Examples of using "سيؤدي" in a sentence and their turkish translations:
Bu ülkemde benzeri görülmemiş su baskınları yaratır.
okyanuslar üzerindeki etkileri , sularının asitlenmesini de içerir. Bu
genelinde enerji kullanımındaki artışla birlikte fosil yakıtlara olan
Roma yurttaşlarının ikamet ettiği böyle öne çıkan bir bölgeyi tehdit etmenin...