Translation of "Altına" in Spanish

0.050 sec.

Examples of using "Altına" in a sentence and their spanish translations:

- Ben masanın altına saklandım.
- Masanın altına saklandım.

Me escondí debajo de la mesa.

Diğerinin altına girmesiydi

era ir debajo del otro

Yatağın altına saklandım.

Me escondí bajo la cama.

Kanepenin altına bakmadım.

- No miré bajo el sofá.
- No miré debajo del sofá.

- Oyuncaklarını yatağın altına sakladı.
- Oyucaklarını yatağın altına gizledi.

Él escondió los juguetes bajo la cama.

- Tom kendini yatağın altına sakladı.
- Tom yatağın altına saklandı.

Tom se escondió abajo de la cama.

Ve yer altına kilitliyorlardı.

y guardándolo bajo tierra.

Anayasada güvence altına alınmış.

consagrado en nuestra constitución.

Arkadaşımın şemsiyesinin altına sığındım.

Me puse bajo el paraguas de mi amigo.

Tom masanın altına saklandı.

Tom se escondió debajo de la mesa.

Bir ağacın altına sığındık.

Nos refugiamos debajo de un árbol.

Tom ağacın altına oturdu.

Tom se sentó bajo un árbol.

Ayakkabılarımı yatağın altına koydum.

Metí mis zapatos debajo de la cama.

Tom yatak altına saklıyor.

Tom se está escondiendo debajo de la cama.

Elbiselerimin altına mayomu giyiyorum.

Llevo mi traje de baño debajo de la ropa.

Sıcaklık sıfırın altına düştü.

La temperatura cayó bajo cero.

Termometreyi kolunuzun altına koyun.

Ponete el termómetro abajo de la axila.

Kedi masanın altına gizlenmiş.

El gato está escondido debajo de la mesa.

Gururunu ayaklar altına alma.

Tenés que tragarte tu orgullo.

Parayı alıp altına yatırmıştım.

y los invertí en oro cuando era adolescente.

Tom yatağın altına saklandı.

Tom se ocultó debajo de la cama.

Kitabı halının altına sakladım.

Oculté el libro debajo de la alfombra.

Yani timsahları mercek altına aldık;

sus parientes vivos más cercanos,

Savaşı kontrol altına alabilecek misiniz?

tendremos una batalla entre manos.

Yerin altına, okyanusun derinliklerine saklayabiliriz.

en el suelo, bajo tierra o en los océanos.

Ve karantina altına alınmasını sağlayın

Y ponlo en cuarentena

Tom duygularını kontrol altına aldı.

Tom tiene control sobre sus emociones.

Neden kedilerin battaniyenin altına saklandılar?

¿Por qué tus gatos se escondieron debajo de la sábana?

Tom kitabı yastığının altına sakladı.

- Tom escondió el libro abajo de la almohada.
- Tom escondió el libro debajo de su almohada.

Tom silahını yastığının altına koydu.

Tom puso su arma abajo de la almohada.

Biz onu kontrol altına aldık.

Lo tenemos bajo control.

Ayakkabımı çıkarıp yatağın altına koydum.

Me quité los zapatos y los metí debajo de la cama.

Noel hediyelerini ağacın altına koyduk.

Pusimos los regalos de Navidad bajo el árbol.

Şemsiyenin altına girmeme izin ver.

Deja que me ponga bajo tu paraguas.

O niçin masanın altına saklanıyor?

- ¿Por qué está escondiéndose debajo de la mesa?
- ¿Por qué se está escondiendo debajo de la mesa?

O, durumu kontrol altına alabilir.

Ella puede tomar control de la situación.

Tom kitabı yastığının altına gizledi.

Tom escondió el libro debajo de su almohada.

Tom battaniyenin altına kıvrılıp yatmıştı.

Tom se acurrucó bajo las mantas.

Tom parasını yatağının altına sakladı.

Tom escondió su dinero debajo de su colchón.

Tom tabancasını yastığının altına koydu.

Tom puso su pistola abajo de la almohada.

Tom ısıölçeri kolunun altına koydu.

Tom puso el termómetro bajo su brazo.

Polisler Tom'u gözetim altına aldılar.

La policía tiene a Tom bajo vigilancia.

Vadinin altına geçip dağlara ulaşmalıyım. Ah!

Necesito llegar al fondo del valle, hacia las montañas.

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı,

El desorden aflige al mundo,

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı!

El desorden aflige al mundo,

Altına hücum döneminde binlerce insan ölmüş.

Miles de personas murieron durante la fiebre del oro.

Bu görüntüleri öğretmen kayıt altına alabiliyor

el profesor puede grabar estas imágenes

Temasta bulunduğu herkeste karantina altına alınacak

El contacto estará en cuarentena para todos

Hastalığa yakalananları nerede tedavi altına alacağız

¿Dónde trataremos a los que se enferman?

Ve yağmurdan önce yaprakların altına gizlenerek

y escondiéndose debajo de las hojas antes de la lluvia

Şimşek çaktığında köpek yatağın altına saklandı.

El perro se escondía abajo de la cama cada vez que relampagueaba.

Sıcaklık dün gece sıfırın altına düştü.

La temperatura cayó por debajo de cero anoche.

Tom cüzdanını araba koltuğunun altına koydu.

Tom puso su billetera abajo del asiento del auto.

Polis olay yerini kordon altına aldı.

La policía acordonó la escena del crimen.

Biz her şeyi kontrol altına aldık.

Tenemos todo bajo control.

O, eteğin altına külotlu çorap giyiyordu.

- Bajo la falda llevaba unas bragas rosas.
- Llevaba bragas rosas debajo de la falda.

Onlar her şeyi kontrol altına aldı.

Lo tienen todo bajo control.

Ben kapının altına bir not bıraktım.

Dejé una nota debajo de la puerta.

Tom'un ayakkabılarından birinin altına sakız yapışmıştı.

Tom tenía un pedazo de chicle pegado en la suela de uno de sus zapatos.

Tom eski kitaplarını yatağın altına doldurdu.

Tom guardó sus libros viejos debajo de su cama.

Ve sonra da fincanların altına geri atlıyorlar.

y después aparecen dentro de las copas.

Yapacağı ilk şey kaputun altına bakmak olur

lo primero que haría es mirar bajo el capó.

Bunu altına koyup bir testere gibi kullanacaksınız.

La ponen por debajo y la usan como serrucho.

çalışmalarının yapıldığı ve bunların kayıt altına alındığı

su trabajo ha sido realizado y registrado

Ve kocaman, zehirli bir anemonun altına gizlendi.

y se escondió debajo de una anémona venenosa.

Öfkemi daha fazla kontrol altına alabileceğimi sanmıyorum.

No creo que sea capaz de contener mi ira por más tiempo.

Geçen yıl etekler tam dizlerin altına uzandı.

El año pasado las faldas llegaban justo debajo de las rodillas.

Tom silahı çekmecedeki bazı çorapların altına sakladı.

Tom ha escondido el revólver debajo de algunos calcetines en el cajón.

Cümlesinin altına yazdığım yorumu daha sonra sildim.

Borré el comentario que había dejado debajo de la frase.

Kirliliklerini kontrol altına alıp savaşa önderlik etmeleri gerekiyor.

controlar su contaminación y liderar la lucha.

Şimdi ise virüsü kontrol altına alıp yayılmasını engelliyorlar

Ahora controlan el virus y evitan que se propague.

Karıncaların hemen hemen hepsi yer altına yuva yapıyor

casi todas las hormigas anidan bajo tierra

Altına ihtiyacım yok. Ben sadece nihai gerçeği arıyorum.

No necesito oro, sólo busco la verdad última.

Polis sorgulama için birçok şüpheliyi göz altına aldı.

La Policía detuvo a varios sospechosos para ser interrogados.

İnsanların dikkatini vermediği bir anda limonları fincanların altına koyun.

cuando los demás no presten atención, pon las limas en los vasos boca abajo.

Akrepler her zaman çalıları ve taşların altına saklanmayı severler.

Y los escorpiones adoran esconderse en arbustos y debajo de piedras.

Bu tür büyükçe taşların altına da bakmaya devam edeceğiz.

Seguiremos dando vuelta estas piedras más grandes.

Çiftleşme sona erdi. Yumurtalarını bırakmak için yerin altına gidiyor.

Al terminar, ella se oculta bajo tierra para poner los huevos

şimdi bir oyun söyleyeceğim bir çoğunun bilinç altına yerleşmiştir

ahora voy a decir un juego que muchos de ellos están en el subconsciente

Lannes'ın eski rakibi Mareşal Bessières geçici komutası altına alındı.

El antiguo rival de Lannes, el mariscal Bessières, quedó bajo su mando temporal.

Okyanus sularının altına gömülü Atlantis medeniyetinin efsanesini canlandırdığı zaman

optimista que el resto de los otros trabajos de investigación. Cuando revivió el mito de la civilización

Uygar bir insanın derisinin altına bakarsanız bir barbar bulursunuz.

Mira bajo la piel de un hombre civilizado y encontrarás a un bárbaro.

- Yönetimi ele geçir.
- Kontrolü ele al.
- Kontrol altına alın.

Toma el control.

Yağmur yağmaya başladı bu yüzden arkadaşımın şemsiyesinin altına geçtim.

Me puse bajo el paraguas de mi amigo porque se puso a llover.

Akrepler her zaman küçük çalıların ve taşların altına saklanmayı severler.

Y a los escorpiones les gusta esconderse en arbustos y bajo piedras.

Sağa gitmeye karar verirsek parlak güneşin altına çıkma riskine gireriz.

O vamos por la derecha a riesgo de exponernos al sol abrasador.

Bunun yerine zorla emekliye ayrıldı ve polis gözetimi altına alındı.

En cambio, fue obligado a retirarse y puesto bajo vigilancia policial.

Bu sefer bir kadın hakkındaki cinsiyetçi söylemleri kayıt altına alındı

esta vez se registró la retórica sexista sobre una mujer

Bakın, bu büyük taşların altına bakmaya devam edeceğiz. Bunun altındakine bakın.

Miren, seguiremos dando vuelta por estas rocas más grandes. Veré debajo de esta piedra.

3) Ve ordusu dinlenir dinlenmez, Galyalı birliklerin bağlılığını güvence altına almak.

3) Y tan pronto y descansen sus tropas él se mueve para asegurar la lealtad de las tribus gálicas.

Sizin nelerinizi kayıt ettiğini neler kayıt altına aldığını dudağınız uçuklar zaten

herpes, lo que grabaste y lo que grabaste

Bilinen ve kayıt altına alınan 0.02 saniye Dünya'nın zamanından ileride yaşamaktadır

Conocido y registrado 0.02 segundos vidas por delante del tiempo de la Tierra

O akşam bahşişimi masada başaşağı bıraktığım bir kahve fincanının altına bıraktım.

En aquella noche dejé mi propina debajo de una taza de café la cual dejé al revés en la mesa.

"Sağlık yetkilileri endişe verici bir SARS salgınını kontrol altına almaya çalışıyor"

Funcionarios de salud están tratando de controlar un alarmante brote de SARS.

Dün hediyeleri tavan artasına koydum ve bugün onları yatağın altına koydum.

Ayer puse los regalos en el techo, y hoy día los metí debajo de la cama.

Tom bütün parasını bir kutuya koydu ve onu yatağının altına sakladı.

Tom puso todo su dinero en una caja y la escondió debajo de su cama.

Siyasi açıdan şüpheli bu generallerle olan bağları Berthier'in kendisini mercek altına aldı.

vínculos con estos generales políticamente sospechosos pusieron al propio Berthier en el centro de atención.

1810'da Portekiz'in işgali için Mareşal Masséna'ya katıldı, ancak komutası altına alınmaktan

En 1810, se unió al mariscal Masséna para la invasión de Portugal, pero estaba profundamente resentido por