Translation of "غضب" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "غضب" in a sentence and their turkish translations:

غضب.

O sinirlendi.

غضب توم جدا.

Tom çok sinirlendi.

لم يكن هناك أي غضب أو دموع.

Gözyaşı yoktu. Öfkelenen yoktu.

اشتهر نابليون بقبعته على الأرض في غضب.

Napolyon ünlü şapkasını yere attı öfkeyle.

- ذلك سبب انفعاله.
- لهذا غضب.
- هذا سبب غضبه.

Onun sinirlenme nedeni odur.

لكن غضب ناي مما اعتبره قيادة ماسينا الكارثية تحول إلى

. Ama Ney'in, Masséna'nın feci liderliğini açıkça gördüğü şeye öfkesi açık bir

بينما أثارت الاحتفالات الجارية في نيكوبوليس غضب بعض فرسان الإفرنجة البارزين،

Bu arada, Nigboy'da devam eden şenlikler birkaç ünlü Fransız Şövalyesini kızmasına neden oldu.

سأل ديما وفي صوته لمحة من غضب: "نوبز؟ هذه ليست لعبةً يا صائب! هذه هي الحياة الحقيقية!"

Dima kızgın bir sesle sordu: "Nubz? Bu bir oyun değil Saib! Bu hayatın kendisi!