Translation of "لهذا" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "لهذا" in a sentence and their turkish translations:

لهذا...

O nedenle...

لهذا السبب؟

diye mi?

لهذا الحدث

bu olaya

استمع لهذا

Hey, bunu dinle.

‫سنحتاج لهذا الحبل.‬

Bu halata ihtiyacımız olacak.

لهذا نعتبرها أخبار

dolayısıyla haber değerleri vardır.

وكنتيجة لهذا البرنامج،

Bu program sayesinde,

في تصريحه لهذا ،

Buna yaptığı açıklamada ise

شخص لهذا الرجل

Biri bu adama

لهذا السبب النمل ،

işte bu yüzden karıncalar,

انا اعتذر لهذا.

Bunun için özür dilerim.

لست مرتاحا لهذا.

Ben onun hakkında iyi hissetmiyorum.

لا أحتاج لهذا.

Ona ihtiyacım yok.

تفطّن سامي لهذا.

Sami onu fark etti.

ما الذي حصل لهذا،

ve bununla ne olduğuna bakarsan

هنالك أهمية كبيرة لهذا.

Bu önemli bir avantaj.

وقاسوا الاستجابة لهذا اللقاح.

ve bu grip aşısına verilen tepkiyi ölçtüler.

‫لهذا السبب بدأ يزمجر.‬

Hırlamaya başlamasının sebebi bu.

كعائد جزئي لهذا الغضب

biraz da bu öfkenin sonucu olarak

لذا كعائد جزئي لهذا

Biraz da bunun sonucu olarak

وأردت الانضمام لهذا الفريق.

Bu ekibe katılmak istedim.

وهناك سبب فيزيائي لهذا،

Bunun oldukça iyi, makul bir açıklaması var:

لهذا اللحم رائحة كريهة.

Bu et kötü kokuyor.

هل أنت جاهز لهذا؟

Onun için hazır mısınız?

بدأ سامي يتفطّن لهذا.

Sami onu anlamaya başladı.

ولذا نحن بحاجة لهذا الحوار.

Bu yüzden, bu konuşmayı yapmamız gerekiyor.

لهذا أعرض الأمر بدوري كمعلمة

İşte bu yüzden, öğretmen olarak öğrencilerimin

لهذا يجب عليك أن تغادري."

gitmek zorunda kalacaksın."

لهذا نحن نفكر داخل الصندوق.

Bu nedenle kutunun içinde düşünürüz.

لهذا السبب يجب أن نجازف.

o yüzden şansınızı deneyin.

لهذا السبب هي صعبة للغاية،

Bu kadar zor olmasının sebebi de budur.

لكن روما كانت منتبهة لهذا

Ama Roma da bunun farkına varmıştı.

لهذا السبب، حتى عام 1950،

O nedenle 1950'ye kadar

السبب الرئيسي لهذا هو الفيروسات

bunun asıl sebebi bu virüsler

الحل لهذا الفيروس بسيط للغاية

Bu virüsün çözümü ise çok basit

لهذا السبب جئت الى هنا.

- İşte bu yüzden buraya geldim.
- Bu yüzden buraya geldim.

هو صادق و لهذا أحبّه.

O dürüst. Bu nedenle onu beğenirim.

لا بد أن لهذا معنى.

Bu manidar olmak zorunda.

لا أظنه مناسبا لهذا العمل.

Onun iş için uygun olduğunu düşünmüyorum.

كنت أتطلع لهذا طوال الأسبوع.

Bütün hafta bunu dört gözle bekliyorum.

لهذا الحاسوب مشغّل أقراص مرنة.

Bu bilgisayarın disket sürücüsü var.

- ليس لهذا معنى.
- هذا هُراء.

Bu mantıklı değil.

كيف تعلم بملكية توم لهذا؟

Onun Tom'a ait olduğunu nasıl biliyorsun?

لماذا ليلى مستاءة لهذا الحدّ.

Leyla neden bu kadar sinirli?

لهذا السّبب يريدون دراسة الإنجليزيّة.

İngilizce çalışmak istemelerinin sebebi o.

توم و ماري يحتاجان لهذا

Tom ve Mary'nin buna ihtiyacı var.

ولكن، انتبهوا لهذا، يرغب في التجديد.

Ancak bakın burasına dikkat, yeniliklere isteklidir.

لهذا يمضي العديد من الناس حياتهم

Birçok insanın, arabada oturup dikiz aynasına bakan

وقد كان لهذا التصور فوائد عظيمة.

Bu kavramsallaştırmanın harika faydaları var.

لهذا السبب أنت تشاهد هذه المحادثة.

bu konuşmayı dinlemenizin sebebi de bu.

لهذا السبب يلجأ الناس إلى تويتر،

Bu nedenle insanlar Twitter'a yöneliyor.

لهذا لا أنام في الطائرة قط.

Bu yüzden uçakta hiç uyumam.

ولكن هناك تطبيقات أوسع بكثير لهذا.

Ama aynı zamanda çok daha geniş uygulamaları var.

لهذا ، يمكن أن يشير إلى الكذب

bunun için ise yalan'a başvurabilir

ثم نحتاج إلى إيجاد حل لهذا

O zaman buna bir çözüm yolu bulmamız lazım

كيف يمكن لهذا الجيش هزيمة العدو؟

bu ordu düşmanı nasıl yenebilir?

من سيتحمل المسؤولية بالنسبة لهذا الأمر؟

Bunun sorumluluğunu kim üstleniyor?

لقد دفعت 1,500 ين لهذا القاموس.

Bu sözlük için 1,500 yen ödedim.

لا أريد لهذا السر أن ينكشف.

Bu sırrın ifşa edilmesini istemiyorum.

ربما أنتم أيضاً عندما تنظرون لهذا الفصل،

Sanırım belki de siz o sınıfa baktığınız zaman,

وبحسب بحثي هناك ثلاثة أسباب رئيسية لهذا

Araştırmam, bunun üç ana nedeni olduğunu gösteriyor.

أتعرض لهذا مرة في الأسبوع على الأقل.

Bunu haftada bir kez duyuyorum.

هناك اتجاه معاكس لهذا التفكيك في مجتمعنا:

Toplumumuzun bu bireyselleşmesini tersine döndüren bir trend var:

"أنا أحاول الوصول لهذا التقاطع في منهاتن،"

gitmeye çalışıyorum" diyen bir bayrağı var.

لهذا السبب حصلنا عليها من كمال سونال

o sıcaklı biz bu yüzden almıştık Kemal Sunal'dan

ولكن تم توجيه المهام السابقة لهذا الاتجاه

fakat daha önceki görevlendirmeler o tarafa doğru yönlendirildi

ألا يمكن لهذا النمل أن يأكل النملة؟

bu karınca yiyen o zaman karıncayı yiyemiyor mu?

يمكن لهذا الرجل الخروج من هذا الوضع

Bu adam bu durumdan kurtulabilmek için

ثم أنت تعرف ماذا يحدث لهذا الرجل؟

Daha sonra bu adama ne oluyor biliyor musunuz?

كان لهذا ضرر كبير على الحياة الاجتماعية

Bunun toplumsal yaşama büyük zararları vardı

أحتاج إلى مخطّط كهربيّة القلب لهذا المريض.

Bu hasta için bir elektrokardiyograma ihtiyacım var.

فلنقل لهذا مثلث، وهذا مربع، وليكن هذا مستديراً.

İşte buna üçgen diyeyim, buna kare diyeyim, işte bu yuvarlak olsun.

لم يسمحوا لي بتقديم طلب لهذا السيد النبيل.

bu centilmen için başvuru yapmama müsaade etmediler.

تقول ناسا أنها ليست عالية بما يكفي لهذا

Nasa bunun için yeterince yükseğe çıkılmadığını söylüyor

يمكن لهذا المسار أن يصل إلى ملايين الكيلومترات

bu iz milyonlarca km uzunluğa bile ulaşabiliyor

توجد نظريات لهذا السبب. العلماء موجودون لخدمة الإنسانية.

Teoriler zaten bu yüzden vardır. Bilim adamları insanlığa hizmet için vardır.

- ذلك سبب انفعاله.
- لهذا غضب.
- هذا سبب غضبه.

Onun sinirlenme nedeni odur.

لكن لابد من إيجاد حل لهذا، بكل تأكيد.

bunun muhakkak ama muhakkak bir çözümü olmalı.

- لهذا تركت وظيفتي.
- هذا هو سبب تركي لوظيفتي.

İşi bırakmamın nedeni budur.

لهذا، أنا سعيد للتحدث معكم هنا اليوم في TEDxVienna

Bunun için bugün burada, TEDxVienna'da bu sanat türüne olan ilgim hakkında

وذاك يعني أن لهذا المسمى صلاحيات كبيرة من نوعها.

ve bu bile tek başına büyük bir güçtü.

‫يمكن لهذا الذئب ‬ ‫أن يشم رائحتي من مسافة أميال.‬

O kurt kokumu kilometrelerce öteden alabilir.

لهذا السبب ازدهر البث المباشر من خلال ألعاب الفيديو.

İşte bu yüzden video oyunlarında canlı yayın başladı.

على رؤساء الجمهورية تكريس أنفسهم لأمور مهمّة، وليس لهذا.

Cumhurbaşkanı önemli şeyler yapmalı, bununla uğraşmamalı.

لهذا النصر ، منحه نابليون أخيرًا عصا المشير - الوحيدة التي

Bu zafer için Napolyon sonunda ona Mareşal'in copunu verdi -

أظنّ أنّه يرتكب خطأ كبيرا في رفضه لهذا المنصب.

Sanırım işi reddederek büyük bir hata yapıyor.

الوقت شيء ثمين، لهذا علينا أن نستغله بأفضل طريقة.

Zaman çok değerli bir şeydir, bu yüzden onu en iyi şekilde kullanmamız gerekir.

‫يشبه هذا دفن ميت،‬ ‫لهذا السبب يسمونه "مرتكز الرجل الميت".‬

Ölü bir adamı gömmek gibi. Bu yüzden adına Ölü Adam Çapası deniyor.

‫ليس من طريق سهل في هذه الرحلة.‬ ‫لهذا أحتاج لمساعدتكم.‬

Bu yolculukta kolay bir yol yok. Bu yüzden yardımınıza ihtiyacım var.

ومن ثمّ، طلبت من صديقتين تنظيم تجمّع مكرّس لهذا الغرض.

O da iki arkadaşından bu temayla ilgili bir parti hazırlamalarını istedi.

وأن لهذا قد يكون له نتائج خطيرة أثناء العمليات الجراحيّة.

Bunun ameliyatlar için ciddi sonuçları olabilirdi.

إن أعلى 10 جرعات دوائية في الولايات المتحدة لهذا العام،

Amerika Birleşik Devletleri'nde bu yıl en çok satılan 10 ilaç,

لهذا السبب كنت على وشك ترك زوجتي في غرفة الولادة،

Aslında bu yüzden karımı doğum odasında neredeyse bıraktım,

إضافةً إلى أهدافنا الأخرى. لهذا بدأنا بالاستيلاء على مدينة "باندو".

Tabii başka sebepler de vardı. Bu nedenle Pando şehrini ele geçirmek üzere ilerledik.

يتم الكشف عن الأسرار الخفية لهذا المبنى واحدا تلو الآخر

bu yapının da gizli sırları teker teker ortaya çıkmakta şimdi

أكبر ميزة لهذا الرجل للعمل هو أنه لا يستخدم الملقن

işe bu adamın en büyük özelliği prompter kullanmaması

الديمومة وهذا النوع من الزواج اي التجربة يفتقد لهذا الركن

bu evliliğin hukuki olarak yasaklanmasına ilişkin

لهذا الغاز. تليها الولايات المتحدة بنحو خمسة عشر فاصل تسعة

dahil feci sonuçlara yol, anlamına gelir