Translation of "تحتاج" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "تحتاج" in a sentence and their turkish translations:

لا. تحتاج البشرية

Hayır, hayır. İnsanlığın

‫تحتاج إلى التخفي.‬

Gizli hareket etmeli.

هل تحتاج لمفاتيح؟

Anahtarlara ihtiyacınız var mı?

لماذا تحتاج سكينا؟

Neden bir bıçağa ihtiyacın var?

- كم ساعة نوم تحتاج؟
- إلى كم ساعة من النوم تحتاج؟

Kaç saat uykuya ihtiyacın var?

تحتاج أقلامك إلى بري.

Kurşun kalemlerin açılmalı.

لا تحتاج لمعرفة السّبب.

Sebebini bilmene gerek yok.

لوحة مفاتيحكم تحتاج للتغيير.

- Senin tuş takımının yer değiştirmesi gerekir.
- Klavyenizin değiştirilmesi gerekir.

تحتاج إلى أن تحاول!

Denemek zorundasın!

هل تحتاج الى مبشرة؟

Bir rendeye ihtiyacın var mı?

هذه السيارة تحتاج لإصلاح.

- Bu arabanın tamire ihtiyacı var.
- Bu arabanın onarıma ihtiyacı var.

تحتاج دراجتي إلى تصليح.

Bisikletimin onarılmaya ihtiyâcı var.

هل تحتاج سيارةَ إسعافٍ؟

Ambulansa ihtiyacın var mı?

لا تحتاج لأن تثبت قوّتك.

gücünü göstermek zorunda değilsin.

‫تحتاج قفازات للقيام بهذا الأمر.‬

Bunun için eldiven takmalısınız.

‫ربما تحتاج إلى فريسة أصغر.‬

Daha ufak bir şey mi baksalar?

‫تحتاج النجاة إلى حواس خارقة.‬

...hayatta kalmak için süper duyular gerekir.

تحتاج النباتاتُ ضوءَ الشمس لتنمو.

Bitkilerin yetişmek için güneş ışığına ihtiyacı var.

أنت لا تحتاج إلى الأمان النفسي.

psikolojik güvene ihtiyacın yok.

‫قرية "إمبارا" التي تحتاج للقاحات الملاريا‬

Bu malarya aşılarına ihtiyacı olan Embarra Köyü

لذلك تحتاج أن تكسر هذه الرابطة.

ve sizin de bu algıyı kırmanız lazım.

لكن ربما تحتاج الحياة المتطورة المعقدة

ama karmaşık hayatın gelişimi için

وعند الظهيرة، تحتاج لأن تكون بناءً.

Ama öğlen, kesinlikle bir yaratıcı olmanız gerekir.

وقال "مصر تحتاج إلى ملك محارب"

"Mısır kralları gibi bir savaşçıyı hakediyor!"dedi

‫كل ما تحتاج إليه موجود هنا.‬

İhtiyacı olan her şey var burada.

تحتاج إلى أساليب زراعية ذكيّة جداً.

Çok zekice bir tarıma ihtiyaç duyuyorlar.

لا تحتاج إلى معرفة اللغة الإنجليزية

ingilizce bilmenize filan da gerek yok

تحتاج إلى فرصة لإنجاز بعض الأشياء

Bazı şeyleri başarabilmek için şans lazım ya

إنها لا تحتاج إلى أن تعمل.

- Onun çalışmasına gerek yok.
- Çalışmaya ihtiyacı yok.

يجب أن أعرف لماذا تحتاج هذا.

Buna neden ihtiyacın olduğunu bilmem lâzım.

تحتاج إلى أن تعود إلى المنزل.

Eve gelmen lazım.

إن كنت تحتاج مظلةً، فسأعيرك واحدةً.

Şemsiyeye ihtiyacın varsa bir tane vereyim.

قال توم بانك تحتاج ان تذهب.

Tom gitmen gerektiğini söyledi.

‫وستحتفظ تحتها بدفئها، وهو ما تحتاج له.‬

Orada ihtiyaç duydukları gibi sıcak kalırlar.

ولتجميع بيانات الموقع، تحتاج إلى سفينة كبيرة،

ve anlık veriyi toplamak için her biri milyonlarca dolar olan,

واجبات الفيزياء تحتاج إلى أخذ بعض الاستراحات.

Fizik ödevlerinde ara vermeniz gerekir,

سوف تحتاج فقط إلى دفع بضعة سنتيمترات

sadece birkaç santimetre itilmesi gerekir.

أو أنك تدخر المال لتصرفه عندما تحتاج إليه،

yoksa kötü gün için mi biriktiriyorsunuz.

كحق من حقوق الإنسان التي تحتاج إلى الحماية.

korunması gereken bir insan hakkı.

‫هذا كل ما تحتاج إليه‬ ‫القروش البيضاء الكبيرة.‬

Büyük beyaz daha ne istesin?

الطبيب الثاني: حسنًا، تحتاج للحصول على هامش 3.5.

2. Doktor: Tamam, 3,5'lik bir açı alman lazım.

بعض المهندسين والعاملين فانت مخطئ. فتلك المشاريع تحتاج

sınırlı olduğunu düşünüyorsanız , yanılıyorsunuz. Bu projeler,

- أين الغسيل؟
- أين الملابس التي تحتاج إلى غسل؟

Çamaşırhane nerede?

تحتاج أن تعرف قليلًا عن الماضي الخاص بي.

benim geçmişimi biraz bilmelisiniz.

قد تحتاج إلى مطرقة، وزرع أشجار جديدة وانتظارها لتنمو.

bir kaya matkabı alıp, ağaçları dikip, büyümesini beklemeniz gerekebilir

أنا هنا لأستمع لأي شيء تحتاج أن تتحدث عنه

Ne söylemen, ne konuşman gerekiyorsa buradayım, dinliyorum

الروح مثل الجسد نفسه ، لذا فهي تحتاج إلى علاج

ruh'ta aynı beden gibidir yani tedaviye ihtiyacı vardır

يمكنك تقبيل المرأة لا تحتاج إلى سؤالها ، وتقبيلها مباشرة

kadını öpebilirsin sormana gerek yok onu direk öp

- تحتاج ساعتي إلى الإصلاح.
- أحتاج إلى أن أصلح ساعتي.

Saatimin onarılması gerekiyor.

- أتحتاج لمساعدة يا صاح؟
- هل تحتاج أية مساعدة ؟ يارفيقي .

Herhangi bir yardıma ihtiyacın var mı, dostum?

كما ترون، تحتاج الحياة إلى الأكسجين لمزيد من النمو والتركيب.

Büyümek ve karmaşık hale gelmek için yaşam oksijene ihtiyaç duyar.

‫تحتاج جميع الأنظمة البيئية الصحية‬ ‫إلى تشكيلة من الفصائل المختلفة.‬

Tüm sağlıklı ekosistemler çok sayıda farklı türe ihtiyaç duyar.

‫إن كانت هناك بيئة تحتاج فيها إلى قوتك،‬ ‫فهي الغابة.‬

Doğada gücünüze ihtiyaç duyduğunuz bir yer varsa orası kesinlikle ormandır.

‫تحتاج كاميراتنا إلى ضوء‬ ‫بالأشعة تحت الحمراء لاستيضاح ما يجري.‬

...kameralarımızın olup biteni görmesi için kızılötesi ışık gerekiyor.

إلا أنك تحتاج إلى تركيز عالٍ من الكحول لتحقيق ذلك.

Ama işe yaraması için yüksek bir alkol seviyesinde bir konstantrasyona ihtiyacınız var.

لكن الكويكبات لا تحتاج إلى ضرب الأرض للتسبب في أضرار.

Fakat asteroitlerin zarar vermek için Dünya'yı vurmaları gerekmez.

- خذ ما تحتاج من الوقت.
- خذ كل الوقت الذي تحتاجه .

Her zaman ihtiyacın olanı al.

‫حتى الأشجار تحتاج إلى المساعدة‬ ‫في نشر بذورها إلى أبعد مكان.‬

Ağaçların bile tohumlarını uzağa saçmak için yardıma ihtiyacı var.

- هي تحتاج للمزيد من النوم.
- هي في حاجة للمزيد من النوم.

Onun daha fazla uyuması gerekir.

- هل تحتاج حقا لكلب إضافي؟
- هل أنت حقا بحاجة لكلب إضافي؟

Gerçekten bir köpeğe daha ihtiyacın var mı?

‫للحصول على ما تحتاج إليه من معادن‬ ‫تفتقر إليها في نظامها الغذائي النباتي.‬

Kısıtlı vejetaryen diyetlerine hayati mineraller ekliyorlar.

وثانياً، أنها لا تحتاج أن تأكل كمية كبيرة من الذباب على مدار العام.

İkincisi, yıl boyunca çok fazla sinek yemesi gerekmiyor.

- هل تحتاج لمساعدة؟
- هل لي أن أساعدك؟
- أيمكنني مساعدتك؟
- هل يمكنني أن اساعدك؟

- Size yardım edebilir miyim?
- Sana yardımda bulunabilir miyim?

- هل تحتاج إلى سيارة إسعاف؟
- هل تحتاجين إلى سيارة إسعاف؟
- هل تحتاجان إلى سيارة إسعاف؟
- هل تحتاجون إلى سيارة إسعاف؟
- هل تحتجن إلى سيارة إسعاف؟
- هل تحتاج سيارةَ إسعافٍ؟

Bir ambulansa ihtiyacın var mı?

‫انظر، يمكننا أن نستظل ‬ ‫تحت هذا البروز الصخري.‬ ‫هذا كل ما تحتاج له. هذا يكفي‬ ‫للهروب من حرارة الشمس والاستظلال به.‬

Bakın, şu çıkıntı yapan kayalığın altına sığınabiliriz. İhtiyacınız olan bu, sadece güneşten kaçıp gölgeye girmek.