Translation of "المنطقة" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "المنطقة" in a sentence and their turkish translations:

هي المنطقة الحمراء

İşte o kırmızı daire.

‫انظر لهذه المنطقة.‬

Şu bölgeye baksanıza.

إذا مرضت المنطقة،

Eğer bölge hastalanırsa,

‫هذه المنطقة مأهولة.‬

Bu bölge ağzına kadar dolu!

دراسات في المنطقة

bölgede yapılan çalışmalarda

هذه المنطقة مدمّرة.

Bu alan harap ediliyor.

هذه المنطقة كلها سوداء

Bu bölge tamamen siyah,

المنطقة ليست مريضة فحسب.

bölge sadece hasta değil,

تم حفر تلك المنطقة

o bölge kazıldı

بسبب تأثيرها في المنطقة

bölgede yaptığı etki dolayısıyla

بسبب الجفاف الكارثي في المنطقة.

çünkü bölgede afet ölçeğinde bir kuraklık var.

المنطقة بأسرها تشبه نبض الكوكب.

bütün o bölge, gezegenin nabzı gibi.

هذه صور التقطناها لنفس المنطقة

Bunlar, şehrin ortaya çıkması için geçen

هذه صور من نفس المنطقة.

Bu fotoğraflar aynı noktaya ait.

‫وجدت هذه المنطقة المميزة جدًا‬

Büyük bir yosun ormanının koruduğu

لا أعرف عمر هذه المنطقة.

Bu yerleşimin kaç yıldır var olduğunu bilmiyorum.

سأحاول كسر تركيزكم عبر هذه المنطقة،

Bu sınırlı alan üstündeki odağınızı dağıtmaya çalışacağım.

ليرسم خريطة المنطقة, ويحدد العقبات الممكنة.

araziyi haritalayan, olası engelleri teşhis edendir.

‫يبدو إنه ينحدر في هذه المنطقة.‬

Görünüşe göre aşağıya doğru gidiyor.

أريد منكم الخروج من المنطقة المريحة،

Geleceği olmayan o alışılmış işlerden uzak bir şekilde,

يصيب الناس في المنطقة ويجعلهم مرضى

bölgedeki insanlara bulaşıp hasta edip

مدرس يقوم بالتدريس في المنطقة الحدودية

sınır bölgesinde öğretmenlik yapan bir öğretmen

يأخذ المرضى إلى تلك المنطقة للشفاء

hastası olanlar iyileştirmek için o bölgeye götürüyor

إنهم يقبلون فقط أن المنطقة مقدسة

sadece bölgeyi kutsal kabul ediyorlar

يقول الأشخاص الذين زاروا هذه المنطقة

Bu bölgeyi daha önce ziyaret etmiş olanlar,

باسانج شيربا من المنطقة رقم 4

4. Bölge'den Pasang Sherpa olarak,

لقد تم قصف المنطقة المحيطة هنا.

Bu civardaki alan bombalandı.

هل الشاطئ قريب من هذه المنطقة؟

Bu alana yakın plaj var mı?

هل متحف الفن في هذه المنطقة؟

Sanat müzesi bu civarda mı?

هل كان لفاضل أعداء في المنطقة؟

Fadıl'ın bölgede hiç düşmanı var mıydı?

كان فاضل طبيبا بارزا في المنطقة.

Fadıl bölgede önde gelen bir doktordu.

فهناك الكثير من الجليد في هذه المنطقة.

Bölgede çokca buz var.

حرّكوا الرمال من هذه المنطقة إلى تلك.

kumu burdan al ve buraya taşı.

مرة أخرى على حجر في نفس المنطقة

yine aynı bölgede bir taşın üzerine

إنهم لا يعرفون حتى عن المنطقة تحتها

altındaki bölgeden haberleri dahi yok

أي أن قدسية المنطقة عمرها 12.000 سنة.

yani bölgenin kutsallığı 12.000 yıllık

هل هناك هاتف عمومي في هذه المنطقة؟

- Bu çevrede halk açık bir telefon var mı?
- Bu çevrede umumi bir telefon var mı?

كانت الممرضة في هذه المنطقة، والطيار الشاب كذلك،

Bu o hemşirenin, o genç pilotun

‫يبدو أن هذه المنطقة بالكامل‬ ‫هي بحيرة متجمدة.‬

Tüm bu bölge, donmuş bir göle benziyor.

لماذا لا نراه ينتشر في كامل المنطقة الخفيضة؟

Neden tüm yayılma bölgesi boyunca dağıldığını görmüyoruz?

هم في المنطقة الرمادية ليس لكونهم غير متأكدين،

Emin olmadıklarından gri alanda değiller,

ولكن كيف غيّر حاكم المنطقة والقاضي كل شيء

ama bir kaymakam ve bir hakim her şeyi nasıl değiştirmişti

وهو يدير الآن مؤسسة لدعم التعليم في المنطقة.

Apa Sherpa, bugün bölgede eğitimi desteklemeyi amaçlayan bir vakıf işletiyor.

دائماً ما اصادف سياح يابانيين في هذه المنطقة .

Bu bölgede sık sık Japon turistlere rastlıyoruz.

ولذا بهذه الخدعة التالية أتمنى أن أدخل تلك المنطقة.

bu yüzden sıradaki numarayla tam da bu alana doğru gitmeyi umuyorum.

‫هذه المنطقة الخالية هي موقع جيد‬ ‫لأهم مهمة لدينا.‬

Bu açıklık en önemli görevimiz için oldukça iyi bir nokta.

وأن أي امرأة تملك هذه المنطقة فقد تكون خنثى.

ve buna sahip olan bir kadının da muhtemelen çift cinsiyetli olduğunu.

رحبت المدن التجارية اليونانية والقبائل الأيبيرية في المنطقة بالرومان

Yunan ticaret şehri ve bölgedeki İberyalı kabileler Romalıları hoş karşıladı.

أحد أكبر أسباب ذلك كان أكبر كنيسة في المنطقة

bunun sebeplerinden en önemlisi bölgenin en büyük kilisesi orasıydı

منع الناس من القدوم إلى المنطقة التي يعيشون فيها

insanların yaşadığı bölgeye gelmesini engellemek

المنطقة الحرة التي باتت تخرج منها البضائع الاماراتية للعالم.

ilhak ediyor. Ve o önemli limanın kurulması dışında,

البشر دولةٌ عربية باكملها ستختفي مثل جزر القمر. المنطقة

hayal gücü olarak kalmayacak ... Komor Adaları gibi bütün bir Arap ülkesi yok olacak. Arap

تمركزت قوات الأرمن والفرنسيين في الطليعة لأنهم كانوا يعرفون المنطقة

Silisyalı Ermeni ve Frank birlikleri öncülerdi ve alanı bildikleri için

ولد بعد ما عانت المنطقة كثيراً من الانتداب البريطاني وعليه

yedinci birlik olmak için onlara katıldı ve

‫جراؤها على بعد 3 كيلومترات.‬ ‫ولا يزال الذكر الكبير في المنطقة.‬

Yavruları üç kilometre uzakta. Büyük erkek de hâlâ bölgede.

‫هذه المنطقة العامرة بالعشب الطازج‬ ‫الذي لا ينمو في ظلال الغابات‬

Kalın ağaç örtüsünün altında büyümeyen taze çimenle dolu burası.

أولئك الذين يريدون قبول صلاتهم يتنفسون مرة أخرى في تلك المنطقة

duasının kabul olmasını isteyenler yine o bölgede soluğu alıyorlar

أولئك الذين ليس لديهم أطفال يذهبون إلى تلك المنطقة مرة أخرى

çocuğu olmayanlar ise yine o bölgeye gidiyorlar

في الأبحاث التي أجريت في المنطقة ، لم يتم العثور على الشهب

bölgede yapılan araştırmalarda gök taşına rastlanmamıştı

عُيِّن حاكمًا للأندلس ، أدار سولت المنطقة بكفاءة باردة من مقره الرئيسي

Endülüs valisi olarak atanan Soult, bölgeyi Seville'deki karargahından soğuk bir verimlilikle

ففي المنطقة التي يعم فيها الطقس الحار نجحت الامارات بان تسقط

havanın hakim olduğu bölgede BAE yağan yağmurda başarılı oldu

في اكثر الاحيان تكون المنطقة المخصصة للدراجات الهوائية في مؤخرة القطار .

Özel bisiklet bölgesi çoğunlukla trenin arkasındadır.

وتوضح لنا هذه الخريطة كل المادة الواقعة في هذه المنطقة من السماء،

Bu harita bize, gökyüzünün bu bölgesinde

فتم حينها بناء احد اكبر الموانئ في المنطقة ليكون ميناء جبل علي

Cebel Ali limanı olarak bölgenin en büyük limanlarından biri inşa edildi

‫في غابات الصنوبر في المنطقة الإسكندنافية،‬ ‫ثمة مخلوق بقوى تكاد تكون غير طبيعية.‬

İskandinavya'nın çam ormanlarında neredeyse doğaüstü güçlere sahip bir yaratık yaşar.

من هناك إلى المنطقة التي تشكلت من خلال دخول خطوط القوة مرة أخرى

oradan tekrar içeriye giren kuvvet çizgilerinin oluşturduğu alana

لا يزال شعب شيربا الذي يعيش في هذه المنطقة يعمل في تسلق الجبال

Bu bölgede yaşayan Sherpa'lar dağcılıkla uğraşmaya devam ediyorlar...

لقد شعر أن تهديد مثل هذه المنطقة البارزة، التي يسكنها مواطنون رومان، سيؤدي إما

Roma yurttaşlarının ikamet ettiği böyle öne çıkan bir bölgeyi tehdit etmenin...

إذا كانت الجاذبية والمسافة متناسبتان معها ، إذا تابعنا سرعة الضوء من المنطقة الاستوائية إلى عكس العالم

Yer çekimi ve uzaklık ile orantılıysa biz ekvator bölgesinden dünyanın tersine doğru ışık hızıyla ilerlersek

لم يكن من الممكن هزيمة رجال حرب العصابات تمامًا ، لكن سوشيت جعل أراجون المنطقة الأكثر أمانًا والأفضل تدبيرًا

Gerillalar hiçbir zaman tamamen mağlup edilemedi, ancak Suchet Aragon'u