Translation of "Artık" in Chinese

0.007 sec.

Examples of using "Artık" in a sentence and their chinese translations:

Artık söyleme!

別再說了!

- Artık seni sevmiyorum.
- Seni artık sevmiyorum.

我不再爱你了。

- O artık bana gülümsemiyor.
- Artık bana gülümsemiyor.

她已经不向我微笑了。

Artık sessiz kalamam.

我不可能繼續保持沈默了。

Artık onunla görüşmeyeceğim.

我不会再见他了。

Artık onunla yaşamıyorum.

我不再跟他一起生活了。

Artık konuşmak istemiyorum.

我不想再说了。

Artık çok geç.

现在太晚了。

Artık onunla konuşmayacağım.

我不會再跟他說話了。

Artık gözlük takmıyorum.

我已经不带眼镜了。

Ona artık katlanamıyorum.

我再也受不了了!

Artık onu sevmiyorum.

我已经不爱他了。

Ben artık istemiyorum.

我不想要了。

Artık onunla konuşmuyorum.

我再也不和他说话了。

Artık beni incitemezsin.

你不再能伤害到我了。

Kelime artık kullanılmıyor.

这个词现在不用了。

Artık çocuk değilim.

我已经不是个孩子了。

Artık seni sevmiyorum.

我不再爱你了。

Artık kimseye güvenemiyorum.

- 我再也不相信任何人了!
- 我再也无法相信任何人了。

Artık onu istemiyorum.

我再也不想要了。

Çocuk artık ağlamaz.

這個孩子不再哭了。

Bebek artık ağlamıyor.

婴儿不再哭了。

Tom'u artık sevmiyorum.

我不再愛湯姆了。

Artık çocuk değilsiniz.

你們不再是小孩了。

Artık bunu yapmıyorum.

我不再做那事了。

- Artık bizi rahatsız etme.
- Artık bizi rahatsız etmeyin.

不要再打扰我们了。

- Artık benim arkadaşım değilsin.
- Sen artık benim arkadaşım değilsin.
- Benim arkadaşım değilsin artık.

你不是我的朋友了。

Artık kalmak istiyor musun?

你想再待下去嗎?

Artık onun hakkında konuşmayalım.

讓我們不要再談論它了。

Eh, artık gitmek zorundayım.

- 我得走了。
- 我現在必須離開。

O, artık orada yaşamıyor.

她不再住在那裡了。

Artık üç çocukları var.

- 他們現在有三個小孩。
- 现在他们有三个孩子。

O artık öfkesini tutamadı.

他再也忍不住气了。

Ben artık ona güvenmiyorum.

我再也不相信他了。

Uçak artık gözden kayboldu.

飞机已经消失了。

Tom artık ağrıya dayanamadı.

他再也無法忍受這種痛苦。

Artık konuşacak enerjim yok.

我沒力氣說話了。

O artık kızgın değil.

氣終於消了

Artık o bana ait.

它现在归我了。

O artık beni sevmiyor.

她不爱我了。

Artık oraya kimse gitmiyor.

沒有人會再去那裡了。

Artık bu problemle uğraşamam.

我不能再管这问题了。

Artık bu tarafta yaşayamazsın.

你再也不能住在这一边。

Ben artık asistanın değilim.

我不再是你的助手了。

Sen artık bir ünlüsün.

你现在是名人了。

O artık doktora güvenmiyor.

他再也不相信那个医生了。

Tom artık Mary'ye güvenmiyor.

湯姆不再相信瑪麗了。

Tom artık yazmıyor bana.

汤姆不再给我写信了。

O artık kendisi değil.

他不再是以前那个他。

Onlar artık bizimle konuşmuyor.

他們不再跟我們談了。

Artık sana ihtiyacımız yok.

我们不再需要你了

Artık benim arkadaşım değilsin.

你不是我的朋友了。

Tom artık oldukça sarhoş.

汤姆现在醉醺醺的了。

Artık daha fazla katlanamıyorum.

我真的受不了了。

Artık bu gürültüye dayanamam.

我不能再忍受這個噪音了。

Ben artık sigara içmiyorum.

我不會再抽菸了。

Artık kızımı görmeni istemiyorum.

我不想让你再见到我女儿。

Artık hayatımın bir parçasısın.

现在你是我生活的一部分了。

- İnsanlar artık eskisinden daha eğitimli.
- İnsanlar artık eskiden olduklarından daha eğitimli.

现在的人教育程度比以前高得多。

Artık sadece bir çocuk değilsin.

你不再只是一个孩子了。

Mary'nin artık üç çocuğu var.

Mary現在有三個孩子。

Artık bir cep telefonum yok.

我没有手机了。

Artık daha fazla zamanın yok.

你沒有時間了。

Bizden artık bunu yapmamamız istendi.

我们被要求不再这么做。

Tom bile artık onu yapmıyor.

甚至湯姆都不再做了。

Ben bu acıya artık dayanamıyorum.

我不能再忍受這種痛苦了。

Artık şikâyet ettiğini duymak istemiyorum.

我不想再听你抱怨了。

Pizza yerdim ama artık yemiyorum.

我以前吃披萨,但现在不了。

Badminton oynardım fakat artık oynamıyorum.

我以前常去打羽毛球,但現在不打了。

O artık bir çocuk değil.

他不再是个男孩。

- Yeter artık!
- Bu kadar yeterli!

够了!

Artık Tom'un gözlük takması gerekmiyor.

汤姆不需要再戴眼镜了。

Tom artık kime güvenebileceğini bilmiyor.

湯姆不知道他還能再信任誰。

Tom artık benimle gurur duyacak.

汤姆现在会以我为傲。

Tom artık bir yazılım mühendisidir.

湯姆現在是軟體工程師。

- Artık onun için endişelenmene gerek yok.
- Artık onun için endişelenmenize gerek yok.

她的事你再也不必担心。

Londra artık bir sis şehri değil.

倫敦不再是霧都了。

Artık birbirimizi görmememiz daha iyi olur.

我們還是不要再見面了。

Onların geleneksel yaşam tarzı artık yok.

他们传统的生活方式不再存在。

O neden bana artık fıkra anlatmıyor?

為甚麼他不再跟我講笑話了?

- Şimdi tatil bitti.
- Tatil bitti artık.

现在假期结束了。

Yurt dışında eğitim artık çok yaygın.

現在出國留學是很常見的了。

Tom artık tembel bir çocuk değil.

汤姆再也不是懒惰的孩子了。

Artık onunla olmak istememesinin nedeni bu.

这就是她为什么不愿意再跟他在一起的原因。

Eski kocam artık bu kentte yaşamıyor.

我前男友不再住在這個城市了。

Tom artık Mary ile konuşmuyor bile.

汤姆甚至不和玛丽说话了。

Artık hepimizin daha rahat uyuması gerekiyor.

我們現在都該早點睡。

Kesik artık iltihap akıtmıyor ve iyileşmeye başlıyor.

伤口已不流脓, 渐渐愈合了

Böyle saçma bir batıl inanç artık yok.

這種荒謬的迷信已不復存在了。

Bugün hava yağmurluydu yani o artık gelemez

今天下雨,所以他不能來了。

Artık hiç kimse beni ziyaret etmeye gelmiyor.

已经没人来拜访我了。

Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!

- 我已經三天沒睡覺了,真是睏死了!
- 我不行了!我已经三天没睡过了!

Artık kayıtlı olduğuma göre ne yapmam gerekiyor?

我注册了,现在该干什么呢?