Translation of "Hayata" in Russian

0.014 sec.

Examples of using "Hayata" in a sentence and their russian translations:

Leyla hayata tutunmuş.

Лейла цеплялась за жизнь.

Hayata elveda deyin!

Прощайся с жизнью!

Sanat, hayata anlam katıyor.

Искусство привносит смысл в нашу жизнь.

Yeni bir hayata başladım.

Я перевернул новую страницу.

Ben öteki hayata inanıyorum.

Я верю в жизнь после смерти.

Yakında köydeki hayata alışacaksınız.

Ты скоро привыкнешь к жизни в деревне.

- Hayata şimdi daha farklı bakıyorum.
- Hayata artık daha farklı bakıyorum.

Теперь я смотрю на жизнь иначе.

Ya hayata geçirmeyi geçtim hadi

Я передал это, давай

Tom ölümden sonraki hayata inanmıyor.

Том не верит в жизнь после смерти.

O, ölümden sonraki hayata inanıyor.

Он верит в жизнь после смерти.

O, ölümden sonraki hayata inanmıyor.

Она не верит в жизнь после смерти.

Hayata daima iyi tarafından bak.

Всегда смотри на жизнь с хорошей стороны.

Bu hayata bir kez geliyoruz.

Живём один раз.

Tom ölümden sonraki hayata inanıyor.

Том верит в жизнь после смерти.

Tom yeni bir hayata başladı.

Том начал новую жизнь.

O, yeni bir hayata başladı.

Он начал новую жизнь.

Tom Mary'yi yeniden hayata döndürdü.

- Том привел Мэри в сознание.
- Том привел Мэри в чувство.

Onları hayata geri getirebilir misin?

- Ты можешь вернуть их к жизни?
- Вы можете вернуть их к жизни?
- Ты можешь их оживить?
- Вы можете их оживить?

Onu hayata geri getirebilir misin?

- Ты можешь его оживить?
- Вы можете его оживить?

Uzun ve mutlu bir hayata!

За долгую и счастливую жизнь!

Tom Mary'yi hayata döndürmeye çalıştı.

Том попытался привести Мэри в сознание.

Sami, Leyla'yı hayata döndürmeye çalıştı.

Сами попытался оживить Лайлу.

Ondan biraz hayata uyum sağlamayı öğrendi

он научился немного приспосабливаться к жизни

Yerleşik hayata 10.000 yıl önce geçmiştik

мы прошли оседлую жизнь 10000 лет назад

Hayata karşı inanılmaz bir iştahım vardı,

У меня зверский аппетит к жизни.

Soğuk hava Tom'u yeniden hayata döndürdü.

Холодный воздух оживил Тома.

Köylüler ölümden sonraki bir hayata inanıyorlar.

Селяне верили в жизнь после смерти.

Tom yeni bir hayata başlamak istiyordu.

Том хотел начать новую жизнь.

Mary, mamutları hayata geri getirmek istiyor.

Мэри хочет оживить мамонтов.

Tom dinozorları hayata geri getirmek istiyor.

Том хочет вернуть динозавров к жизни.

Fadıl yeni bir hayata başlamak istedi.

Фадель хотел начать новую жизнь.

Insanlığımızın o harika bileşenlerini yeniden hayata döndürebiliriz:

мы можем восстановить эти удивительные компоненты нашей духовности:

Yani göbeklitepe yerleşik hayata geçmenin ilk kanıtı

то есть первое доказательство того, что ты идешь в Гобеклитепе

Peki o muhabbetlerden hangi birini hayata geçirdiniz?

Итак, какой из этих разговоров ты оживил?

- Hayata pembe gözlüklerle bakıyor.
- Hayatı tozpembe görüyor.

Она смотрит на мир сквозь розовые очки.

Neden hayata böyle olumsuz bir yaklaşımın var?

Почему вы так пессимистично смотрите на жизнь?

Ben şimdi hayata eskisinden daha farklı bakıyorum.

- Я теперь смотрю на жизнь не так, как раньше.
- Теперь я смотрю на жизнь по-другому.

Bir taşı hayata geçirmek için gerçekleştirilen kültürel ritüel.

а ритуал оживления камня.

Kasaba yeniden hayata dönecek, iş makinaları yollarda olacak.

Город возродится, по дорогам поедут грузовики.

Hikâyeler güçlüdür, canlıdır ve bir şeyi hayata geçirir.

Да, истории сильны, они ярки, они придают себе жизнь.

Buna rağmen hayata zor bir başlangıç yapmış çocuklara

Они проанализировали горы собранной информации,

Yani artık yerleşik hayata geçmişiz yani tarımı keşfetmişiz

Итак, мы поселились, то есть открыли сельское хозяйство.

Aslında yerleşik hayata 2000 yıl daha önce geçilmiş

фактически он был создан 2000 лет назад.

Yeni bir hayata başlamak için yurt dışına gittim.

- Я уехал за границу, чтобы начать новую жизнь.
- Я уехала за границу, чтобы начать новую жизнь.

Acı çekmenin büyük gücü hayata bir süre ara vermektir.

Великая боль страдания в том, что оно приостанавливает жизнь.

- Onların hayat görüşü tuhaf görünebilir.
- Hayata bakışları garip görünebilir.

Их взгляды на жизнь могут показаться странными.

O, yeni okuldaki hayata kendini alıştırmayı çok zor buldu.

Ему было очень сложно адаптироваться к новой школе.

Tom'un kalbi durdu ama doktorlar onu hayata döndürmeyi başardı.

Сердце Тома остановилось, но врачам удалось его оживить.

Tom'un kalbi durmuştu ama doktorlar onu hayata döndürmeyi başardılar.

- Сердце Тома остановилось, но врачи смогли его реанимировать.
- У Тома перестало биться сердце, но врачам удалось вернуть его к жизни.

- Yeni bir hayata başlıyorum.
- Yeni bir yaşama yelken açıyorum.

Я начинаю новую жизнь.

Aslında bu, birçoğumuzun neden başka bir hayata inandığımızın da cevabı.

Поэтому мы также надеемся на лучшую жизнь.

Yahu biz yerleşik hayata bile geçmedik ne mühendisliği ne mimarlığı

Мы даже не пошли к оседлой жизни, ни инженерному делу, ни архитектуре

Herkes daha iyi bir hayata sahip olmak için can atıyor.

Каждый стремится к лучшей жизни.

- Yaşlı adam son nefesini verdi.
- Yaşlı adam hayata gözlerini kapadı.

Старик испустил последний вздох.

Bu yüzden, bir hümanist olarak, hayata karşı temkinli bir yaklaşıma inanıyorum.

Итак, как гуманист я верю в активную жизненную позицию.

Hani bahsetmiştik ya biz yerleşik hayata 10.000 yıl önce geçtik diye

потому что мы упомянули 10000 лет назад

Bu büyük usta 1519'da 67 yaşında gözlerini hayata yumdu artık

Этот великий мастер умер в возрасте 67 лет в 1519 году.

- Ölümden sonraki hayata inanıyor musun?
- Ölüm sonrası yaşama iman ediyor musun?

- Вы верите в загробную жизнь?
- Вы верите в жизнь после смерти?

Hayata karşı bakış açısı umarım bizler için de bir ilham kaynağı olmuştur

Я надеюсь, что перспектива жизни также вдохновила нас

- Her zaman yaşamın aydınlık yüzüne bak.
- Hayata her zaman olumlu yönden bak.

Всегда смотрите на светлую сторону жизни.

Türk tiyatro ve sinema sanatçısı Yıldız Kenter, bugün 91 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Турецкая актриса театра и кино Йылдыз Кентер скончалась сегодня в возрасте девяносто одного года.

Yıllarca acı çektikten sonra, nihayet geçmişi unutmaya ve yeni bir hayata başlamaya karar verdi.

Спустя годы страданий она наконец решила забыть прошлое и начать новую жизнь.

Sarah Hindistan'a taşınmaya ve yeni bir hayata başlamaya karar verdiğinde, o, tüm eşyalarını hibe etti.

Переезжая в Индию и начиная новую жизнь, Сара раздала всё своё имущество.

- Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.

Простые числа — как жизнь: подчинены строгой логике, и всё же познать правила невозможно, даже если думать и думать об этом всё своё время.