Translation of "Varlığını" in Portuguese

0.002 sec.

Examples of using "Varlığını" in a sentence and their portuguese translations:

Üstünde yüzüp orada varlığını hissediyorum.

E eu flutuo sobre ele, e sinto-o lá.

O hayaletlerin varlığını kanıtlamaya çalışıyor.

Ela está tentando provar a existência de fantasmas.

Birkaç kişi onun varlığını bilir.

Poucas pessoas sabem de sua existência.

Ama aşılmaz bir çizginin varlığını fark ediyorsun.

Mas há uma linha que não se pode ultrapassar.

İnsan açgözlülüğü birçok türün varlığını tehdit ediyor.

A avareza humana ameaça a existência de muitas espécies.

Bacılar varlığını Orhan Bey dönemine kadar devam ettirdiler

As chaminés continuaram sua existência até o período de Orhan Bey.

John, karanlık bir odada bir hayaletin varlığını hissetti.

John sentiu a presença de um fantasma na sala escura.

Bu Noel ben senin varlığını istiyorum senin hediyelerini değil.

Neste Natal eu quero sua presença, não seus presentes.