Examples of using "الضوضاء" in a sentence and their turkish translations:
Gürültü strestir,
Gece yüksek sesli bir gürültü onu korkuttu.
"Koku alamıyorum, duyamıyorum.
Gürültüden kafanızın karışması çok kolay.
Gürültüyle ilgili başka ne yapabiliriz?
Peki gürültüden bahsederken ne kastediyoruz?
Gürültü, istenmeyen ses olarak tanımlanır
ve birçok insan belirli gürültü seviyelerine maruz kalıyor.