Examples of using "المرة" in a sentence and their turkish translations:
Annesi ile babasının
bu sefer iş
Bu defa ben ödüyorum.
Bu kez kaçmayacaksın!
bu sefer ki durağı bir aktrist le evleniyor
ve sahiden bu sefer şansımız yaver gitti.
Bu seferlik tehlikeden kaçındı.
bu sefer insanlığın sonunu getiriyor
bu sefer ise oyma olarak çizilmiş
bu sefer karınca av değil
Son kez yaptığın aynı hatayı yaptın.
Sadece bu sefer sana ödünç para vereceğim.
Burada ilk bulunuşum.
Son kezden bu yana o çok değişti.
Ama bu sefer, yeni bir ses duydum.
davacı filminde ise bu sefer sorun bizim yargı sistemimizde dedi
Gelecek sefer Nara'yı ziyaret etmeyi umuyorum.
Bunu gelecek defa kendim yapacağım.
bu sefer farklı çeşitlerdeki birkaç gizli obje ile.
Bu sefer gönüllü olmak istiyordum.
Bu sefer de Nepal Başbakanı
ne kadar sürerse, her seferinde bir kefalet
Erkeğin serenadı bu defa ona bir eş kazandırdı.
artık bu sefer minibüs şöförünü oynuyor
bu sefer ona tekme atılırdı. Yahu çok zevkliydi
Bu sefer aynı mücadeleyi çalınmasında gösteriyor
Bu sefer nerede olduğu bilinmiyor üstelik
bu sefer daha çok besine ihtiyacı vardır
bu sefer iş muhalefeti eleştirmeye geldiğinde
John Titor adında bir adam karşımıza çıkıyor bu sefer
Bu sefer garipliğimiz Times Meydanında
Biz zamanda yolculuk yapabiliriz bu sefer
Bu kez Üçüncü Kolordu geçemedi,
- Çin'e son gittiğimde Şangay'ı ziyaret etmiştim.
- Çin'e son kez gittiğimde, Şangay'ı ziyaret ettim.
- Çin'e son gittiğimde, Şangay'ı ziyaret ettim.
ama bu seferki, kendi devlet başkanımıza ve komutanımıza karşıydı.
Bu kez karşılaştığımız zorluk ise günümüze mahsus.
Fakat Amerika'nın bu sefer savaşı Rusya'yla devam etti
bunu kazanamayacağız, bu sefer bizi yakaladılar!
bu sefer bir kadın hakkındaki cinsiyetçi söylemleri kayıt altına alındı
üstelik bu sefer başkan seçilmişti bile
Tom bir dahaki sefere daha dikkatli olmasını umuyorum.
Aslında engelliyor fakat kadın yine bu sefer aynı saatte farklı bir bölgede farklı bir şekilde yine ölüyor
Ama bu sefer, kararları sizin verdiğiniz yeni bir interaktif macerada,
Endişelenmeyin, bir dahaki sefere yapacağız. İyi bir ders aldık.
Peki bu sefer değişen şey neydi?
Hapsedilmenin duygusal olarak nasıl bir his olduğunu
ama bu sefer sadece Çin'in hikayesi değil.
sonra ne oldu bu seferde Kemal Sunal'ın peşine gitti
Osmanlı'da ilk defa 1911 yılında
Bu cümleyi ilk görüşüm değil.
Ya bir dahaki sefer mükemmel bir yere gittiğinizde
fakat bu hayatımda Fransızca konuştuğum ilk andı.
Görevliler şanslıydı, bu seferlik silah sesi onu korkutup kaçırmaya yetti.
o enerji bu sefer bizim olduğumuz tarafa doğru gelecek
yine o bakımlardan bir tanesi cumhuriyet dönemi bu sefer
polizei almanyada yaşayan bir çöpçüydü bu sefer Kemal Sunal
Ama bu sözleri gördüğüm an bunlarda paylaşmaya değer bir şey gördüm.
bu sefer burada ki eleştiri orta sınıf geçinmeyi sağlayan insanlara geldi
Aslında belki de bunu ilk defa duyuyorsunuz
Adam bu sefer geçmişi neden değiştiremedim diye arayışlara giriyor
Amerikalılara benzeyen yabancıları hayatımda ilk kez o zaman görmüştüm.
Tom'ları o daha delikanlıyken ziyaret ettiğimiz zamanı hatırlıyor musun?
Oslo sokaklarında da yüzüme tükürüldü, bu defa da esmer bir adamdı.
çünkü bu sefer derinlik var ama yine su kütlesi yok
Dünyanın döndüğü tarafa doğru ilerlersek bu sefer ileriye doğru gideriz zamanda
Bir dahaki sefere kampa gittiğimizde bizimle gelmeyi düşünmelisin.
Bu sefer yiyecek lokma bulamayınca sizce ne yapacaklar?
Sekiz yıldır ilk kez yüz yüze tanışıyorlardı.
Bu sefer 'Hack the Moon: Unsung Heroes of Apollo' önerisinde bulunmak istiyoruz.
Bu kez, öfkeli, büyük bir erkek pars eyalet başkenti Bangalore'daki bir okulda.
Daha önceleri kazık gibi gergin çizilen insanlar yerine bu sefer relax bir görüntü verildi