Translation of "Yoktur" in Hungarian

0.013 sec.

Examples of using "Yoktur" in a sentence and their hungarian translations:

Şüphe yoktur.

Semmi kétség.

Kurallar yoktur.

Nincsenek szabályok.

Hayaletler yoktur.

- Szellemek nincsenek.
- Nem léteznek kísértetek.

Boya yoktur.

Nincsen festék.

...saklanacak yer yoktur.

nincs menedék.

Uzayda hava yoktur.

A világűrben nincs levegő.

Hiçbir seçenek yoktur.

Nincs választás.

Aptallığın tedavisi yoktur.

Az ostobaságra nincs gyógymód.

Maalesef, o yoktur.

Véletlenül nincs itt.

Mutlak gerçek yoktur.

Az abszolút igazság nem létezik.

Bilimsiz gelecek yoktur.

Tudomány nélkül nincs jövő.

Bahçede güller yoktur.

Nincsenek rózsák a kertben.

Ay'ın atmosferi yoktur.

A holdnak nincs légköre.

Öğrenmenin yaşı yoktur.

Sohasem vagy túl öreg tanulni!

Hiçbir kanıt yoktur.

Nincs bizonyíték.

Esperantoda istisnalar yoktur.

Az eszperantóban nincsenek kivételek.

Suyun kalorisi yoktur.

A vízben nincs kalória.

Farelerin torunları yoktur.

Az egereknek nincsenek unokáik.

Sonsuz aşk yoktur.

Nincs örök szerelem.

Uyku gibisi yoktur.

Nincs jobb, mint az alvás.

Aşkta korku yoktur.

A szerelem nem ismeri a félelmet.

Ayda hava yoktur.

A Holdon nincs levegő.

Kaplumbağaların dişleri yoktur.

A teknősbékának nincs foga.

Susuz yaşam yoktur.

Víz nélkül nincs élet.

Geçmişsiz gelecek yoktur.

Múlt nélkül nincs jövő.

Gerçek dostluklar yoktur.

Nincs olyan, hogy igaz barátság.

Yaşam yolunda dönüş yoktur.

Az életúton nincs visszatérés.

Ev gibi yer yoktur.

- Nincs még egy olyan hely, mint az otthon.
- Otthon csak egy van.

Soğuk algınlığının tedavisi yoktur.

A megfázásra nincs gyógymód.

Onun hiç arkadaşı yoktur.

Nincsenek barátai.

Başarmak için kestirme yoktur.

A sikerhez vezető utat nem lehet lerövidíteni.

Ay'ın bir atmosferi yoktur.

A holdnak nincs légköre.

Bu kuralın istisnaları yoktur.

Ez alól a szabály alól nincs kivétel.

İstisnasız hiçbir kural yoktur.

Nincs szabály kivétel nélkül.

Bugün iki öğrenci yoktur.

Ma két hallgató hiányzik.

Kıskançlık olmadan sevgi yoktur.

Nincs szerelem féltékenység nélkül.

Onun espri anlayışı yoktur.

Egyáltalán nincs humorérzéke.

İçkiyle pek aram yoktur.

Nem szoktam sokat inni.

Deniz kaplumbağalarının dişleri yoktur.

A tengeri teknősnek nincs foga.

Parayla alınamayacak şey yoktur.

Semmi sincs, amit pénzért ne lehetne megvenni.

Herhangi bir antikor koruması yoktur

Nincs antitestvédelmük,

Yeryüzünde propagandanın bulunmadığı ülke yoktur.

Nincs olyan ország a világon, ahol ne vetnének be valamilyen propagandát.

- Hiç su yoktur.
- Su yok.

- Nincs víz.
- Nincs semmi víz.

Düş görmenin hiçbir maliyeti yoktur.

Az álmok semmibe se kerülnek.

Benim açımdan bir sakınca yoktur.

Részemről nincs ellenvetés.

- Kaçış yoktur.
- Hiçbir kaçış yok.

- Nincs menekvés.
- Nincs kiút.

İyi bir romandan iyisi yoktur.

Nincs jobb, mint egy jó regény.

Ay üzerinde hiç hava yoktur.

A Holdon nincs levegő.

Benim evimde fazla mobilya yoktur.

A házamban nincsen sok bútor.

Kusursuzluk diye bir şey yoktur.

Nincs olyan, hogy tökéletes.

Şans diye bir şey yoktur.

Nincs olyan dolog, hogy szerencse.

Özgürlük düşmanları için özgürlük yoktur.

Semmi szabadságot a szabadság ellenségeinek.

Sevgisiz yaşamın hiç anlamı yoktur.

Az életnek szerelem nélkül egyáltalán nincsen értelme.

Yaptığımız hiçbir şeyin önemi yoktur.

Semmi nem számít, amit teszünk.

Tom'un hiçbir pratik deneyimi yoktur.

Tomnak nincs gyakorlati tapasztalata.

Eğitim için kısa yol yoktur.

- Az oktatást nem lehet megkerülni.
- Végig kell járni az oktatás útját!

Tembel insanların başarma olasılığı yoktur.

Lusta embereknek esélyük sincs, hogy sikeresek legyenek.

- Bir arabam yoktur.
- Arabam yok.

Nincs autóm.

Yangının nedeni hakkında çok şüphe yoktur.

Egyáltalán nem kétséges, hogy mi okozta a tüzet.

Arkadaşlardan daha önemli bir şey yoktur.

Semmi sem fontosabb, mint a barátok.

Bir çocuktan daha değerli hazine yoktur.

- Nincs annál értékesebb kincs, mint egy gyerek.
- Nincs annál értékesebb kincs, mint egy gyermek.
- Egy gyermeknél nincs nagyobb kincs.

Barış için yol yoktur. Barış yoldur.

- A békéhez nincs út, a béke az út.
- A békéhez nem létezik út, a béke az út.
- A békének nincs útja; a béke maga az út.

Tom'un bilgiyi doğrulamasının hiçbir yolu yoktur.

Tom semmiképpen nem tudja igazolni az információkat.

Önemli şeyler için asla zamanın yoktur!

Soha sincsen időd a fontos dolgokra!

Dostluktan daha önemli bir şey yoktur.

Nincs fontosabb, mint a barátság.

Futbol dışında başka hiçbir hobim yoktur.

- Nincs más hobbim a focin kívül.
- Nincs más hobbim a labdarúgáson kívül.

Tom'un parayı görülmeden çalabilmesinin yolu yoktur.

Kizárt, hogy Tom ellophatta volna a pénzt anélkül, hogy meglássák.

...polenlerini saçacak kuş veya arı yoktur geceleri.

de a madarak és rovarok nem tudják beporozni a virágokat.

Bir 45'likle bankaya girmek gibisi yoktur.

Csodálatos bemenni egy bankba egy 45 millissel.

Bir devrimden daha siyasi bir şey yoktur.

Nem ismerek politikaibb dolgot egy forradalomnál.

- Kamerada film yoktur.
- Bu kamerada film yok.

Ebben a fényképezőgépben nincs film.

Faydalanmadığım hizmetler için para ödemek felsefemde yoktur.

Nem hiszem, hogy jogos olyan szolgáltatásokért fizetni, amiket nem használok.

Facebook'ta mutlak gizlilik bir yanılsamadır. Gerçekte yoktur.

Abszolút magánélet a Facebookon illúzió, a valóságban nem létezik.

Everest'in tarihinde bunu ondan fazla başarabilmiş kimse yoktur.

többször, mint bárki más a hegy történetében.

- Dikensiz bir gül yoktur.
- Her gülün dikenleri vardır.

Minden rózsának van tövise.

Mary'nin ona ne söylemesi gerektiği hakkında bir ipucu yoktur.

Mary-nek fogalma sincs, hogy mit kéne mondania neki.

Matem tutmak için doğru ya da yanlış yol yoktur.

A gyászolásnak nincs jó vagy rossz módja.

Eğer erken ayrılırsam umarım sizin için bir sakıncası yoktur.

Remélem, nem bánod, ha korán elmegyek.

- O, hastalıktan dolayı mevcut değil.
- O, hastalıktan dolayı yoktur.

Betegség miatt hiányzik.

İyi sözler çok değerlidir , ama neredeyse hiçbir maliyeti yoktur.

A jó szavak nagyon értékesek és szinte nem kerülnek semmibe.

Salgın konusunda gereksiz yere endişeli olmak için hiçbir sebep yoktur.

Semmi szükség a kitörés miatt aggódni.

- Tom'un hiçbir daimi adresi yok.
- Tom'un kalıcı bir adresi yoktur.

Tominak nincs állandó címe.

- Gerçek arkadaşlık bedelsizdir.
- Gerçek dostluk bedelsizdir.
- Gerçek dostluğun bedeli yoktur.
- Gerçek arkadaşlığın bedeli yoktur.
- Gerçek dostluk paha biçilmezdir.
- Gerçek arkadaşlık paha biçilmezdir.

Az igaz barátság megfizethetetlen.

- Masanın üstünde hiç portakal yok.
- Masanın üstünde bir portakal yoktur.
- Masada portakal yok.

Nincs narancs az asztalon.

Victor Hugo'nun da söylediği gibi: "Dünyada, zamanı gelmiş bir fikirden daha güçlü olan hiçbir şey yoktur."

Ahogyan Victor Hugo fogalmazott: "Nincs a világon nagyobb hatalom, mint egy eszme, amelynek eljött az ideje."