Translation of "Yolculuğu" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Yolculuğu" in a sentence and their portuguese translations:

Zaman yolculuğu mümkün!

é possível viajar no tempo!

Uçak yolculuğu yapanlar bilir

quem voa

Bugünkü konumuz zaman yolculuğu

Nosso tópico hoje é viagem no tempo

Uçak yolculuğu yapan insanlar

Pessoas viajando de avião

Zaman yolculuğu mümkün değildir.

- A viagem no tempo é impossível.
- Viajar no tempo é impossível.

Peki zaman yolculuğu mümkün mü?

Então, é possível viajar no tempo?

İşte bunlar zaman yolculuğu ile mümkün

Isso é possível com viagens no tempo

Hava yolculuğu gibi bir şey yoktur.

Não há nada como viajar de avião.

Onlar seksen millik bir yolculuğu bitirdiler.

Eles terminaram uma viagem de 80 milhas.

O ABD'ye yolculuğu için hazırlanmakla meşguldü.

Ela tem estado ocupada se preparando para a sua viagem aos EUA.

1912'de Titanik ilk yolculuğu sırasında battı.

Foi em 1912 que o Titanic afundou durante sua primeira viagem.

Yolculuğu hakkında onunla konuşarak iyi vakit geçirdi.

Ela se distraiu falando com ele sobre sua viagem.

Kenji Hindistan yolculuğu hakkında arkadaşlarına bir hikaye anlattı.

Kenji contou aos amigos uma história sobre sua viagem à Índia.

Geçmişi değiştirmek mümkün mü? Kaybettiğimiz sevdiklerimizi kurtarabilmek için zaman yolculuğu yapabilir miyiz?

É possível mudar o passado? Podemos viajar tempo para salvar nossos entes queridos que perdemos?

Burada da iki tane kardeş olan mürettebatın zaman yolculuğu yaptığına ait iddiaları da vardı

Também aqui havia alegações de que a tripulação, que era dois irmãos, estava viajando a tempo.

- Onun yolculuğu iptal etmesini ikna etmeye çalışarak zor bir zaman geçirdim.
- Onu yolculuktan vazgeçirmeye çalışırken epey zorlandım.

Eu tive dificuldade tentando persuadi-lo a cancelar a viagem.