Translation of "لكن" in Turkish

0.022 sec.

Examples of using "لكن" in a sentence and their turkish translations:

لكن...

Oysa...

لكن

Fakat

لكن…

Ama

- لكن لماذا؟
- و لكن لماذا؟

Ama neden?

لكن أتَعلم؟

Ama biliyor musun?

لكن الأهم،

En önemlisi ise

لكن لا،

Ama yoklar.

لكن سأقول

diyecem ama

لكن عندما؟

değiştirecek ama ne zaman?

لكن تخيفهم؟

Ama onları korkutmak?

لكن بالنسبة لآخرين

Ancak başka biri için

لكن هل تعلم؟

Fakat biliyor musunuz?

لكن الأسى عصيبٌ.

ama yas zordur.

لكن خمنوا ماذا؟

Ama tahmin edin ne oldu?

لكن لنفكر بجدية:

Ama gerçekçi olalım,

لكن الكوكب سيبقى.

ama dünya hep var olacak, dedi.

لكن في الواقع،

fakat bilmelisiniz ki

لكن شيء أخير:

Ancak son bir şey daha;

‫لكن ثمة مشكلة.‬

Ama bir sorun var.

‫لكن ليلًا،‬ ‫تتحرك.‬

Ama geceleri... ...hareket hâlindedirler.

‫لكن ذلك خطير.‬

Ama bu iş riskli.

‫لكن ليس كلها.‬

Ama hepsi değil.

‫لكن ليس الليلة.‬

Ama bu gece değil.

‫لكن توسلات الفيلة...‬

Fakat fillerin imdat çağrıları...

‫لكن كذلك الثعابين.‬

Ama pitonlar da öyledir.

لكن قطعنا مختلطة ،

Ama adetlerimiz karma karışık

لكن سجلك يتسخ

Fakat siciliniz kirleniyor

لكن بدون إهدار

Ama fire vermeden

لكن خلال "الإرهاب" ،

Ancak 'Terör' sırasında,

لكن الفيسبوك يعرف.

Ama Facebook biliyor.

لكن سلطتها وأراضيها

yetişkinliğe ulaşana kadar hüküm sürdü, ancak gücü ve topraklarındaki etkisi

لكن لا أريد

Fakat ben istemiyorum.

لكن أضِفِ الصابون

Ama sabun ekleyince...

لكن أكبر كائن ،

Fakat nesne büyüdükçe

لكن لديك أطفال.

- Ama çocukların var.
- Ama senin çocukların var.

لكن مادي عبرت الفناء

Ancak Maddie avludan karşıya geçti,

لكن جين كانت تتحسن.

Ancak Janie iyiye gitti.

و لكن عدم شراءها

ama bilet almıyorsan

لكن أيضاً مع لاوعينا.

bilinçaltımızla da inşa ediyoruz.

لكن لما حدث لاحقًا.

hatırladığımız bir eğilimdir.

لكن كيف طريقة العمل ؟

Fakat,bunu gerçekten nasıl yapacağız?

لكن حاجتنا اليوم منه،

Ancak bugünkü amacımız doğrultusunda

لكن يمكن أن نفعلها.

evet, ama yapılabilir.

لكن، في غمرة الحزن،

Ancak o akut dönem içinde,

لكن قد تغيرت الأمور،

Ama bir şeyler değişti

لكن ها هو المشكل.

Yine de bir problem var.

لكن بإمكاننا تقوية الأطفال

fakat çocuklarımızı farkında hâle getirip

لكن سارة لا تتذكر

Fakat eve geldiği ve annesi ile babasının

لكن الناس عديمو الخبرة،

Ama deneyimsiz insanlar;

لكن يومًا ما يخدعونني،

fakat bir gün beni kandırıyorlar,

لكن الآن، نعم يؤثرون!

Oysa artık bende etki yaratmaya başladılar!

لكن، في يومٍ ما،

Sonra bir gün

لكن الحياة أمر جدي،

Ama yaşamak ciddiyet ister.

لكن يبدو أنه خطأ.

Görünen o ki bu doğru değil.

لكن أكثر من الدموع،

Ama gözyaşlarımın ötesinde

لكن الشيء المهم هنا

Ancak buradaki önemli şey,

لكن الإنصاف يستحق المخاطرة.

Ama adalet almaya değecek bir risk.

يمكن القيام بذلك، لكن...

bu yapılabilir ama...

لكن... إنّها الفرضيّة نفسها

Neyse... Bunun için yine

"لكن أنا لدي ابن.

"Ama benim bir oğlum var.

لكن ليس بالمديرين التنفيذيين.

Bunları feda eden CEO’lar değil.

لكن ها أنتم ذا.

Ama işte,

لكن كلها لأجل العلم.

açıklamalar yapacağım.

لكن ذلك علمني درسًا.

Fakat bu bana bir şey öğretti.

لكن الخبراء يخبرونك العكس.

Uzmanlık ise tersini söyler.

لكن ساضطر لبداية القصة

Ama önce hikâyeye,

لكن ماذا عن عقولهم؟

Peki, zihinleri üzerine?

لكن هناك جواب بديهي:

Ancak bir de bariz cevap var:

لكن هذه قصة أخرى...

Ama bu başka bir zaman için bir hikaye.

لكن، لا تفهموني خطأً.

Beni yanlış anlamayın.

‫لكن ثمة أمر مريب.‬

Ama bir sorun var.

‫لكن لديه مشكلة كبيرة.‬

Ama büyük bir sorunu var.

‫لكن يسهل تشتيت انتباهه.‬

Ama dikkati hemen dağılıyor.

‫لكن لا شيء مضمون.‬

Ama onun da garantisi yok.

‫لكن ستأتيه زيارة مفاجئة.‬

...ama sürpriz bir ziyaretçisi var.

‫لكن ليلًا...‬ ‫الوضع مختلف.‬

Ama geceler... ...ayrı bir hikâye.

‫لكن اليوم، طريقها مسدود.‬

Fakat günümüzde yolları üzerinde engeller var.

‫لكن درجة الحرارة تنخفض.‬

Fakat hava soğumaktadır.

‫لكن لديها أيضًا منافسة.‬

Ama rakipleri de var.

‫لكن الآن...‬ ‫لأول مرة...‬

Ama artık... İlk defa olarak...

‫لكن يمكنه صيدها باللمس.‬

Ama dokunarak yakalayabilir.

‫لكن لديها خدعة أخيرة.‬

Ama bu dişinin son bir numarası daha var.

الاسم سخيف جدا لكن

yahu çok saçmadır ismi ama

لكن حبة العين الشريرة

Fakat nazar boncuğu

لكن الكلب لم يعضني

ama beni köpek ısırmadı ki

لكن الرجال لا يسيئون

fakat erkek suistimal etmez

لكن دولة الأناضول السلاجقة

Fakat bilmediği Anadolu Selçuklu Devletinin

لكن لا يمكننا القول

Fakat söyleyemiyoruz

لكن القوة كل عام

fakat gücü her yıl

لكن الحقائق لا تتغير

Ama gerçekler değişmiyor

لكن هذه هي الحقائق

Fakat gerçekler bunlar

لكن نيران العدو تراجعت.

ancak düşman ateşinin ağırlığı ile geri püskürtüldü.

لكن كثيرين التمسوا عرشه.

Ancak çoğu onun tahtını aradı.

لكن لا تركنوا للراحة،

Ama çok da rahat olmayın,

لكن ترامب ليس جنديًا

fakat Trump asker olmuyor

‫لكن بعد ذلك تدرك‬

Ama sonra fark ediyorsun ki