Examples of using "للأسف" in a sentence and their turkish translations:
Ne yazık ki hayır.
düzen? malesef...
Ne yazık ki okul sistemlerimiz...
yine insan malesef
Trump bunu hüzünlü bir şekilde anlattı
Genel olarak düşündüğümüzde ise böyle bir şey maalesef ama maalesef yok
Şansıma küseyim ki o peri hiç gelmedi
şimdiki çocuklar malesef daha şanssız
biz ise malesef bir film yapmıyoruz
herhangi bir bilgiye sahip değiliz malesef
Virüs dolaşmıyor insanlar dolaşıyor maalesef
Ne yazık ki yanımda hiç param yok.
Ne yazık ki, hiç tecrübem yoktu.
bizim anlattığımız dini de birileri bozuyor malesef
Maalesef, durum böyle değil.
Ama bizde böyle olmuyor maalesef.
Dün ne yazık ki çok sıkıcı bir kitap okudum.
Ve ne yazık ki bizim yaptığımız ne oldu? Bu etiketi benimsedik.
Ama ne yazık ki, bu o kadar da doğru bir tepki değil.
hiçbir şeyi ama neredeyse hiçbir şeyi kayıt etmemişiz malesef
Bu iddiaları destekleyici delillere maalesef ulaşamıyoruz
Ve empati kurmak zorunda kalmazsak maalesef çoğumuz empati kurmuyor.
Fakat sizler de maalesef benim de düz dünyayı savunduğumu düşündünüz
- Bu ne yazık ki doğrudur.
- Maalesef doğru.
Ama biz yapmadığımız için o 5 litre yağ 400 lira da olur maalesef
her yaşadığımız depremden bundan ders almalıyız deyip almıyoruz malesef
Küçük bir yılan olduğu için insanlar "Bir şey olmaz ya" deyip hemen hastaneye gitmiyorlar.