Examples of using "لبضع" in a sentence and their turkish translations:
Birkaç saniye izledik,
Tom ile birkaç dakika yalnız geçirmek istiyorum.
Pekâlâ, şimdi bunu kurup birkaç saat bırakacağız.
Batı medenıyeti ise yalnızca birkaç saniye yaşamış olurdu.
kraliçe karınca ise, bir kaç saniyede bir süreli yumurta üretir
Bunu birkaç saat açık bırakıp alaca karanlıkta kontrol edeceğiz.
Orta Avrupa'da birkaç yıl barış vardı: