Examples of using "اشتهر" in a sentence and their turkish translations:
Osmanlı ağır süvarileri disiplinleriyle tanınırdı,
Napolyon ünlü şapkasını yere attı öfkeyle.
Berthier, kıskançlıkları ve kinleri ile de ünlüydü: Ney'in yetenekli genelkurmay başkanı Jomini'ye