Translation of "محظوظين" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "محظوظين" in a sentence and their turkish translations:

لم نكن محظوظين

Şanslı değildik.

اعتبروا أنفسكم محظوظين.

Kendinizi şanslı düşünün.

للأسف الأطفال غير محظوظين الآن

şimdiki çocuklar malesef daha şanssız

بينما الكثيرون مثل صديقتي ميلسيا غير محظوظين.

hem de arkadaşım Melissa gibi birçok insan şanslı değilken.

باختصار ، نحن ، التسعينيات ، كنا محظوظين قليلاً هكذا

kısacası biz 90 lılar olarak birazcık böyle şanslıymışız

يمكننا حتى رؤية القليل منهم. كنا محظوظين!

bunlardan bir kaç tanesini biz görebildik bile. Şanslıyız!

ولكن إذا كنا محظوظين بما فيه الكفاية

Ama eğer yeterince şanslıysak

لكن هناك عشرات الملايين من الشباب لم يكونوا محظوظين.

Ancak bu kadar şanslı olmayan yüz milyonlarca genç var

‫كان الحراس محظوظين،‬ ‫كانت صوت الطلقات كافياً هذه المرة لإخافته.‬

Görevliler şanslıydı, bu seferlik silah sesi onu korkutup kaçırmaya yetti.