Translation of "Yemek" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Yemek" in a sentence and their spanish translations:

- Yemek zorundayım.
- Yemek yemek zorundayım.

Yo tengo que comer.

Yemek yemek üzereyiz.

Estamos a punto de comer.

Yemek yemek istiyorum.

Quiero comer.

Yemek yemek istemiyorum.

No quiero comer.

- Yemek hazırla.
- Yemek yap.
- Yemek pişir.

Prepará la comida.

Kaşığınız yoksa yemek yemek,

coman, si no tienen una cuchara;

Kimse yemek yemek istemedi.

Nadie quería comer.

Tom yemek yemek istemiyor.

Tom no quiere comer.

Şimdi yemek yemek istemiyorum.

No quiero comer ahora.

Yemek yemek bir sanattır.

Comer es un arte.

Yemek çubukları ile yemek yemek zor mu?

¿Es difícil comer con palillos?

- Yemek yemek ister misin?
- Yemek ister misin?

- ¿Quieren comer?
- ¿Quiere comer?
- ¿Quieres comer?
- ¿Quiere usted comer?

Bugün gidip yemek yemek istemiyorum.

No quiero ir a comer hoy.

Ne tür yemek yemek istersin?

¿Qué clase de comida te gusta comer?

Burada yemek yemek ucuz değil.

No es barato comer aquí.

Yemek yemek için dışarı çıkalım.

Salgamos a comer.

Yemek çubuklarıyla yemek zor mu?

¿Es difícil comer con palillos?

Aşırı yemek yemek sağlığa zararlıdır.

Comer en exceso es malo para la salud.

Tom'un canı yemek yemek istemiyor.

Tom no tiene ganas de comer.

Yemek yemek için dışarı çıkacağım.

Saldré fuera a comer.

Canım dışarıda yemek yemek istiyor.

Me apetece comer fuera.

Yemek demişken

A propósito de comida,

Örneğin, yemek.

La comida, por ejemplo.

yemek yapma.

cocina.

yemek için

comer

Yemek yiyorum.

Estoy comiendo.

Bu yemek.

- Esto es comida.
- Es comida.

Yemek hazır.

- La comida está lista.
- La comida está servida.

Yemek hazır!

¡La comida está lista!

Yemek pişireceğim.

- Yo cocinaré.
- Yo guisaré.

Yemek pişiriyorum.

Estoy preparando la comida.

Yemek yiyelim.

¡Vamos a almorzar!

Yemek pişirmekteyim.

Ahora estoy cocinando.

Yemek pişiremem.

No sé cocinar.

Yemek yemeliyiz.

Deberíamos comer.

Yemek arıyorum.

Estoy buscando comida.

Yemek güzel.

La comida está buena.

Yemek yapıyorum.

Estoy cocinando.

Yemek hazırlıyor.

Ella cocina.

Yemek berbattı.

La comida era pésima.

Yemek iyi.

La comida está buena.

Yemek yemeyeceksin.

No vas a comer.

Yemek pişireceğiz.

Haremos la comida.

Yemek yemelisin.

Deberías comer.

Yemek pişirebilirim.

Sé cocinar.

Yemek yiyeceksin.

Comerás.

Yemek nerede?

¿Dónde está la comida?

Yemek masada.

La comida está sobre la mesa.

Yemek yiyorsun.

Estás comiendo.

Yemek istedim.

Pedí comida.

Yemek yemeliyim.

Debería comer

Yemek yemek için yeterli zamanımız var.

Tenemos tiempo suficiente para comer.

Yemek yemek için çok zamanımız var.

Tenemos tiempo suficiente para comer.

- O, yemek yiyor.
- O yemek yiyor.

- Está comiendo.
- Ella está comiendo.

Bu restoranda yine yemek yemek istemem.

No quiero comer en este restaurante nunca más.

O, yemek yemek için dışarı gitti.

Él salió a comer.

Yemek yemek için bir yer arıyorum.

Estoy buscando un sitio para comer.

- Yemek yiyeceğim.
- Yemek yerim.
- Yerim.
- Yiyeceğim.

Yo como.

Tom yemek yemek için dışarı çıktı.

Tom salió a comer.

- Ben yemek yapmam.
- Ben yemek pişirmem.

Yo no cocino.

- Yemek yapmayı öğrendim.
- Yemek pişirmeyi öğrendim.

Aprendí a cocinar.

Yemek yemek istememe rağmen, yemek yiyecek yeterli zamanımın olmadığını fark ettim.

Me di cuenta de que aun cuando quería comer, no tenía tiempo suficiente.

- Gerçek Tom'la yemek istemediğimdir.
- Gerçek şu ki Tom'la yemek yemek istemedim.

La verdad es que yo no quería comer con Tom.

Öğünler arasında yemek yemek kötü bir alışkanlıktır.

'Picotear' entre comidas es un mal hábito.

Dışarıda yemek yemek çok pahalıya mal olur.

Comer fuera cuesta mucho dinero.

Tom bu gece burada yemek yemek istiyor.

Tom quiere comer aquí esta noche.

Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?

¿Hay alguien más que quiera comer?

"Nerede yemek yemek istiyorsun?" "Bilmiyorum. Sen seç."

"¿Dónde quieres comer?" "No sé. Decide tú."

Rezervasyon olmadan bu restoranda yemek yemek imkansız.

Es imposible comer en este restaurante sin reservar.

Bu yaz canım hiç yemek yemek istemiyor.

No quiero comer nada este verano.

Ben başka bir yerde yemek yemek istiyorum.

Me gustaría comer en otro sitio.

Evimizde yemek yemek için gelmek ister misin?

¿Te gustaría venir a comer a nuestra casa?

Niçin Tom ile yemek yemek istemediğini anlayamıyorum.

No puedo entender por qué no quieres comer con Tom.

Aşırı yemek yiyordum.

Atracones y purgas.

Bolca yemek var.

Hay bastante comida.

Yada yemek üzeresin

o estás a punto de comer

Gelsin oradan yemek

ven y come desde allí

Yemek yemeye gidelim.

- Vamos a comer.
- Vámonos a comer.

Birisi yemek yiyor.

Alguien está comiendo.

Yemek sıcakken yiyelim.

Comamos mientras esté caliente.

Bıçakla yemek kabalıktır.

Es de mala educación comer con un cuchillo.

Nereye yemek yiyeceğiz.

¿Dónde vamos a comer?

Çok yemek anormaldir.

Es anormal comer tanto.