Translation of "درجات" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "درجات" in a sentence and their turkish translations:

لدى توم درجات جيدة

Tom'un kafası sayılara iyi çalışıyor.

فهو يعزل وينظم درجات الحرارة

Su ve bildiğimiz yaşam için

ترتفع درجات حرارة الأرض الآن؛

dünya atmosferi ısınıyor,

مما يساهم في ارتفاع درجات الحرارة

bu kötü durumu çok daha kötü

اننا لن نحصل على مدرسة جيدة أو درجات سيئة

iyi bir okula gidemememiz ya da kötü notlar almamız değil,

‫وبهبوط الليل، تصل درجات الحرارة‬ ‫إلى سالب 16 مئوية.‬

Gece olunca da eksi 16 derecelere kadar düşüyor.

درجات الحرارة المتزايدة كل يومٍ جراء الاحتباس الحراري تسرع

, Kuzey Kutbu ve Antarktika'da buzun erime oranını

التي ستغرق معها دولاً باكملها. فيما تزداد درجات الحرارة

. Bekaa'nın geri kalanında küresel sıcaklıklar artarken

ارتفاع درجات الحرارة وزيادة حموضة المحيطات. ما يغير النظم

Okyanusların ısınması ve asitlenmesinden dolayı köpekbalıkları bile nesli tükenme tehdidi altındadır

بعد بضع ايام فقط نزلت درجات الحرارة الى ماتحت التجمد

Birkaç gün sonra ise sıcaklık sıfırın altındaydı.

درجات الحرارة سيمحو اشجار الكاكاو في غانا وساحل العاج ما

. Ve kahve çekirdeklerinin tamamen tükeneceğini bilseydiniz

الفين ثمانين. وعلى الرغم من ان درجات الحرارة المرتفعة تمثل

temsil etse de , küresel ısınma muz tarlalarının

العالم سيؤدي الى زيادة درجات الحرارة العالمية من اربعة الى

genelinde enerji kullanımındaki artışla birlikte fosil yakıtlara olan

‫تكاتفها معًا يوفر لها حرارة كافية‬ ‫للنجاة في درجات الحرارة الباردة.‬

Toplaşarak, dondurucu soğuklardan sağ çıkacak ısıyı koruyabiliyorlar.

ستةٍ وستين متراً عن مستواها الحالي بعد ان تسبب ارتفاع درجات

, su seviyesinin on beş ila yirmi santimetre yükselmesine neden olduktan sonra

ست درجات بحلول عام الفين ومائة. ما يعني عواقب كارثية بينها

bağımlılığın devam etmesi , 2000 yılına kadar küresel sıcaklıklarda dört

‫إنها نهاية فصل حار وجاف طويل.‬ ‫تربو درجات الحرارة نهارًا عن 40 مئوية.‬

Uzun, susuz ve sıcak bir mevsimin sonuna gelinmiş. Gündüz sıcaklıkları 40 dereceyi aşıyor.

‫تنخفض درجة حرارة المياه‬ ‫إلى 8 أو 9 درجات مئوية.‬ ‫البرودة تحبس أنفاسك.‬

Suyun sıcaklığı sekiz, dokuz dereceye kadar düşüyor. Soğuk, nefesini kesiyor.

‫يمكن لمنجم تحت الأرض ‬ ‫أن يكون أقل بـ20 إلى 30 درجة‬ ‫عن درجات الحرارة فوق سطح الأرض.‬

Bir yeraltı madeni, yüzeydeki sıcaklıktan 20-30 derece daha serin olabilir.