Translation of "Yemekleri" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Yemekleri" in a sentence and their spanish translations:

Akşam yemekleri balık

van a tener pescado para la cena,

Yemekleri yavaş yiyin.

Come despacio la comida.

Baharatlı yemekleri sevmiyorum.

No me gusta la comida picante.

Japon yemekleri yerim.

Como comida japonesa.

Yemekleri nakit ödeyeceğim.

Las comidas las pagaré al contado.

Avrupa'nın Çin yemekleri, Çin'in Çin yemekleri gibi değildirler.

La comida china de Europa no se parece en nada a la comida china en China.

Okul öğle yemekleri iğrençtir!

¡Los almuerzos del colegio son asquerosos!

Meksika yemekleri yiyerek yetiştirildim.

Me criaron comiendo comida mejicana.

Karım yemekleri iyi pişirir.

Mi esposa cocina bien.

Tom artan yemekleri yedi.

Tom se comió los restos.

Vejetaryen yemekleri tavsiye edebilir misiniz?

¿Puede recomendar algún plato vegetariano?

Bayan Brown Japon yemekleri yemeye alıştı.

La señorita Brown se ha acostumbrado a la comida japonesa.

Fiyat listesi, oteldeki tüm yemekleri kapsar.

La tarifa cubre todas las comidas en el hotel.

Sen de vegan yemekleri yapar mısın?

¿También preparas platos veganos?

Öğle yemeği için artan yemekleri yedim.

Comí los restos en el almuerzo.

Çin yemekleri pişirmeye gelince kocam bir uzman.

Mi marido es un experto, cuando se trata de la preparación de comida china.

Suşi iyidir ama Tayland yemekleri daha iyidir.

- El sushi está bien, pero la comida tailandesa es aún mejor.
- El sushi es bueno, pero los platos tailandeses son mejores.

Kore 'nin yemekleri genellikle çok baharatlı olur

La comida coreana es generalmente muy picante.

- Dan artan yemekleri yedi.
- Dan yemek artıklarını yedi.

Dan se comió las sobras.

Tom Mary'den bazı artan yemekleri ısıtmasını rica etti.

Tom pidió a Mary que le calentara algunas sobras.

Tom akşam yemeği için bazı artan yemekleri ısıttı.

Tom calentó algunas sobras para cenar.

- Karın iyi bir aşçı mı?
- Karının yemekleri güzel mi?

¿Es buena cocinera tu esposa?

Mary'nin kocası geçmiş yıl dönümü yemekleri için onu lüks bir Fransız restoranına götürdü.

El marido de Mary la llevó a ese restaurante francés de moda para su cena de aniversario retrasada.