Translation of "انظروا" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "انظروا" in a sentence and their turkish translations:

‫انظروا.‬

Şuna bakın.

انظروا.

Hadi bir göz atalım.

‫مذهل، انظروا!‬

Vay canına, Baksanıza!

انظروا مجددًا.

Tekrar bakın.

انظروا، تخيلوا الوضع.

Bakın ortamı bir hayal edin.

انظروا سأريكم شيئاً.

Bakın bir şey göstereceğim size.

‫انظروا، أترون هذه؟‬

Görüyor musunuz?

‫وهذا أيضاً. انظروا.‬

Aynı bunun gibi, bakın.

‫انظروا، تفحصوا هذا.‬

Şuna baksanıza.

انظروا إلى هذا.

Şuna bakın.

انظروا إلى الوضع وقتها.

Bakın ortam şu.

‫انظروا، هذا يلف هنا.‬

Bakın, bu böyle dönüyor.

انظروا إلى السبورة ، جميعكم.

Herkes tahtaya baksın.

ثم، انظروا ماذا حدث.

Ve işte bakın ne oldu.

انظروا إلى أنفسكم في المرآة،

aynada kendinize bakın,

انظروا إلى كلّ شيء فيكم،

her şeyinizi görün,

‫مذهل، انظروا إلى كل هذا.‬

Vay canına, şunlara baksanıza.

انظروا إلى الرسم البياني واحد

Birinci grafiğe bakın.

انظروا لهذه المخلوقات المذهلة البديعة.

Bu harika, göz kamaştıran canlılara bir bakın.

انظروا، جميعنا نعرف الأعداد الصادمة.

Hepimiz dehşet verici rakamları biliyoruz.

انظروا ، هل يمكنني تشغيل الكاميرا؟

bak kamerayı açayım mı?

انظروا ، سأكرر مرة أخرى. الآن!

Bakın yine tekrarlayacağım. Şimdi!

‫إنها شديدة البريق. انظروا إلى هذا.‬

Vay canına, harika parlıyor. Şuna bakın.

انظروا، إننا نتحدث عن إعادة الدخول

Bakın, yeniden giriş hakkında konuşuyoruz,

والآن انظروا إلى الجلد على الرقبة

Boynuna bir bakın,

لورين: انظروا، نحن فقط صديقتان عاديّتان،

LA: Bakın, biz siyaset ve

انظروا إلى كلّ شيء جميل في تكوينكم،

kucakladığınız bütün güzelliklere bakın,

انظروا، هؤلاء الأشخاص خلقوا منطقة راحة لأنفسهم

Bakın bunların hepsi kendi popolarını sağlama almak için

‫انظروا، هذه علامة أكيدة على وجود سناجب.‬

Bakın, bunlar sincap izleri.

‫حتى حقيبة الظهر تفيد.‬ ‫انظروا، ارقد فوقها.‬

Aslında sırt çantası bile olur. Bakın, üzerine yatıyorum.

‫انظروا، توجد هنا علامات أسنان!‬ ‫أترون هذا؟‬

Baksanıza, diş izleri var! Gördünüz mü?

ماذا يستمع للطفل بداخله. انظروا، هذا شيء مدهش.

O içindeki çocuğu hâlâ dinliyor. Bakın bu çok müthiş bir şey.

انظروا لهذه الكرات الرخامية التي ترتد على الحواجز،

Bariyerlerden zıplayan bu bilyelere bir bakın,

انظروا انتهت الحرب حديثاً، عليه الاستراحة الآن، أليس كذلك؟

Bakın savaştan çıkmış, bir soluklanması gerekiyor, değil mi?

لا، ولكن أنا بلغت 33 سنة، انظروا، 33 سنة.

Hayır, ben şimdi 33 yaşındayım, bakın 33 yaşındayım.

انظروا، إنه يلتقط يديه وكأنه يتناول قطعة من الطعام،

Ellerini, sanki bir parça yemek yiyormuş gibi kaldırıyor

انظروا فقط إلى بعض التقارير حول موت أنتوني بوردين.

Geçenlerdeki, Anthon Bourdain'in ölümüne yapılan bazı haberlere bir bakın.

انظروا، الآن أعرف أن الناس أكثر استعدادًا لمشاركة المعلومات

Bilgili çalışanlar tarafından saygıyla karşılandıkları takdirde

انظروا، حُكم عليك بالإعدام قبل سنتين أو ثلاث، رأيت القاع،

Bakın, artık 2-3 yıl önce idam kararına mahkûm edilmişsin, dibi görmüşsün,

انظروا، هذا ما يحدث للشخص عديم الخبرة المنفتح على الابتكارات.

Bakın; işte bu deneyimsiz insanın yeniliklere açık olmasıyla ilgili bir şey.

انظروا ، ليس دين الجمال والتسامح الذي يتحدثون عنه منذ سنوات.

onların bize yıllardır bahsettiği güzellik, hoşgörü dini değilmiş bakın Müslümanlık diyorlar

انظروا، أنا لم أصدق هذا عندما سمعته أول مرة. ظننتهم يمزحون.

Bakın ben bunu ilk duyduğumda inanmadım. Şaka yaptıklarını zannettim.

انظروا ، تم بيع هذه الأعمال لشخصية صغيرة ومضحكة مثل 8500 دولار.

Bakın 8500 dolar gibi küçük bir ve komik bir rakama satılmıştı bu eserler

انظروا على سبيل المثال الى مساحة افريقيا مقارنة ب جريين لاند

Grönland'a kıyasla Afrika'nın büyüklüğüne bakın.

‫بل يمكننا أن نفعل ما هو أفضل. انظروا.‬ ‫بدلاً من حقيبة الظهر، ‬ ‫سأستخدم الحقيبة الجافة بالداخل.‬

Aslında daha iyisini de yapabiliriz. Sırt çantası yerine, içindeki kuru çantayı kullanırız.