Translation of "Başladılar" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Başladılar" in a sentence and their portuguese translations:

Kızlar gülmeye başladılar.

As meninas começaram a rir.

Onlar konuşmaya başladılar.

Eles começaram a conversar.

Onlar yemeğe başladılar.

- Eles começaram a comer.
- Elas começaram a comer.

Onlar saatler önce başladılar.

- Eles começaram horas atrás.
- Começaram há horas.

Onlar derhal çalışmaya başladılar.

- Eles começaram a trabalhar imediatamente.
- Elas começaram a trabalhar imediatamente.

Bazı insanlar ağlamaya başladılar.

Algumas pessoas começaram a chorar.

Bazı insanlar gülmeye başladılar.

Algumas pessoas começaram a rir.

Polisi görünce koşmaya başladılar.

Eles começaram a correr quando viram a polícia.

Çocuklar kavga etmeye başladılar.

- Os meninos começaram a brigar.
- Os meninos começaram a lutar.

Onlar tepeye tırmanmaya başladılar.

Eles começaram a escalar a colina.

Tom ve Mary tartışmaya başladılar.

Tom e Maria começaram a discutir.

Tom ve Mary yürümeye başladılar.

O Tom e a Mary começaram a andar.

Bazı insanlar dans etmeye başladılar.

Algumas pessoas começaram a dançar.

Bazı insanlar taş atmaya başladılar.

Algumas pessoas começaram a atirar pedras.

Güneş ve Ay parlamaya başladılar.

O sol e a lua tinham começado a brilhar.

Ve bir süre sonra çarpışmaya başladılar

e depois de um tempo eles começaram a brigar

Sonbahar geldi ve yapraklar düşmeye başladılar.

O outono chegou e as folhas começaram a cair.

Bilimciler bu soruların yanıtlarını bulmaya başladılar.

Cientistas começaram a encontrar respostas para essas perguntas.

Fadıl ve Leyla ayrı düşmeye başladılar.

- Fadil e Layla começaram a se afastar um do outro.
- O Fadil e a Layla começaram a afastar-se.

Fadıl ve Leyla evlilik konuşmaya başladılar.

- Fadil e Layla começaram a falar em casamento.
- O Fadil e a Layla começaram a falar sobre casamento.

Tom ve Mary birbirlerine saygı duymaya başladılar.

Tom e Maria começaram a respeitar um ao outro.

Tom, Mary'nin kolunu tuttu ve yürümeye başladılar.

Tom pegou a Mary pelo braço e eles começaram a andar.

Tam sınıfa girmiştim ki, öğrenciler bana sorular sormaya başladılar.

Assim que entrei na classe, os alunos começaram a me fazer perguntas.

Birkaç gün içinde ailenin diğer üyeleri de belirtileri göstermeye başladılar.

Em alguns dias, outros membros da família começaram a sentir sintomas.

Bir süre sonra bu davalılar masraf yapmamak için beraber gidip gelmeye başladılar

depois de um tempo esses réus começaram a se unir para evitar gastos

- Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim.
- Ben sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladılar.

Assim que eu entrei na classe, os alunos começaram a fazer perguntas.