Translation of "الاجتماعية" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "الاجتماعية" in a sentence and their turkish translations:

التجمعات الاجتماعية اللاحقة

devamında gelen asosyalleşme

ولدينا المحددات الاجتماعية للصحة،

sağlık kaynaklı sosyal sonuçlar var,

أحب مواقع الشبكات الاجتماعية.

Sosyal ağ sitelerini severim.

ترون هذه المشكلات الاجتماعية والسياسية،

Görüyorsunuz, sosyal ve siyasi meseleler

وفقًا لنظريات التنمية الاجتماعية البشرية،

İnsan sosyal gelişim teorilerine göre

طبقتك الاجتماعية لا تهم، ولا عرقك،

Sosyoekonomik düzeyiniz, ırkınız, çocuklarınızı ne kadar iyi yetiştirdiğiniz

واستخدامه لحل بعض من مشاكلنا الاجتماعية.

ve hatta bazı sosyal sorunlarımızın çözümünde onu kullanmıyoruz?

إنها وسيلة لتحطيم القيود الاجتماعية والاقتصاديّة

Sosyo-ekonomik bariyerleri ve Hindistan'daki kast sistemini

أو استخدام وسائل الإعلام الاجتماعية مجانًا ...

ya da sosyal medya hesaplarına ücretsiz erişim için,

من العطاء في الحياة الاجتماعية والإدارة

sosyal yaşamda ve yönetimde yer vermekten

ويجب أن تتحول أنظمتنا الاجتماعية والسياسية والاقتصادية

Sosyal, politik ve ekonomik sistemlerimiz

وبينما معظم الحركات الاجتماعية الكبرى في التاريخ

Tarihteki en iyi toplumsal hareketlerin çoğu

نعلم أنه منطقي من الناحية الاجتماعية والاقتصادية.

Sosyal ve ekonomik olarak da doğru olan bu.

وسمحوا للسيد روز بتقديم طلب الرعاية الاجتماعية.

ve Bay Ruiz'in yardım için başvuru yapmasına izin vermeleri gerekti.

كان لهذا ضرر كبير على الحياة الاجتماعية

Bunun toplumsal yaşama büyük zararları vardı

ونحن غالباً لا نسنتمع بالانضمام لهذه اللعبة الاجتماعية

ve genelde sizin çok sevdiğiniz gibi görünen

قد يكون السبب من أجل الانصاف والعدالة الاجتماعية.

İyilik ve sosyal adalet için olabilir.

استمرارها في بعض المشاريع الاجتماعية التي الكثير منها

savaş sırasında olan bazı sosyal projelerde devam ederken

تميل مشكلات يومنا الاجتماعية إلى التعقيد أكثر فأكثر.

Günün sosyal sorunları gittikçe daha karmaşık olma eğilimindedir.

منذ مدة طويلة وهذا يحدث لك في المواقف الاجتماعية.

Bu, uzun zamandır sosyal ilişkilerde size oluyor.

بناءً على الجسم سريع النمو لعلم النفس والعلوم الاجتماعية،

Hızlı büyüyen psikoloji ve sosyal bilimler gövdesi üzerinde çalışarak

للتحقيق في التاريخ التركي مع فهم العلوم الاجتماعية المعاصرة

Türk tarihini çağdaş sosyal bilim anlayışı ile araştırmak

هل سنضطر للجوء إلى التغطية الاجتماعية لإنقاذ حياة أولئك الذين نحبهم؟

kitlesel fon yaratmak zorunda mı kalacağız?

الرسائل الاجتماعية مثل دعنا نغسل أيدينا ولا نخرج إلى الشارع لطيفة جدًا

Elimizi yıkayalım sokağa çıkmayalım gibi sosyal mesajlar çok güzel

‫لكنني لم أستطع منع نفسي‬ ‫من التفكير في أنها تلعب مع السمك.‬ ‫نرى اللعب غالبًا بين الحيوانات الاجتماعية.‬

"Balıklarla oyun oynuyor." diye düşünmeden edemedim. Oyun oynama, sosyal hayvanlarda sıkça görülür.

لكل فرد يقوم بعمل الحق في أجر عادل مرض يكفل له ولأسرته عيشة لائقة بكرامة الإنسان تضاف إليه، عند اللزوم، وسائل أخرى للحماية الاجتماعية.

Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.

للأمومة والطفولة الحق في مساعدة ورعاية خاصتين. وينعم كل الأطفال بنفس الحماية الاجتماعية سواء أكانت ولادتهم ناتجة عن رباط شرعي أم بطريقة غير شرعية.

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.

لكل شخص الحق في مستوى من المعيشة كاف للمحافظة على الصحة والرفاهية له ولأسرته، ويتضمن ذلك التغذية والملبس والمسكن والعناية الطبية وكذلك الخدمات الاجتماعية اللازمة، وله الحق في تأمين معيشته في حالات البطالة والمرض والعجز والترمل والشيخوخة وغير ذلك من فقدان وسائل العيش نتيجة لظروف خارجة عن إرادته.

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.