Translation of "Akşam" in Spanish

0.013 sec.

Examples of using "Akşam" in a sentence and their spanish translations:

Dün akşam akşam yemeği pişirdim.

Hice té anoche.

Dün akşam akşam yemeğini pişirdim.

- He preparado la cena ayer.
- Anoche preparé la cena.

- Dün akşam akşam yemeği yemedim.
- Dün akşam yemek yemedim.

No cené anoche.

Akşam yaklaşıyordu.

La tarde se estaba acercando.

Akşam oluyor.

Anochece.

Tom dün akşam akşam yemeği yemedi.

Tom no cenó ayer.

- Henüz akşam değil.
- Daha akşam olmadı.

Todavía no es de noche.

Akşam oldu. Aile akşam yemeğini yiyor.

Es de noche. La familia está cenando.

- Akşam yemeği zamanı.
- Akşam yemeği vakti.

Es hora de cenar.

Genellikle akşam yedide akşam yemeği yerim.

Habitualmente ceno a las siete.

O akşam muhteşem bir akşam yemeği yedik.

Tuvimos una cena fantástica aquella tarde.

Tom bu akşam akşam yemeğini pişirmek zorunda.

Tom tiene que cocinar la cena esta noche.

- Ben akşam yemeği yaptım.
- Akşam yemeği yaptım.

- Preparé cena.
- Hice la cena.

Bu akşam patronumla akşam yemeği yemem gerekiyor.

Esta noche tengo que cenar con mi jefe.

Her akşam saat altıda akşam yemeği yerim.

Ceno a las seis todas las tardes.

Bu akşam canım akşam yemeği yemek istemiyor.

No tengo ganas de cenar esta noche.

Bu akşam akşam yemeği için ne yiyeceğiz?

¿Qué cenaremos esta noche?

Akşam yemekleri balık

van a tener pescado para la cena,

Akşam yemeği zamanı.

- ¡Es hora de cenar!
- Es hora de cenar.

Akşam yemeği yiyelim.

Cenemos.

Akşam yemeği pişiriyorum.

Yo preparo la cena.

Bu akşam yorgunsun.

Estás cansado esta noche.

Akşam yemeği hazır!

- La cena está preparada.
- ¡La cena está lista!

Akşam yemeği harikaydı.

La cena estaba deliciosa.

Akşam yemeği yapıyorum.

Estoy preparando la cena.

Akşam yemeği yiyoruz.

Estamos cenando.

Akşam yemeği yemedim.

No he cenado.

Akşam yemeği hazırlayacağım.

Voy a preparar la cena.

Akşam yemeği hazırdır.

La cena está lista.

Akşam televizyon izlerim.

- Por la tarde veo la televisión.
- Yo veo televisión por la noche.

Her akşam evdeyim.

Estoy en casa todas las noches.

Akşam yemeği vakti.

- Es hora de comer.
- Es hora de cenar.

Akşam yemeği hazır.

- La cena está lista.
- La cena está preparada.

Akşam yemeği benden.

- La cena va por mi cuenta.
- Yo pago la cena.

Akşam yemeğini getirdim.

Traje cena.

Akşam yemeği yiyeceğim.

Voy a cenar.

Akşam yemeği pahalıydı.

La cena fue cara.

Bu akşam başlayacağım.

- Comenzaré esta tarde.
- Empezaré esta tarde.

Akşam yemeği yemedi.

No cenó.

Akşam yemeği mükemmeldi.

La cena fue estupenda.

Dün akşam neredeydin?

¿Dónde estabas ayer por la tarde?

Bu akşam benimle akşam yemeği yemek ister misin?

¿Te gustaría cenar conmigo esta noche?

- Akşam yemeği hazır.
- Akşam yemeği yemek için hazır.

- La cena está lista.
- La cena está preparada.

- Bu akşam benimle akşam yemeği yer misin?
- Neden bu akşam benimle yemek yemiyorsun?

¿Por qué no cenas conmigo esta noche?

- Akşam yemeği hazır olmak üzeredir.
- Akşam yemeği neredeyse hazır.

La cena está casi lista.

- Bu akşam işin hakkında konuşmayalım.
- Bu akşam işinden bahsetmeyelim.

No hablemos de tu trabajo ésta noche.

- Akşam yemeği neredeyse hazır.
- Akşam yemeği hazır olmak üzere.

La cena está casi lista.

Biz her akşam 6:00'da akşam yemeğini yeriz.

Cenamos todos los días a las seis de la tarde.

Akşam da yemek yiyelim.

Y tendremos la cena.

Biz akşam ezanı okununca

cuando leemos la noche adhan

O bütün akşam sürdü.

Llevó toda la tarde.

Bu akşam seni arayacağım.

Te llamaré esta noche.

Geçtiğimiz akşam eğlendin mi?

- ¿Te divertiste anoche?
- ¿Te divertiste ayer por la noche?

Akşam yemeği saat kaçta?

¿A qué hora es la cena?

Hawaii'de akşam çok güzeldir.

Las tardes en Hawái son muy hermosas.

Yaklaşık akşam yemeği zamanı.

Casi es hora de cenar.

O akşam konsere gitmişti.

Esa noche ella había ido al concierto.

O akşam çok soğuktu.

Hizo mucho frío esa noche.

Dün akşam ofiste çalışıyordu.

Él estaba trabajando en la oficina ayer por la tarde.

Bu akşam gelemiyeceğine üzüldüm.

Lamento que no pueda venir esta tarde.

O, akşam yemeğini yedi.

- Ella cenó.
- Ella comió su cena.

Bu akşam beni arayın.

- Llámame esta tarde.
- Llámame esta noche.

Ben akşam yemeği istemiyorum.

No quiero cenar.

Ben akşam yemeğini pişirdim.

Cociné la cena.

Akşam yemeği yedin mi?

¿Ya cenaste?

Akşam yemeğinden önce çalıştım.

Yo estudié antes de la cena.

Bu akşam ne yapıyorsun?

- ¿Qué vas a hacer esta tarde?
- ¿Qué hace usted esta tarde?

Akşam yemeğini yedin mi?

- ¿Ya has cenado?
- ¿Ya ha cenado?
- ¿Ya habéis cenado?
- ¿Ya han cenado?

Bu akşam boş olacağım.

Estaré libre esta tarde.

Bu akşam evde yiyelim.

Comamos en casa esta noche.

Dün akşam ne yaptın?

- ¿Qué hiciste ayer por la noche?
- ¿Qué hiciste anoche?

Akşam anneme yardım ederim.

Por la tarde ayudo a mi madre.

Bu akşam televizyon izleyeceğim.

Esta noche voy a ver televisión.

Annem akşam yemeğini hazırlıyor.

Mi mamá está preparando la cena.

Akşam yemeği yiyecek misin?

¿Cenarás?

Akşam yemeği nefis kokuyor.

La cena huele delicioso.

Bu akşam ne yapacaksın?

- ¿Qué vas a hacer esta tarde?
- ¿Qué van a hacer esta tarde?

Akşam eve geç geldi.

El regresó muy tarde a casa anoche.

Bu akşam nerede yiyeceğiz?

¿Adónde vamos a cenar esta noche?

Akşam yemeğine davetini reddettim.

Decliné su invitación a cenar.

Bu akşam partinize geleceğim.

Iré a vuestra fiesta esta tarde.

Akşam yemeğinizi fırında bıraktım.

- Dejé tu cena en el horno.
- Te he dejado la cena en el horno.

Akşam yemeği için kalamam.

No me puedo quedar a cenar.

Akşam yemeğini amcamlarda yedik.

Cenamos en casa de nuestro tío.

Bu akşam onu ara.

Llámale esta tarde.

Bu akşam Mary'yi ara.

Llama a María esta tarde.

Akşam yemeğine geliyor musun?

¿Venís para la cena?

Akşam yemeği için teşekkürler.

Gracias por la cena.

Onu akşam yemeğinde tartışalım.

Discutámoslo durante la cena.