Translation of "الفضاء" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "الفضاء" in a sentence and their turkish translations:

ثانيًا، الفضاء. الفضاء محدود، أليس كذلك؟

İkincisi, alan. Alan kısıtlı, değil mi?

رحلات الفضاء البشرية .

deneyimine sahipti .

أصبح رائد الفضاء يوري غاغارين أول رجل في الفضاء.

Yuri Gagarin, uzaydaki ilk insan oldu.

تحدث في الفضاء المادي.

fiziksel mekânda yaşanıyor.

والعمل والمشي في الفضاء.

çalışmayı ve uzayda yürümeyi öğrendi .

كسر هذا رائد الفضاء الروسي 769 يومًا بالبقاء في محطة الفضاء MIR

Bu Rus astronot 769 gün MIR uzay istasyonunda kalarak kırmıştır

وباسترجاعِ لحظاتي في محطّةِ الفضاء،

Uzay aracına geri dönersek

مع شخص في مكوك الفضاء

Uzay mekiğinin içerisinde bir insanla beraber

كيف تبدو مستديرة من الفضاء

Nasıl oluyor da uzaydan yuvarlak görünüyor

في العلوم، وحتى في برنامج الفضاء.

çerçevesindeki görevlerde görebiliyorlar

الفضاء أيضا مصدر لانهائي من الإلهام،

Uzay aynı zamanda eğitim araştırma, astronomi

يتم دفع الأجزاء المتبقية في الفضاء

uzay boşluğundaki geri kalan parçalar ise itildi

كان Grissom أحد رواد الفضاء الأكثر خبرة في أمريكا: فقد كان عضوًا في مجموعة رواد الفضاء

uğruyordu . Grissom, Amerika'nın en deneyimli astronotlarından biriydi: O,

يقيد الفيروس في مخلوقات أخرى من الفضاء

diğer canlılardaki virüs kısıtla alandan kaynaklı

كل يوم نكتشف شيئًا جديدًا عن الفضاء

her geçen gün uzayla ilgili yeni bir şeyle r keşfediyoruz

نقوم بعملنا في الفضاء أكثر من غيره

biz uzaydaki çalışmalarımızı en çok marsta yapıyoruz

إن زمن الفضاء ووقت الأرض ليسا متشابهين

Uzayın zamanı ile Dünya'nın zamanı aynı değildir

يكون لدى رواد الفضاء أمل في الإنقاذ.

kurtulma ümidi kalmayacaktı.

لديّ صديق يعمل عند وكالة الفضاء الأمريكية.

NASA için çalışan bir arkadaşım var.

على الرغم أن الحدود غير مرئية من الفضاء،

Sınırlar uzaydan görünmese de

نصت فيه على "أن استكشاف واستخدام الفضاء الخارجي

ekonomik ve bilimsel gelişim seviyesine bakılmaksızın

ليس في صورة مأخوذة من الفضاء كما ادعى

gerçekten iddaa edildiği gibi uzaydan çekilmiş bir fotoğrafıda yok

حرمت بالفعل الكثير من الناس من الاستفادة من الفضاء

mahrum bıraktı ve bizim uzayın nadir kişiler, zenginler

يمكننا أن نأخذ التدريبات والتقنيات التي يستخدمها رواد الفضاء

çalıştıkları için, astronotlar için kullandığımız egzersizleri

ونعمل على هدم الحواجز التي تعيق الاستفادة من الفضاء.

Uzayın faydalarını sınırlayan engelleri ortadan kaldırmak için çalışıyoruz.

إذا وصلت تقنيتنا إلى مستويات كافية للذهاب إلى الفضاء

eğerki bizim teknolojimiz uzaya çıkmak için yeteri seviyeye ulaştığında

تصطدم أبولو 8 بالقمر ، أو تقذف في الفضاء السحيق.

aya çarpabilir veya uzayın derinliklerine fırlatılabilir.

لا يمكن لمخلوق أياً كان أن يعيش في الفضاء.

Hiçbir yaratık uzayda yaşayamaz.

دعونا نعطي مثالاً مثل هذا. احصل على أجنبي في الفضاء.

Şimdi şöyle bir örnek daha verelim. Uzayda bir uzaylı olsun .

هذا هو اختلاف الزاوية الذي عشناه مع الفضائي في الفضاء

İşte bu az önce de bahsetmiştik uzaydaki uzaylıyla yaşadığımız açı farklılığı

اللازمة للرحلة ستحتاج إلى صاروخ ضخم مستحيل لإطلاقه في الفضاء.

uzaya fırlatılması için inanılmaz derecede büyük bir rokete ihtiyacı olacaktır. Von Braun, uzay aracını parçalar halinde

كان طياره الكبير إد وايت ، أول أمريكي يسير في الفضاء.

Kıdemli pilotu, uzayda yürüyen ilk Amerikalı olan Ed White'dı.

سارعت وكالة ناسا ومقاولوها في تصميم مركبة الفضاء أبولو المعقدة.

ve müteahhitleri karmaşık Apollo uzay aracının tasarımını aceleye getirdi.

قلت له "بني، أي سحب، لا يوجد غلاف جوي في الفضاء"

"Oğlum" dedim, "uzayda atmosfer yok, ne bulutsusu?"

تريد تجاوز برنامج الفضاء السوفيتي ، فإنها بحاجة إلى مهمة أكثر جرأة.

Sovyet uzay programını geçmesi durumunda daha cesur bir göreve ihtiyacı

الأولى التابعة لناسا - Mercury Seven - التي انطلقت إلى الفضاء على متن

tek kişilik küçük kapsüllerle uzaya fırlatılan

كانت مهمتهم هي إعطاء مركبة الفضاء أبولو الجديدة عملية ابتزاز شاملة.

Görevleri, yeni Apollo uzay aracını baştan aşağı sallamaktı.

سيقودها اثنان من رواد الفضاء بينما بقي الثالث وراءه ليطير في CSM.

Üçüncüsü CSM'yi uçurmak için geride kalırken, iki astronot tarafından pilotluk yapılacaktı.

وكان معهم رائد الفضاء المبتدئ روجر شافي ، طيار طائرة تجسس سابق قام

Onlarla birlikte , Küba Füze Krizi sırasında keşif görevlerinde

وكالة ناسا التي التقطت صورًا للعالم في كل شيء من الفضاء حتى اليوم

bugüne kadar uzaydan dünyanın her şekilde fotoğrafını çeken nasa

انضم إلى وكالة ناسا كأول مدير لمركز مارشال لرحلات الفضاء في عام 1960.

NASA'ya 1960 yılında Marshall Uzay Uçuş Merkezi'nin ilk yöneticisi olarak katıldı.

خلال الاختبارات الأرضية ، عانى رواد الفضاء من تسرب سائل التبريد ، ومشاكل في السباكة

Yer testleri sırasında astronotlar, soğutma sıvısı sızıntıları,

في غضون لحظات ، اندلعت النيران في الكبسولة ، مما أسفر عن مقتل رواد الفضاء الثلاثة.

Birkaç dakika içinde, alevler kapsülün içinden geçerek üç astronotu da öldürdü.

بعد سلسلة من الرحلات التجريبية غير المأهولة ، ستكون المهمة التالية لنقل رواد الفضاء هي

Bir dizi mürettebatsız test uçuşundan sonra astronotları taşımak için bir sonraki görev

أكثر من 16 مهمة مأهولة في خمس سنوات فقط ، تعلم رواد الفضاء الأمريكيون كيفية تناول الطعام والنوم

Sadece beş yılda 16'dan fazla mürettebatlı görevde, Amerikalı astronotlar nasıl yemek yemeyi, uyumayı,