Translation of "Gelmiş" in Russian

0.004 sec.

Examples of using "Gelmiş" in a sentence and their russian translations:

Ve zorluklara karşı gelmiş.

и восстающие против бедствий,

Yine biraz evrilerek gelmiş

Это пришло немного эволюции

Onların başına gelmiş miydi?

Это случилось с ними?

Tom eve gelmiş olabilir.

Том мог войти.

Atalarımın bazıları Polonya'dan gelmiş.

Некоторые из моих предков родом из Польши.

Sanırım Tom'un uykusu gelmiş.

Я полагаю, что Том хочет спать.

Tom buraya yayan gelmiş.

Том добрался до сюда пешком.

Tom'un uykusu gelmiş olmalı.

Должно быть, Тому хочется спать.

Bir araya gelmiş partiküller topluluğu,

организованная определённым образом,

Yaz, sonunda gelmiş gibi görünüyor.

Лето, кажется, наконец наступило.

Vücut yanarak tanınmaz hale gelmiş.

Тело обгорело до неузнаваемости.

Tom geri gelmiş gibi görünüyor.

Похоже, Том вернулся.

Tom uykusu gelmiş gibi gözüküyor.

- Фома выглядит так, будто он хочет спать.
- Фома выглядит сонным.

Düğüne bayram koçu gibi gelmiş.

- Он пришёл на свадьбу чересчур разодетый.
- Он пришёл на свадьбу разодетый, как баран на Курбан-байрам.
- Он вынарядился на свадьбу, как баран на Курбан-байрам.

Belkide başarı bunu sayesinde gelmiş olabilir

возможно, успех мог прийти из этого

Burada zaten dünyanın sonu gelmiş demektir

это означает, что конец света уже здесь

Onun yerine salata karıştırıcısı gelmiş gibisiniz.

а вместо него получил сушилку для салата.

Bu arabanın yağını değiştirmenin vakti gelmiş.

Пришло время менять масло в этой машине.

Yemen üzerinden Habeşistan'dan gelmiş kremalı cappucino var.

они родом из Эфиопии и Йемена XVII века.

Aman canım bugüne kadar böyle gelmiş böyle

о мой дорогой, так было до сих пор

Treni kaçırdım. Daha erken gelmiş olmam gerekirdi.

Я опоздал на поезд. Я должен был прийти раньше.

El bombasından gelmiş şarapnel onun kafasında bulundu.

В его голове был найден осколок гранаты.

Burdan çıkmış efendim sürekli batıya gitmiş dönmüş gelmiş

Отсюда, сэр, он все время ездил на запад, возвращался

O Teksas ya da yakınlarında bir yerden gelmiş.

Он был из Техаса или откуда-то поблизости.

- Tom yakında gelmiş olacak.
- Tom yakında varmış olacak.

Том скоро будет.

Sanırım Tom'un şimdiye kadar oldukça uykusu gelmiş olmalı.

Думаю, что Том уже, должно быть, совсем сонный.

Daha önce bunun bir benzerine denk gelmiş miydiniz?

Вы раньше сталкивались с подобным?

Eski ev terk edildikten yıllar sonra harap bir hale gelmiş.

Простояв много лет брошенным, старый дом пришёл в совершенное запустение.

Aman canım ne olacak 3-5 insan bir araya gelmiş yapmıştır

о боже, что будет 3-5 человек собрались вместе

- Kapıyı açın. Bu Tom.
- Kapıyı aç. Gelen Tom.
- Kapıyı aç, Tom gelmiş.

- Открой дверь. Это Том.
- Откройте дверь. Это Том.

Ve birçok işçinin ölümüne neden olan bir patlamanın ardından içerisinde çalışılamayacak bir hâle gelmiş.

после того, как взрыв вызвал обрушение туннеля, и погибло много рабочих.

- Gidişata bakarak olmanın vaktidir artık.
- Durumları gözeterek ona göre ayağımızı denk almanın zamanı gelmiş de geçiyor.

Это уже надо смотреть по обстоятельствам.

- Ülke tarihinde yaşanmış en büyük trajedilerden birinde kurbanların sayısı her geçen gün artıyor.
- Ülkenin gelmiş geçmiş en geniş çaplı hadiselerinden olan bu trajedide kurban sayısı gün geçtikça artmakta.

Растёт количество жертв одной из самых масштабных трагедий в истории страны.

- "Tom nerede?" "Bilmiyorum. On dakika önce burada olmalıydı."
- "Tom nerede?" "Bilmiyorum. 10 dakika önce buraya varmış olmalıydı."
- "Tom nerede?" "Bilmiyorum. On dakika önce buraya varmış olmalıydı."
- "Tom nerede?" "Bilmiyorum. On dakika önce buraya gelmiş olmalıydı."

"Где Том?" - "Не знаю. Он должен был быть здесь десять минут назад".