Translation of "Yapacağı" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Yapacağı" in a sentence and their spanish translations:

Herkesin yapacağı şey ayrı

lo que todos harán es separar

Gençlerin yapacağı bir şey yok.

No hay nada que hacer para los jóvenes.

çocukların tehlikeli durumlarda yapacağı, hatta büyüklerinde,

la mejor defensa para los niños, o incluso adultos,

Tom'un ne yapacağı hakkında fikri yoktu.

Tom no tiene ni idea de qué hacer.

Tom'un derhal yapacağı bir şeyi var.

Tom tiene algo que hacer ahora.

Yapacağı ilk şey kaputun altına bakmak olur

lo primero que haría es mirar bajo el capó.

O durumda kim olsa yapacağı şeyi yapıyorsunuz.

Y haces lo que cualquiera haría en esa situación.

Tom'un yarın yapacağı bütün şey okula gitmektir.

Todo lo que tiene que hacer Tom mañana es ir a la escuela.

- Konuşmasına özenle hazırlandı.
- Yapacağı konuşmayı titizlikle hazırladı.

Él preparó cuidadosamente su discurso.

Onun için teslim olmak korkakların yapacağı bir hareketti.

Someterse sería un acto de cobardía.

Tom sorunla ilgili yapacağı bir şeyi olmadığını söylüyor.

Tom dice que no tiene nada que ver con el asunto.

Tom sorunla ilgili yapacağı bir şey olduğunu sanmıyor.

Tom no cree tener nada que ver con ese asunto.

- Onun ne yapacağı belli olmaz.
- O çok önceden bilinmez.

Ella es impredecible.

Tom'un eve gitmeden önce yapacağı yarım saatlik daha işi var.

Tom tiene media hora más de trabajo que hacer antes de que se pueda ir a casa.

Tom oğlunun eğitimi için nasıl ödeme yapacağı hakkında endişelenmeye başladı.

Tom se empezó a preocupar acerca de cómo iba a pagar la educación de su hijo.

O size geri dönüş biletleri için para iadesi yapacağı için okulunuz harika.

Su escuela es buena, como les reembolsan sus boletos de ida y vuelta.

M.Ö 217'nin bahar ayı ile birlikte Hasdrubal yeterli birliği Gnaeus' karşı yapacağı büyük taarruz için topluyor

Para la primavera de 217 AC Hasdrubal reúne un ejército lo suficientemente grande para montar una ofensiva contra Cneo.