Translation of "حدوث" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "حدوث" in a sentence and their turkish translations:

متخوفين من حدوث كارثة

büyük bir felaketten korktular.

توقع توم حدوث ذلك.

- Tom bunun gerçekleşmesini bekliyordu.
- Tom bunun olmasını umdu.

أن قبل حدوث هذا لي

bu olay başıma gelmeden önce,

يبدو الأمر كمشاهدة حدوث السحر.

büyülü bir şeye tanık olmuşsunuz gibi geliyor.

كنت في انتظار حدوث معجزة.

Bir mucizenin olmasını bekliyordum.

دائماً ما تتوقع حدوث المشاكل.

Her zaman sorunu tahmin ediyorsun.

إن الأمر حرفيًا كمشاهدة حدوث السحر.

Gerçekten de büyüleyici bir an.

"ماذا يمكنني أن أفعل لمنع حدوث هذا؟"

"Bunu engellemek için ne yapabilirdim?"

ويقضون الوقت الطويل في الصلاة من أجل حدوث المعجزات

Hayatlarında ilahi müdahaleler ve mucizeler olması için

رأينا في تركيا ولن يكون من المحتمل حدوث تسونامي

ve Türkiye'de tsunami ihtimalinin olmayacağını gördük

سيؤدي ذلك إلى حدوث فيضانات مفاجئة غير مسبوقة في بلدي.

Bu ülkemde benzeri görülmemiş su baskınları yaratır.

تم إطلاق أول طاقة عند حدوث كسر في قاع المحيط

okyanus tabanında bir kırılma meydana geldiğinde ilk enerji açığa çıktı

‫بعد حدوث انفجار مما أدى بالنفق للانهيار‬ ‫وقتل العديد من عماله.‬

ve birçok işçinin ölümüne neden olan bir patlamanın ardından içerisinde çalışılamayacak bir hâle gelmiş.

لأنه ووفقاً لما هو قائم، لا أعتقد في إمكانية حدوث ذلك.

Çünkü öyle görünüyor ki bence değil.

‫حيث أن حدوث كارثة طبيعية أو تفشي مرض ما‬ ‫من شأنه إبادة الجميع بسرعة كبيرة.‬

Bir doğal afet veya salgın hastalık bütün popülasyonu büyük bir hızla ortadan kaldırabilir.

‫بمجرد أن يخترق جلدك،‬ ‫يمكنه أن يتسبب في حدوث بثور،‬ ‫ويمكنه أن يجعل يديك تنزفان،‬

Bu şey derime nüfuz ederse su toplamasına neden olabilir. Ellerinizi kanatabilir

تمّ إعدام ألف أو نحو ذلك من السجناء المحتجزين من مدينة راهوفو، خوفًا من حدوث

ve Rahovo'da binlerce veya yakın tutsağı öldürmeden önce