Translation of "Fikri" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "Fikri" in a sentence and their spanish translations:

Fikri sevdim.

Me encanta la idea.

Fikri beğeniyorum.

Me gusta la idea.

Fikri nerede aldın?

¿Dónde obtuviste esa idea?

O fikri destekliyorum.

Yo apoyo esa idea.

O fikri seviyorum.

Me gusta la idea.

Fikri almaya başlıyorum.

Estoy comenzando a hacerme una idea.

Tom fikri beğeniyor.

A Tomás le gusta la idea.

Tom fikri reddetti.

Tomás rechazó la idea.

O, Tom'un fikri.

Es idea de Tom.

Tom'un fikri mükemmel.

La idea de Tom es brillante.

Aynı fikri destekliyorum.

Soy del mismo parecer.

Fakat Qutuz'un fikri: Farklıydı.

La opinión de Qutuz ...difería.

O fikri fazla sevmiyorum.

No me agrada mucho esa idea.

Onun fikri benimkinden farklı.

Su opinión es diferente de la mía.

Onun fikri kabul edilmedi.

Su opinión no fue aceptada.

Açıkçası, ben fikri beğenmiyorum.

- Sinceramente, no me gusta la idea.
- Sinceramente, no me gusta esta idea.

Tom o fikri beğendi.

A Tom le gustó esa idea.

Tom'un bir fikri yok.

- Tom no tiene idea.
- Tom no sabe nada.

Tom'un fikri ilgimi çekti.

Me intriga la idea de Tom.

Onlar fikri terk etmeliler.

Deben abandonar la idea.

Bu Tom'un fikri değildi.

Esto no fue idea de Tom.

Tom da fikri seviyor.

A Tomás también le gusta la idea.

Tom da fikri beğeniyor.

A Tomás también le gusta la idea.

Tom o fikri seviyor.

A Tom le gusta esa idea.

O fikri açıkça reddetti.

Él rechazó esa idea rotundamente.

Bronx Freedom Fonu fikri doğdu.

la idea para el Bronx Freedom Fund nació.

Onun fikri seninkinden daha iyi.

Su idea es mejor que la tuya.

O fikri nasıl ortaya attın?

¿Cómo llegaste a esa idea?

Onun fikri benimkine çok benzer.

Su idea es muy parecida a la mía.

O onun fikri değil, benimkidir.

¡La idea no es suya, es mía!

Bu başka birinin fikri miydi?

¿Acaso esta era la idea de otro?

Bir fikri olan var mı?

¿Alguna idea?

Fabien'in birçok iyi fikri vardır.

- Fabien tiene muchas ideas buenas.
- Fabien tiene muchas buenas ideas.

Tom'un, iyi bir fikri vardı.

Tom tuvo una buena idea.

Yani bir süredir genel fikri biliyorduk.

Teníamos la idea general desde hacía un tiempo.

Diğerleri için ilerleme fikri onları ürpertiyor.

Otros, en cambio, son fríos con la idea del progreso.

Yaşamın farklı bir fikri ile buluştum.

Entré en contacto con una idea diferente de la vida.

Plan Juntos fikri Pepe Mujica'ya ait.

Fue el Pepe Mujica el de la idea del "Plan Juntos".

Projemin fikri işte böyle ortaya çıktı.

Así nació la idea de mi proyecto.

Yurt dışına gönderilme fikri onları sevindirdi.

La sola idea de ser enviados al extranjero les llenaba de alegría.

Tom'un ne söyleyeceği hakkında fikri yoktu.

Tom no tenía idea de qué decir.

Tom'un ne yapacağı hakkında fikri yoktu.

Tom no tiene ni idea de qué hacer.

Tom'un olanlar hakkında hiçbir fikri yok.

Tom no tiene recuerdos de lo que ocurrió.

Bu Tom'un fikri değildi. O benimkiydi.

No fue idea de Tom. Fue mía.

Tom'un daha iyi bir fikri var.

Tom tiene una idea mejor.

Onların sorunlarımız hakkında hiçbir fikri yok.

Ellos no tienen ni idea de cuales son nuestros problemas.

Tom'un fikri benim için iyi görünüyor.

A mí me parece buena la idea de Tom.

Müziğin artık hayatımın bir parçası olmayacağı fikri

la idea de que no volvería a ser parte de mi vida

Intiharı konuşmak bu fikri insanın kafasına yerleştirir.

que el hablar de eso plantará la semilla en la cabeza de alguien.

Bu uzaylı fikri biraz garip geliyor bizlere

esta idea alienígena nos parece un poco extraña

"Hey, harika bir fikri var, hadi dinleyelim."

"Hey, ella tiene una buena idea, escuchen".

Birden aklıma ona sürpriz yapma fikri geldi.

De repente se me pasó por la cabeza la idea de sorprenderla.

Tom'un nereden başlayacağına dair hiçbir fikri yok.

Tom no tiene idea de dónde comenzar.

Onun ne yaptığı konusunda hiçbir fikri yok.

Ella no tiene idea de lo que está haciendo.

Sanırım sonunda Tom'un iyi bir fikri olabilir.

Creo que Tom podría tener una buena idea finalmente.

Tom'un herhangi bir fikri olup olmadığını görelim.

Veamos si Tom tiene algunas ideas.

Parayla her şeyin satın alınabileceği fikri yanlıştır.

La idea de que con dinero se puede comprar cualquier cosa es incorrecta.

Tom'un ne olduğuna dair hiçbir fikri yoktu.

Tomás no tenía idea de lo que estaba pasando.

Bir insanı öldürebilirsin ama bir fikri öldüremezsin.

Puedes matar a una persona, pero no puedes matar una idea.

Tom'un burada olacağıma dair hiçbir fikri yoktu.

Tom no tenía ni idea de que estaría aquí.

Tom'un anahtarlarını nerede bıraktığı hakkında fikri yoktu.

Tom no tenía ni idea de dónde había dejado las llaves.

Tom'un neler olduğu hususunda hiçbir fikri yoktu.

Tomás no tenía idea de lo que estaba pasando.

Paranın her şeyi satın alabileceği fikri yanlış.

- Es una idea equivocada que el dinero pueda comprarlo todo.
- La idea de que el dinero puede comprarlo todo es errónea.

Bence değerli olan şeye odaklanmamız gerektiği fikri,

La idea de que nos debemos enfocar en lo que tiene valor

Tom'un Mary'ye ne olduğu hakkında fikri yok.

Tom no tiene idea de qué ha sido de Mary.

- Bu çılgın fikri nasıl buldun?
- Bu çılgın fikri nasıl ileri sürdün.
- Bu çılgın fikir nereden aklına geldi?

- ¿Cómo has llegado a esta idea loca?
- ¿Cómo te vino esa idea loca a la mente?

- Aramızda kalsın, Tom'un fikri bana pek cazip gelmiyor.
- Senin ve benim aramda, Tom'un fikri pek ilgimi çekmiyor.

Entre tú y yo, la idea de Tom no me atrae demasiado.

Her iki fikri de alıp tek fikirde birleştirebilirim.

de que podía tomar estas dos ideas y combinarlas en esta idea.

Tüm gerçekliğin o minicik şeylerin titreşiminden yayıldığı fikri...

la idea de que toda la realidad emana de las vibraciones de estos pequeños.

Benden sonra ismimin yaşaması fikri hiç ilgimi çekmiyor.

No tengo ningún interés en que mi nombre siga vivo después de mí.

Bir otobüs yolculuğu yapma fikri hakkında ne düşünüyorsun?

¿Qué te parece la idea de ir de viaje en bus?

Onun nasıl ilerleyeceği konusunda hiçbir belirgin fikri yok.

No tiene una idea clara de cómo proceder.

Tom'un Mary'nin nereye gittiği hakkında hiçbir fikri yoktu.

Tom no tenía ni idea de adónde iba Mary.

Tom'un Mary'nin ne düşündüğü hakkında hiçbir fikri yok.

Tom no tiene ni idea de en qué está pensando Mary.

Benim kişisel bakış açıma göre onun fikri doğrudur.

En mi personal punto de vista, su opinión es correcta.

Tom'un Mary'nin hasta olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.

Tom no tenía ni idea de que Mary estaba enferma.

Tom'un Mary'nin nerede yaşadığı hakkında bir fikri yok.

Tom no tiene idea de dónde vive Mary.

Tom'un Mary'nin ne zaman varacağı hakkında fikri yoktu.

Tom no tenía idea de cuándo llegaría Mary.

Temel fikri şu; herkes kendi çıkarına yönelik davranışta bulunursa

Su idea básica era que si todos actúan en su propio interés,

Senin dediğin mantığa göre o fikri burdan geri çıkacak

de acuerdo con la lógica que dices, esa idea volverá desde aquí

Tom'un onun kaça mal olacağı hakkında hiçbir fikri yok.

Tom no tiene idea de cuanto costará.

Tom'un onun ne kadar süreceği hakkında hiçbir fikri yok.

Tom no tiene idea de cuánto tiempo tomará.

Mary'nin onu niçin yaptığı hakkında Tom'un bir fikri yok.

Tom no tiene idea de por qué Mary hizo eso.

Tom'un Mary'nin niçin erken gittiğine dair hiçbir fikri yoktu.

Tom no tenía idea de por qué Mary se fue temprano.

Fizikçilerin bunun ne olabileceğine dair bir sürü sağlam fikri var,

Los físicos tienen muchas buenas ideas sobre lo que podría ser,

Ve bir fikri sınıfa sunmadan önce yaklaşık üç dakikaları var.

Y tienen aproximadamente 3 minutos antes de lanzar la idea a la clase.

Tom'un bu sorunla nasıl baş edeceği hakkında hiçbir fikri yok.

Tom no tiene ni idea de cómo lidiar con este problema.

Amerika'nın Irak'ta ne yaptığına dair herhangi bir fikri olduğunu sanmıyorum.

Los Estados Unidos no tienen idea de lo que está haciendo en Iraq después de 2003.

Tom Mary'nin sonunda nasıl Boston'da olduğu hakkında bir fikri yok.

Tom no tiene idea de cómo Mary terminó en Boston.

Tom'un, Mary'nin neden onunla çıkmak istemediği konusunda hiçbir fikri yoktu.

Tom no tenía idea de por qué Mary no quería salir con él.

Mary'nin onun ne yapmasını istediği hakkında Tom'un bir fikri yoktu.

Tom no tenía idea de qué quería Mary que él hiciera.

Tom'un Mary'nin bir seri katil olduğuna dair hiçbir fikri yoktu.

Tom no tenía ni idea de que Mary fuera una asesina en serie.

Başka bir şey düşündüğü zaman bile, ölüm fikri onun aklına geldi.

Aún cuando ella pensaba sobre otra cosa, las ideas de la muerte volvían a su mente.

Onun, bu toplantının ne kadar önemli olduğu hakkında bir fikri yok.

Él no tiene idea de cuán importante es esta reunión.

Tom'un Mary'nin niçin şimdi burada olmadığına dair iyi bir fikri var.

Tom tiene una muy buena idea acerca de por qué Mary no está aquí ahora.

Mary'nin ne yapmaya çalıştığı hakkında Tom'un en küçük bir fikri bile yok.

Tom no tiene ni la menor idea de que intenta hacer Mary.

Mary'nin onu ne kadar çok sevdiği hakkında Tom'un herhangi bir fikri yok.

Tom no tiene idea de cuanto Mary lo ama.