Translation of "الدخول" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "الدخول" in a sentence and their turkish translations:

استطعت الدخول.

İçeri girmeyi başardım.

الدخول داخل المدخنة

Tümülüslerin içerisine girip

الدخول من القطب

bir kutuptan giriyor

لا تستطيع الدخول

İçeriye girmeyebilirsin.

ولكن الدخول إلى هناك

Fakat oraya girip

ليس بإمكانك الدخول لأنك قاصر.

Giremezsin, çünkü sen bir küçüksün.

لا أستطيع الدخول في التفاصيل.

Ayrıntılara giremem.

قبل وبعد الدخول إلى غرفة المريض

ellerini sterilize ettiklerini görmek için bir kamera yerleştiriliyor.

انظروا، إننا نتحدث عن إعادة الدخول

Bakın, yeniden giriş hakkında konuşuyoruz,

سعر الدخول عشرة دولارات للشخص الواحد.

Giriş ücreti bir kişi için 10 dolardır.

وهكذا، يكون الدخول الكامل إلى هاتف الشخص

Bir kişinin telefonun tümüne ulaşmak

بمجرد تسجيل أي شخص الدخول على الخادم،

Birisi sunucuya girer girmez,

وبدلًا من ذلك فضلنا الدخول في حوار

korumak adına,

- هل بإمكاني الدخول؟
- هل أستطيع أن آتي؟

Girebilir miyim?

ويحافظ على خصوصية موقع تسجيل الدخول الخاص بك.

Ve konumdaki günlüğünüzü gizli tutar.

ليس ليقوموا بتداول، وإنما فقط بتسجيلهم الدخول لتفقد حساباتهم

sadece hesaplarına bakmak için sisteme girdiğini biliyor musun?

تم إجبار مملكة فيدين على الدخول في المجال العثماني

Vidin Despotluğu Osmanlı alanına girmeye zorlandı ve

‫وكانت تحاصرني‬ ‫حتى تمكنت من الدخول بيني وبين الكركند.‬

ıstakozla benim arama girmek için beni yanaştırdı.

التسوق في سوق مفتوح آمن أكثر من الدخول لمتجر،

Açık hava pazarında alışveriş yapmak bir mağazanın içinden daha az risklidir.

استخدام حساب Google الخاص بي عند تسجيل الدخول إلى Zoom

eğer Zoom a giriş yaparken Google hesabımı kullan Face hesabımı kulan dediğinizde

إذا كان بإمكان أي شخص الدخول إليه عبر جهاز متصل بالشبكة؟

bir evi anahtarla kilitlemenin ne anlamı var ki?

ثم تم تعليق الحظر على الدخول بفضل مبادرة المنظمات غير الحكومية

daha sonra sivil toplum örgütlerinin girişimi sayesinde giriş yasağı askıya alındı

- لا تنس التذكرة.
- لا تنس تذكرة الدخول.
- لا تنس تذكرة السفر.

Bileti unutma.

وعند الدخول قام رجال فلاد بقتل الحراس وفتح البوابات على مصراعيها لباقي

Girdikten sonra, Vlad'ın adamları Osmanlıları sessizce katleder ve

وقال إن المواطن المكسيكي لن يتم قبوله بالتأكيد في أمريكا ولا يمكنه الدخول

Meksika vatandaşının kesinlikle Amerika'ya alınmayacağını ve giremeyeceğini söyledi

جوهر هذا الأمر هو الدخول إلى أحد المحال وطلب شيء غير موجود بهذا المحل.

Bu işin esprisi, bir dükkâna girip o dükkânda olmayan bir şey istemek.