Translation of "Bırakmak" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Bırakmak" in a sentence and their portuguese translations:

Bırakmak istiyorum.

- Eu quero desistir.
- Eu quero parar.

Sigarayı bırakmak zordur.

É difícil deixar de fumar.

O sigarayı bırakmak zorundadır.

Ela tem que parar de fumar.

Kedisini evde bırakmak zorundaydı.

Tivemos de deixar o gato dele em casa.

Bir mesaj bırakmak istemiyorum.

Eu não quero deixar recado.

Tom'u yalnız bırakmak istemiyorum.

Eu não quero deixar Tom sozinho.

Kumar oynamayı bırakmak zorundasın.

Você precisa parar de jogar.

Sigarayı bırakmak kolay değil.

Parar de fumar não é fácil.

Pencereleri açık bırakmak istiyorum.

Eu gostaria de deixar as janelas abertas.

Sigarayı bırakmak onun için olanaksızdır.

É impossível para ele deixar de fumar.

Ben bu işi bırakmak istemiyorum.

- Não quero sair deste emprego.
- Eu não quero sair deste trabalho.

Tom köpeğini benimle bırakmak istemedi.

- Tom não queria deixar o cachorro dele comigo.
- Tom não quis deixar o cachorro dele comigo.

Bu kitabı sana bırakmak istiyorum.

Gostaria de deixar este livro com você.

Tom'u okula bırakmak zorunda kaldım.

Eu tive de deixar Tom na escola.

Tom Mary'yi geride bırakmak istemiyordu.

Tom não queria deixar Mary para trás.

Bu kutuyu buraya bırakmak istiyorum.

- Eu quero deixar esta caixa aqui.
- Quero deixar esta caixa aqui.

- Aracı sokağın ortasında bırakmak zorunda kaldım.
- Aracı caddenin ortasında bırakmak zorunda kaldım.

Tive que deixar o carro no meio da rua.

Hiçbiri sürünün güvenli ortamını bırakmak istemez.

Nenhum quer abandonar a segurança que o bando confere.

Bunu bırakmak zorundayım. Kötü bir alışkanlık.

Tenho de parar com isso. É um mau hábito.

Niçin bırakmak istediğini anlamak kolay değil.

Não é fácil entender por que você quer ir embora.

- Ayrılmak istemiyorum.
- Gitmek istemiyorum.
- Bırakmak istemiyorum.

- Eu não quero ir embora.
- Eu não quero partir.

Onu o şekilde bırakmak ister misin?

Quer deixá-lo assim?

Tom sigarayı bırakmak için çok çalışıyor.

Tom está se esforçando para deixar de fumar.

İşini bırakmak istediğini Tom zaten biliyor.

Tom já sabe que você quer sair do seu emprego.

Doktor sigarayı bırakmak zorunda kalacağımı söyledi.

O doutor disse que eu deveria parar de fumar.

Bugünün işini yarına bırakmak nasıl engellenir?

Como parar de procrastinar?

Sigara içme alışkanlığını bırakmak çok zor.

É muito difícil se livrar do ato de fumar.

Tom, Mary'ye işini bırakmak istediğini söyledi.

Tom disse a Mary que ele queria sair do seu emprego.

Gece, yumurta bırakmak için en güvenli zaman.

a noite é a altura mais segura para fazer o ninho.

"Bir mesaj bırakmak ister misiniz?" "Hayır, teşekkürler."

- ''Você quer deixar uma mensagem?'' ''Não, obrigado.''
- ''Vocês querem deixar uma mensagem?'' ''Não, obrigado.''

Tom'un iyi bir izlenim bırakmak istediğini biliyorum.

Eu sei que Tom quer provocar uma boa impressão.

O, sigara içmeyi bırakmak için karar verdi.

Ele resolveu parar de fumar.

Burada olduğum için okumayı bırakmak zorunda değilsin.

Você não tem que parar de ler só porque eu estou aqui.

Yapmak istediğim son şey seni burada yalnız bırakmak.

- A última coisa que eu quero fazer é deixar você aqui sozinho.
- A última coisa que eu quero fazer é deixar você aqui sozinha.

Adamın sigarayı bırakmak için üçüncü girişimi başarısız oldu.

A terceira tentativa desse homem de deixar de fumar falhou.

Torunlarımıza temiz ve yeşil bir dünya bırakmak istiyoruz.

Nós queremos deixar uma Terra limpa e verde para os nossos descendentes.

Çiftleşme sona erdi. Yumurtalarını bırakmak için yerin altına gidiyor.

Terminado o acasalamento, a fêmea deposita os ovos no subsolo...

Şu anda öğle yemeği yemeyi bırakmak için çok meşgulüm.

Estou simplesmente ocupado demais para comer agora.

Tom faturalarını ödeyebilmek için gitarını rehin bırakmak zorunda kaldı.

- Tom teve de penhorar sua guitarra para pagar as contas.
- Tom teve de penhorar seu violão para pagar as contas.

Yapılacak en iyi şeyin bu ışığı açık bırakmak ve tüm böceklerin

Acha que o melhor a fazer é deixar isto aceso