaybolmak, yaşadığımız zor zamanları unutmak

لقد كان في أغلب الأوقات آدم ساندلير.

neredeyse hep Adam Sandler'dır.

وفي بعض الأوقات، نحتاج فقط أن نتمشى.

Ve bazen de yürüyüşe çıkmaya ihtiyacımız var.

لذلك هذه هي في الواقع نسبة الأوقات المختلفة

yani bu aslında farklı zamanların bir birine olan orantısı

تعرفون في تلك الأوقات كانت مسابقات الأغاني جديدة في تركيا.

O zamanlar biliyorsunuz şarkı yarışmaları Türkiye'de yeniydi.

خرجت، في هذه الأوقات لم يكن هناك هاتف محمول، ولكن يوجد هواتف عمومية.

Dışarı çıktım o zamanlar cep telefonu filan yok, ankesörlü telefonlar var.

‫ولكن مثل هذه الأوقات تجعلني كذلك‬ ‫أفكر ما هي الأمور التي أستمد قوتي منها؟‬

Ama bilirsiniz, böyle zamanlarda gücümü nereden aldığımı da düşünürüm.