Translation of "Diğerlerinden" in Spanish

Bütün diğerlerinden daha güzeldi.

- Ella era más hermosa que todas las demás.
- Ella era más linda que todas las demás.

Bir dişi, diğerlerinden ayrı düşüyor.

Una hembra queda separada de los demás.

O bütün diğerlerinden daha güzeldi.

Ella era más linda que todas las demás.

Bazı insanlar diğerlerinden daha naziktir.

Algunas personas son más agradables que otras.

Bu ağaç diğerlerinden daha büyük.

Este árbol es más grande que todos los otros.

Diğerlerinden üstün olan 72 hayvanı bulduk.

Hallamos a 72 que sobresalen del resto.

Bu konu birazcık daha diğerlerinden farklı

Este tema es un poco diferente de los demás.

Hiçbir ulus diğerlerinden tamamen ayrılmış olamaz.

Ninguna nación puede existir completamente aislada de otras.

Bazı sporcular diğerlerinden daha fazla terler.

- Algunos atletas sudan más que otros.
- Algunos atletas transpiran más que otros.

çünkü kartı diğerlerinden birazcık daha uzun gösteriyorum.

porque la muestro durante más tiempo que las demás,

Diğerlerinden farklı olarak din dışı olarak görünmez

A diferencia de otros, no parece ser no religioso

- Ben diğerlerinin önünde geldim.
- Diğerlerinden önce vardım.

Yo llegué antes que los demás.

Bu çiçekler diğerlerinden daha erken çiçek açar.

Estás flores florecen antes que las demás.

Bu çiçekler diğerlerinden daha önce çiçek açar.

Estás flores florecen antes que las demás.

Eşsiz bir yer, çünkü diğerlerinden çok daha eski.

Es un sitio único porque es mucho más antiguo que todos los otros.

Diğerlerinden daha çok paranız olduğu için suçlu hissediyorsanız.

¿Se sienten culpables por tener más dinero que otras personas?

Sınıfta diğerlerinden biraz daha büyük bir çocuk vardı,

Había un chico en una clase que era mayor que el resto

Bu sorulardan birinin diğerlerinden daha önemli olduğunu söylerler.

y, según ellos, una de estas preguntas es más importante que las otras.

Bu pramiti diğerlerinden ayıran özelliği ise merdivenli olması

La característica que distingue a este pramit de los demás es que tiene una escalera

Tüm diller eşittir, ama İngilizce diğerlerinden daha eşittir.

Todas las lenguas son iguales, pero el inglés es más igual que las otras.

Bütün hayvanlar eşittir ancak bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.

Todos los animales son iguales, pero algunos son más iguales que otros.