Translation of "Pişirmeye" in Spanish

O, yemek pişirmeye alışkındır.

Está acostumbrada a cocinar.

Prenses yemek pişirmeye düşkündü.

A la princesa le gustaba cocinar.

Kendim için yemek pişirmeye alışkınım.

Estoy acostumbrado a cocinar para mí mismo.

O öğle yemeğini pişirmeye yardım etti.

Ayudó a preparar la comida.

Sanırım akşam yemeği pişirmeye başlamamın zamanıdır.

Creo que es hora de que empiece a hacer la cena.

Çin yemekleri pişirmeye gelince kocam bir uzman.

Mi marido es un experto, cuando se trata de la preparación de comida china.

Eve ilk varan akşam yemeğini pişirmeye başlar.

El que llega primero a casa prepara la cena.

Yirmi kişi için akşam yemeği pişirmeye istekli değilim.

No estoy dispuesto a cocinar cena para veinte personas.

Tom, Mary'nin daha akşam yemeğini pişirmeye bile başlamadığını fark etti.

Tom se dio cuenta de que Mary ni siquiera había empezado a hacer la cena.

Tom Mary'yi John'un doğum günü partisi için bir kek pişirmeye ikna etti.

Tom convenció a Mary de preparar una tarta para la fiesta de cumpleaños de John.

Tom Mary'yi John'un doğum günü partisi için bir kek pişirmeye ikna edemedi.

Tom no fue capaz de convencer a Mary de que preparase una tarta para la fiesta de cumpleaños de John.