Translation of "استطعت" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "استطعت" in a sentence and their turkish translations:

استطعت الدخول.

İçeri girmeyi başardım.

هل استطعت حل المشكلة؟

Sorunu çözebildiniz mi?

تمنيت لو أنني استطعت إخباره،

Keşke ona şunu söyleyebilseydim

استطعت أن أنجح بفضلِ مساعدتكَ.

- Yardımın sayesinde başarabildim.
- Yardımınız sayesinde bunu başarabildim.

أنا سعيدٌ لأنك استطعت المجيء.

Gelebildiğine memnun oldum.

استطعت أن أفهم فجأة بكتير من الوضوح

ne kadar derinden izole edildiğimi ve hep öyle olduğumu

استطعت خلال ست سنوات، أن أُنشئ شركة للتجميل

Son altı yıldır, kendimiz için güzellik hakkında düşünme şeklimizi

‫كل ما استطعت فعله حينذاك هو التفكير فيها.‬

O zamanlar tek yaptığım şey onu düşünmekti.

إن استطعت كتابة ملخص قانوني يمكنه تغيير مسار القضية،

eğer bir davayı değiştirebilecek dava özeti yazabilirsen,

- هل استطعت حل المشكلة؟
- هل كان بإستطاعتك حل المشكلة؟

Sorunu halledebildin mi?

استطعت أن أرى أن الجواب هو التفاهم، بدلاً من العنف.

Cevabın şiddet değil anlamak olduğunu görebiliyordum.

وهناك اعتراف في عائلتنا أن كل ما استطعت إنجازه في...

Yapabildiğim her şeyin, yüksekokul, hukuk fakültesi ve sağlık adalet işi dahil

بعد 3 أشهر استطعت المشي بين غرف الاختبار باستخدام عكاز واحد.

Üç ay sonra muayene odaları arasında tek bastonla yürüyebiliyordum.

‫استطعت أن أرى الحيوان‬ ‫يزمجر، ما يزال ذلك الصوت‬ ‫يتردد في أذنيّ إلى اليوم،‬

Hayvanın hırladığını görebiliyordum, o hırlama hâlâ kulaklarımda.