Examples of using "حيال" in a sentence and their turkish translations:
Bu uğurda ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Tom bunun hakkında ne düşünüyor?
Bazen olaylar hakkında olumsuz hisler duyarız.
Şunda gerçekten açık olalım:
hastalar para konusunda endişelenmek zorunda değiller.
Bunun için bir şey yapmanın zamanı geldi.
Neler olup bittiğine dair bir şeyler yapmak zorundayız.
Gürültüyle ilgili başka ne yapabiliriz?
Gençler ayrıca bana şiddetle ilgili kaygılarından bahsediyorlar.
Artık kimse onu umursamıyor.
Biz onun hakkında bir şey yapamayız.
Tom'un neden bahsettiğinden emin değilim.
Şimdi, işte iyi haber: bununla ilgili bir şeyler yapabiliriz.
Tunguska'da ne olduğuna dair sizinde düşüncelerinizi merak ediyorum
"Nasıl yemek buluyor?" diye endişeleniyorum.
Geçmiş geçmişte kalmıştır. Onun hakkında yapabileceğin hiçbir şey yok.
Bazen bir adamım, bu konuda bir şey yapamam.
Yani kızların gelecekle ilgili kaygılarına şaşırmamak gerek.
Bu konuda hiçbir şey yapılmayışının sebebi bu olabilir mi?
denesem de en sonunda yapamadığım şeyler benim için sorun değil
Gerçekten de her yönden daha güvenli bir hâle geldik.