Translation of "مما" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "مما" in a sentence and their turkish translations:

مما يعني،

bu da şu demek oluyor,

مما كنت تتخيل.

çok daha etkili bir çözüm olabilir.

‫مما يجعلنا نمرض.‬

Genelde bununla birlikte hasta oluyoruz.

مما قد يتخيل حدسنا.

başka bir sırrımız yok.

أحبك أكثر مما تحبني.

Ben seni senin beni sevdiğinden daha çok seviyorum.

إنه أصعب مما تظن.

O düşünmenden daha zordur.

الموقف أسوأ مما نظن.

Durum sandığımızdan daha kötü.

مما جعلهن ينغلقن على أنفسهنّ.

tüm kadınların sesi olmak.

مما يؤدي إلى أضرار بالقلب.

bu da hasar demektir.

‫مما يقلل من صلاحيته للتخييم.‬

Bu da burayı kamp için daha az uygun bir yer yapıyor.

منزعجون مما لاقوه من الشرطة

onlar, polisle karşılaşmaktan rahatsızlar

مما يثبت قدرته على القيادة.

yüksek komuta yeteneğini kanıtladı.

إنه يتكلم أكثر مما يجب.

O çok fazla konuşuyor.

أنا خجل جدا مما فعلت.

Yaptığım hakkında kendimden çok utanç duyuyorum.

لم أكن واثقا مما يجري.

Ne olduğundan emin değildim.

مما يدلني أننا لو عالجنا الإدمان

Eğer madde kullanımını

وانتشرت بشكل كبير مما غير الوضع.

bu yayıldı, sonra dönüşüm geçirdi.

فهم بالفعل يشعرون بالخزي مما فعلوا.

Bunun için kendilerini zaten ayıplıyor.

كنت مرعوبًا مما قد يطال الدستور.

anayasa gereği korkmuş bir şekilde konuşuyordum.

‫هذا الجليد أعمق كثيراً مما تصورت!‬

Kar sandığımdan çok daha derin!

وفي يوم الأثنين، وأقرب مما يتخيل،

ve pazartesi günü, tahmin edebileceğinden daha erken bir zamanda

مما جعل تكوين القمر بهذه الطريقة

ve Ay'ımızı bu şekilde oluşturmak,

مما يديم هذا التفاوت بين الجنسين.

bir yanlılık döngüsüne teşvik eder.

الآن، هي أكبر مما تبدو عليه.

Bunlar göründüğünden daha büyük.

يغادرون المستشفى أكثر مرضاً مما دخلوه.

hastaneyi geldiklerinden daha kötü terk ettikleri sonucuna varmış.

أعتقد أنكم أكثر مرونة مما تعتقدون.

Sandığınızdan daha dirençli olduğunuza inanıyorum.

"جاري، لديه سيارة أكبر مما لدي"

"Komşumun benimkinden çok daha büyük bir aracı var."

أكثر مما ينبغي. أكثر من اللازم

çok fazla

النصيحة - مما أثار انزعاج المارشال بيرتيير.

için ona yöneldi - Mareşal Berthier'in sıkıntısı bu.

مما يساهم في ارتفاع درجات الحرارة

bu kötü durumu çok daha kötü

من تكون أهم بكثير مما تملك

Ne olduğun neye sahip olduğundan daha önemlidir.

لا أفهم كل شيء مما تقوله.

Söylediğini tam olarak anlamıyorum.

مما أثار احتجاجات واسعة عبر البلاد

-- bu da, ülke çapında büyük protestoları fitilledi

هناك الكثير مما أود قوله لك.

Sana söylemek istediğim çok şey var.

لقد أعطيتك معلومات أكثر مما ينبغي.

Zaten sana çok fazla bilgi verdim.

نحن نملأ حياتنا بأكثر مما نحتاج

Daha fazla dağınıklık ile hayatımızı darmadağın ediyoruz.

الذي يصبح متاحًا أكثر مما كان عليه،

ve bu sürekli online olma durumu gittikçe artarak devam ediyor

لكن هناك أكثر مما يبدو في الظاهر.

ama gözle görülenden çok daha fazlası var.

هناك الكثير مما يمكن قوله عن التحفيز،

Motivasyonla alakalı bir sürü şey var,

والأسباب هي أكثر مما يمكن أن تتخيل.

ve sebepleri hayal edebileceğinizden çok daha fazlasıydı.

وعاد أفضل وأشجع مما تشاهده أنت وتخوضه.

yaşadığı şeyden sonra daha iyi ve daha cesur dönmüş biri.

ربما كان هذا اليوم أقرب مما تظنون.

Bu, sandığınızdan daha kısa bir sürede gerçek olabilir.

اتضح بعدها أن الأمر أصعب مما تخيلت.

Ama düşündüğümden de zordu.

مما جنَّبني فعل ما لا يمكن تصوره،

o düşünülemez şeyi yapmaktan beni alıkoydu

على الرغم مما قد يصوره الخيال العلمي،

Bilim kurgunun tasvir ettikleri şöyle dursun,

مما يعني أن من الممكن أن نغيرها.

yani bunu değiştirebiliriz.

مما سيساعد على جعل العالم مكانًا أفضل.

ihtiyacımız olan ilhamı verecek olan da yine bu süper güçtür.

مما خلق مشاعر معادية للعثمانيين في بلغاريا،

Bu, Bulgaristan'daki Osmanlı karşıtı tutumu

مما يعني المزيد من الفيروسات في المزارع.

Bu da çiftliklerde daha fazla virüs bulunması anlamına geliyordu.

لا شيء مما ذكرته لكم يعتبر رأيي.

Söylediklerimin hiçbiri benim fikrim değil.

يفتقران لأي شيء مما ندعوها وصفة النجاح.

başarının tarifi için değerlendirdiğimiz hiçbir şeye sahip değillerdi.

الحساسية الغذائية وحسّاسات الغذاء أكثر شيوعًا مما ندرك.

Yiyecek alerjisi ve hassasiyeti düşündüğünüzden daha fazla yaygındır.

وبما أنّ العالم أصبح مترابطًا أكثر مما مضى،

Dünya her zamankinden daha fazla birbirine bağlı hale gelirken,

مما يعني أنني أتعلم الكثير عن كوني أنثى،

Bununla birlikte, kadın olmak hakkında birçok şey öğrenirken

ولكن الأمر هنا، جزئي المفضل مما أقوم به

Fakat durum şu ki yaptığım işin sevdiğim kısmı,

‫مما يحدو بي للاعتقاد ‬ ‫أنها كانت سراباً بالتأكيد.‬

Bu da bana kesinlikle bir serap olduğunu düşündürüyor.

مما يكلف مئات الملايين من الدولارات للسفينة الواحدة،

büyük bir gemiye

مما منح الأرض إمالة محورية مستقرة على الجانبين

bu sayede de dengeli bir dönüş ekseni eğikliğinin yanı sıra,

لا بد أن يكون أفضل مما لدينا الآن.

şu an sahip olduğumuzdan çok daha iyi olacaktır.

‫هي أكثر مما تستطيع هذه الأشبال‬ ‫التعامل معه.‬

...pek bu gençlerin dişine göre değil.

عدة مرات أكثر مما شهدناه في عام 2008

2008'de yaşadığımız krizden katlarca kez fazla

‫وسقطت تلك العدسة بسرعة‬ ‫مما فاجأ ذلك الحيوان.‬

ve hızlıca düşen lens hayvanı ürküttü.

انه يكسب ثلاثة أضعاف أكثر مما افعل انا .

O benim kazandığımdan üç kat daha fazla kazanır.

مما يجعلنا نتساءل ما إذا كان يوما ما

bir gün olup olmadığını merak etmemize neden olan

هي اليوم أحسن بكثير مما كانت عليه البارحة.

O, bugün dünden çok daha iyidir.

ولكن سأُخبركم بأنني أكبر بكثير مما يبدو علي

ama söyleyeyim göründüğümden daha yaşlıyım.

وأيضا الأخذ بالاعتبار مما يجعلنا نحن عما هو عليه.

dikkate alındığında bizi biz yapan şey.

واستمروا في التناوب بين الألعاب، مما جعل التجديد متوفراً.

Gruplar dönüşümlüydü. İlginçlik de buradaydı.

أنه مالم يبدؤوا بالمحاربة، أقوى مما يتخيلون أنه ممكن،

şimdiye kadar düşünmedikleri bir güçle mücadele etmezsek

مما يتسبب بضرر بالغ للعضو جراء نقص بنقل الأوكسجين.

ve taşınan oksijen yetersizliği sonucu ciddi organ hasarı meydana geliyor.

مما يؤدي إلى ما هو أبعد وأقصى من المخاطرة

ve etkileyen fiziksel, tespit edilebilir ve duygusal işlevsel değişimler.

يتعمل المتدربون بشكل أفضل مما فعلوه قبل وجود الروبوتات.

Eğitim alanlar, robotlardan önce daha iyi öğreniyordu.

في وجهة نظرك، تسعون بالمئة مما يقولون هو خاطئ

Sizin nazarınızda dediklerinin yüzde doksanı yanlış olabilir.

‫الحقيقة أن وحيدات القرن‬ ‫تتعرض للقتل أكثر مما تقتل.‬

ve saldırmaya hazır gergedanların öldürülmesi öldürmelerinden daha olası.

‫ربما قردة إنسان الغاب‬ ‫مخلوقات ليلية أكثر مما نعتقد.‬

Belki de orangutanlar sandığımızdan daha gececidir.

هذا العدد أكبر مما قامت ماكدونالدز بصنعه خلال تاريخها.

McDonald's'ın bugüne dek ürettiğinden daha fazla bu.

بطفرة اكتشاف النفط قبل عشرات السنوات مما يجعل الامارات

dijital ekonomiye girmeye çalışıyor , bu da BAE'yi

لست متأكدًا مما إذا كنت أفضل هذا أم ذاك.

Bunu mu yoksa şunu mu sevip sevmediğimden emin değilim.

لكنها فعلت ذلك، مما قادها إلى مسرًى مخيف من الإدمان،

ve bu durum onu eroin bağımlılığına giden

مما يعني أنني أتلاعب بالأجسام الصغيرة كالمناديل أو ورق اللعب.

yani mendiller ya da iskambil kağıtları gibi küçük nesneleri kullanıyorum.

خلايا ضوئية التخليق حجمها أصغر مما خطر على بال أحد.

Herkesin sandığından daha küçük fotosentetik hücreler.

لأنك أظهرت لي من الحب أكثر مما ظهرت أنا لنفسي."

çünkü siz bana kendime duyduğum sevgiden daha çoğunu gösterdiniz." dedi.

لأن ذلك مهم بالنسبة لنا، وهو جزء مما نحن عليه.

çünkü siyaset bizim için önemli ve kim olduğumuzun bir parçası.

الإسباني في معركة توديلا ، مما أرسل العدو يفر في اتجاهين.

bir İspanyol ordusunu bozguna uğratarak düşmanı iki yöne kaçmaya gönderdi.

حطم هجوم الفيلق السادس اليسار الروسي ، مما أدى إلى أحد

Altıncı Kolordu'nun saldırısı Rus solunu paramparça ederek Napolyon'un en

لكن غضب ناي مما اعتبره قيادة ماسينا الكارثية تحول إلى

. Ama Ney'in, Masséna'nın feci liderliğini açıkça gördüğü şeye öfkesi açık bir

مما قوّض النفوذ العثماني وزرع بذور التمرد في بعض المناطق.

Osmanlı nüfuzunu zayıflattı ve bazı bölgelerde isyan tohumlarını attı

يعتقدون أن كل ما هو جديد أفضل مما هو قديم.

Onlar yeni olanın eski olandan daha iyi olduğuna kesin gözüyle bakıyorlar.

مما يعني أن الجميع مسؤول عن تقليل الخطر على غيره.

Bu da demek oluyor ki herkesin, riski diğer azaltmak için herkese karşı sorumluluğu var.

استمرت الإحتجاجات بالازدياد مما نجم عن 100 قتيل وآلاف الجرحى

-- eylemler büyüyerek devam etti ve şimdiye dek 100 ölüm ve binlerce yaralanmaya sebep oldu

على الأرجح أنك لا تفهم أي كلمة مما أقوله اليوم.

Galiba sen bugün söylediğim bir sözü anlamıyorsun.

الطقس في انجلترا أكثر اعتدالاَ مما هو عليه في اسكوتلاندا.

İngiltere'nin iklimi İskoçya'nınkinden daha yumuşaktır.

مما يفسر حقيقة أن أربعة من كل خمسة مدمنين على الهروين

İşte bu nedenle, eroin bağımlısı olan her beş kişiden dördü,

ولا أحد يمكنه أن يفعل أكثر مما فعلتم للشخص الذي تحبونه.

ve hiç kimse sevdiği biri için daha fazlasını yapamaz.

‫الكثير من الناس يتجنبون الطب الغربي،‬ ‫مما يزيد من عدد القتلى.‬

Modern tıptan kaçınanların olması ölü sayısını artırıyor.

‫الخطورة هي أن تقوم به‬ ‫عندما لا تكون واثقاً مما أمامك.‬

bu işin tehlikesi ileride ne olduğunu bilmemektir.

‫بعد حدوث انفجار مما أدى بالنفق للانهيار‬ ‫وقتل العديد من عماله.‬

ve birçok işçinin ölümüne neden olan bir patlamanın ardından içerisinde çalışılamayacak bir hâle gelmiş.