Translation of "Hikayenin" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Hikayenin" in a sentence and their portuguese translations:

Hikayenin başlangıcı ilginçti.

O começo da história foi interessante.

Hikayenin dersi nedir?

Qual é a moral da história?

Hikayenin gerisini duyalım.

Escutemos o resto da história.

Hikayenin gerçek olduğuna inanıyorum.

Acho que a história é verdadeira.

Hikayenin gerisini bilmek istiyorum.

Gostaria de saber o resto da história.

Hikayenin bir bölümü doğrudur.

- Uma parte da história é verídica.
- Uma parte da história é verdadeira.
- Uma parte da história é factual.

Bu sadece hikayenin yarısı.

Essa é só metade da história.

Hikayenin benim tarafını anlatayım.

Deixe-me contar a minha versão da história.

Hikayenin mutlu bir sonu vardı.

- A estória teve um final feliz.
- A história teve um final feliz.

Hikayenin geri kalanını dinlemek istiyorum.

Eu quero ouvir o resto da estória.

Tom hikayenin komik olduğunu düşündü.

Tom pensou que a história era divertida.

Her hikayenin iki tarafı vardır.

- Toda história tem duas versões.
- Toda história tem dois lados.

Tom hikayenin gerçek olmadığını biliyordu.

Tom sabia que a história não era verdadeira.

Tom hikayenin kendi tarafını anlattı.

Tom contou sua versão da história.

Hikayenin benim tarafını duymak istemez misin?

- Você não quer ouvir o meu lado da história?
- Não queres ouvir o meu lado da história?

Bu hikayenin kahramanı küçük bir kız.

- A heroína desta história é uma menininha.
- A heroína desta história é uma garotinha.

Bu hikayenin mutlu bir sonu yok.

- Esta história não tem final feliz.
- Esta estória não tem final feliz.

Sana hikayenin benimle ilgili kısmını anlatayım.

Deixa que eu te exponha a minha versão da história.

Tom Mary'ye hikayenin gerçek olmadığını söyledi.

Tom contou para a Mary que a história não era verdadeira.

Öyleyse hikayenin bu kısmı en azından doğruydu ...

Portanto, pelo menos essa parte da história era verdadeira ...

- Hepiniz hikayenin gerçeğine aşinasınızdır.
- Hepiniz gerçek hikayeyi biliyorsunuzdur.

Todos vocês estão familiarizados com a história verdadeira.

- O sadece yarım hikaye.
- O sadece hikayenin yarısıdır.

É só metade da história.

hikayenin devamında bu kaçakçılar yurt dışına kaç paraya satmış

Na continuação da história, quanto dinheiro esses contrabandistas venderam no exterior

Bu çekim planı senaryonun en başından beri netti: "Hikayenin akışı kesintisizdir."

Esse plano de filmagem está claro desde a primeira página do roteiro: "A ação da história é contínua".